BM Genel Kurulu'nda Filistin'e ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsünün verilmesinden sonra ilk yurt dışı gezisini Türkiye'ye gerçekleştiren Abbas, TBMM Genel Kurulu'nda, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısı görüşmeleri sırasında milletvekillerine hitap etti.
Meclisi selamlayarak sözlerine başlayan Abbas, BM'de yeni statünün kazanılmasının ardından ilk resmi ziyareti kardeş Türkiye'ye yapmasının garipsenecek bir durum olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Çünkü bizim Kudüs-ü Şerif'i koruyan ve çevreleyen duvarlar, Osmanlı-Türk duvarlarıdır ve oraya giren kapılar da yine Osmanlı-Türk kapılarıdır.
Burada Filistin halkı adına Türkiye'ye, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na, Hükümetine ve halkına, Filistin davasına vermiş oldukları destekten dolayı teşekkür ediyorum.''
-''Davutoğlu, New York'a aktif rol oynamaya geldi''
Bu desteğin son örneğinin, BM'deki oylama için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun New York'a yaptığı ziyaret olduğunu kaydeden Abbas, ''Kendisi Filistin'in üyeliği ve bütün dünya ülkelerinin arasında layık olduğu konuma yerleştirilmesi için çağrıda bulunmuştur'' dedi.
Davutoğlu'nun, New York'a sıradan bir ziyaretçi olarak değil aktif bir rol oynamak üzere geldiğini belirten Abbas, Bakan Davutoğlu'nun orada bütün ülkelerle iletişime geçtiğini, Filistin'in söz konusu üyeliği elde edebilmesi için maksimum çabayı gösterdiğini anlattı.
Abbas, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şu an yaptıklarımız sadece bir başlangıç, sonuç değil. Önümüzde hala uzun ve çetin bir yol var. Ancak bizler doğru yol üzerinde ilerlemekteyiz. Başkenti Kudüs olan, 1967 sınırları üzerinde tam bağımsız bir Filistin devletine ulaştıracak doğru yol üzerindeyiz ve bu devletin de başkenti de Kudüs olacak inşallah.
Bu büyük ulusal başarı, geçici sınıra sahip devletin komplosunu sona erdirmiştir. Bu İsrail tarafından sürdürülen bir komplodur. Bu başarı 1967'de işgal altında olan Filistin'in bağımsız olduğunu vurgulamakta, Filistin'in başkenti Kudüs olan bir devlet olduğunu ve Kudüs'süz bir Filistin'in olmayacağını vurgulamaktadır.''
-''Uzlaşı sürecine girdik''
''Filistin uzlaşı sürecine girmiş bulunmaktayız'' diyen Abbas, işgal atındaki Filistin devletinin, içerisinde Kudüs'ün de bulunduğu Batı Şeria ve Gazze'den oluştuğunu vurguladı. Abbas, ''Bu bölgeler, asla ve asla parçalanamaz, tek bir coğrafi bütünlük arz etmektedir'' diye konuştu.
Türkiye ve tüm kardeş ülkelerden Gazze ablukasının kaldırılması konusunda destek isteyen Abbas, İsrail hükümetinin Filistin'in paralarını bloke ettiğini, Kudüs ve çevresinde binlerce yeni yerleşim birimi inşa etme niyetini açıkça ilan etiğini söyledi.
Abbas, ''Bu gerçekleşirse, şüphesiz bizler başka şekilde cevap vereceğiz. Halkımızın, topraklarımızın ve kutsal yerlerimizin korunmasını elimizden gelen şekilde ve ilgili uluslararası kuruluşlara rücu ederek sürdüreceğiz'' dedi.
Mahmud Abbas, ''Bugün bizler barışa bir fırsat tanımak istiyoruz. İsrail'i üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeye çağırıyoruz. Üzerine düşen görev, yerleşim yerlerinin genişletilmesini durdurması, tutukluları serbest bırakması ve 2008'de durdurulan müzakerelere belli bir takvim içinde geri dönmesidir'' ifadesini kullandı.
Abbas, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
''10 Aralık 2012 tarihini asla unutmayacağım. Filistin halkı da bugünü tarihi bir gün olarak belleklerinde anacaktır. Çünkü Filistin Devleti'nin (BM'de üye olmayan gözlemci devlet olarak) resmi olarak tanınmasından sonra ilk ziyaretimi buraya yapmış bulunuyorum. Türkiye'ye teşekkür ediyorum. Bize bütün sunmuş olduğunuz bütün ekonomik, diplomatik ve politik destekten dolayı minnettarım.
Son olarak, Gazze ablukasını kırmak için hayatlarını feda eden Türk ve Filistin şehitlerini rahmetle anıyorum.''
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, yaklaşık 10 dakika süren konuşması, tüm milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı. Başbakan Erdoğan, Abbas'ı Meclis'ten arabasına kadar eşlik ederek uğurladı.
