BDP bu sorulara ne cevap verecek?
RP eski Bitlis Milletvekili Abdulhaluk Mutlu, 90'lı yıllarda silahlı mücadeleye karşı çıkan ılımlı Kürt siyasetçilerin, PKK tarafından öldürüldüğünü, BDP'nin ise bu cinayetlere hâlâ sessiz kaldığını söyledi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-07 13:52:16
Akit`e konuşan 28 Şubat cuntasının talimatıyla kapatılan Refah Partisi'nin eski Bitlis Milletvekili Abdulhaluk Mutlu, 90'lı yıllarda HEP, DEP ile HADEP çatısı altında siyaset yapan ve şiddete, silahla hak arama yöntemine karşı olan Kürtlerin tek tek öldürülerek tasfiye edildiğini söyledi. DEP Tatvan İlçe Başkanı Şevket Özdemir'in evinin önünde silahlı saldırıya uğradığını hatırlatan Mutlu, BDP'nin yaşanan bu faili meçhul cinayetleri görmezden gelmesinin manidar olduğunu ifade etti.
BDP NEDEN SESSİZ?
Meclis'te bulunan BDP'li vekillerin suikastların aydınlanması için hiçbir çaba sarf etmediğine dikkat çeken Mutlu, şöyle konuştu: "90'lı yıllarda bölgede birçok faili meçhul cinayet işlendi. Ne kadar ılımlı BDP'li varsa öldürüldü. Mesela Tatvan İlçe Başkanı Şevket Özdemir, evinin önünde vuruldu. Şevket Bey. DEP içinde en ılımlı ve şiddete karşı olan bir insandı. Katilleri yakalanmadı. Bu cinayetler hiçbir şekilde gündeme getirilmedi. Ne o dönemki DEP, HADEP yöneticileri tarafından ne de BDP tarafından gündeme getirilmedi. Bu son derece manidardır. Bugün Ergenekon'dan, cuntacılardan hesap soruluyor. Hepsi içeriye alınırken, en fazla sıkıntıyı çeken bölgedeki faili meçhullerden bahsedilmemesi manidar değil midir? Katillerin ortaya çıkarılabilmesi için hiçbir çaba sarf edilmedi. BDP'liler bu konuyla ilgili Meclis'te bir önerce bile vermedi."
"KÜRT ANALARI HESABINI SORACAK"
Abdulhaluk Mutlu, iki dönemdir Meclis'te bulunan BDP'li vekillerin, Kürt meselesinin çözümü konusunda yapıcı bir tavır sergilemediğini belirtti. BDP'lilerin şiddetle aralarına mesafe koymadığını dile getiren Mutlu, "BDP, şiddetin durması için bugüne kadar ne yaptı? Çözüm için bir şey üretmediler. Şiddetin durdurulması için bir çaba harcamayanın amacı nedir? Şiddetin devam etmesidir. Keşke BDP'liler, gençleri dağa çıkmaya değil de silah bırakmaya teşvik etseydi. Keşke dokunulmazlık tartışmasını başlatan kucaklaşma görüntüleri yerine. Kandil'e giderek orada kucaklaştıkları gençleri silahsızlandırıp getirselerdi. Keşke şiddetin bir parçası değil, şiddetin durdurulması için çaba gösterselerdi. Bir özeleştiri yapmaları lazım. Kürtlerin beklentisi şiddet değildir. Kürt anaları yavaş yavaş bu işin peşine düşeceklerdir. Kendi evlatlarını kaybeden insanlar bunun hesabını soracaktır" dedi.
"HÂLÂ MARKSİZMİ SAVUNUYORLAR"
PKK'nın sahneye çıktığından beri Kürtlere kan ve gözyaşından başka bir şey getirmediğini kaydeden Mutlu, şunları kaydetti: "Karşımızda amaçsız bir hareket var. PKK acıdan başka Kürtlere ne kazandırdı? Bunu sorgulamamız lazım. Artık buna bir dur demeli. BDP'ye gönül veren insanlar da bunu sorgulamaya başladı. Çünkü Kürtlerin çıkarına olan hiçbir şey yok. Bu işin tek çözümü silahların bırakılmasıdır. Kürtler kendi onurlarıyla, kendi kimlikleriyle, örf ve adetleriyle yaşamaya çalışan bir millettir. Kimliklerini koruyarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kalmak istiyorlar. Devletin de bölgede otoriteyi sağlayıp vatandaşlarını koruması lazım. Vatandan o güveni aldığı takdirde yaşananların hesabını örgütten soracaktır. Marksizmin topluma bir şey kazandırmadığını bütün dünya anladı ama bunlar hâlâ Marksist sistemi devam ettirmeye çalışıyorlar." (YeniAkit)
Haber Ara