Kentsel dönüşümün torbası
Mimarlar Odası, torba yasanın 'imar rantı' anlayışıyla yapılı ve doğal çevreye, kıyılara, sit alanlarına getireceği tahribatın yanında mimarlık, mühendislik, planlama disiplinlerini de yetkisiz bırakacağına dikkat çekiyor.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-05 10:36:45
"Bu torba yasayla kent ve doğanın birer rant aracına dönüşmesi, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerinin niteliğinden uzaklaştırılarak taşeronlaştırılması, özlük haklarının, fikri mülkiyet haklarının yok edilmesi; meslek örgütlerinin parçalanması hedefleniyor."
TMMOB'a bağlı Mimarlar Odası, 11 kanunda değişiklik öngören 68 maddelik torba yasa niteliğindeki "Yapı Denetimi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı" ile ilgili ön değerlendirme raporu hazırladı.
Torba yasada, Yapı Denetimi Hakkında Kanun, İmar Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu , Belediye Gelirleri Kanunu , Kıyı Kanunu , İskan Kanunu, Mera Kanunu, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu , TMOOB Kanunu, 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili değişiklikler öngörülüyor.
Raporda, 1,5 yıl içinde mimar ve mühendisleri ilgilendiren 162 mevzuatta yapılan değişikliğin yanında Afet Yasası, 2B Orman Yasası, Belediye Yasası gibi yasalarla devam eden sürecin bu torba yasayla tamamlanmak istendiği belirtildi.
TARIM ALANLARINA, MERALARA YAPILAŞMA
İmar kanundaki değişikliklerle tarım alanlarının tarım dışı kullanıma açılmasının kolaylaştırıldığı belirtiliyor.
İmar planlarında meydan, yol, park, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerler ile askeri yasak bölgeler, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait harekat ve savunma amaçlı yerlerin, Hazine ve özel idarenin teklifiyle belediyelere devredilebilmesi öngörülüyor.
Mera Kanunundaki değişiklikle meraların kentsel dönüşüm için rezerv alan olarak tahsisine olanak sağlanmasının hedeflendiğine dikkat çekiliyor.
DEĞER ARTIŞI BAKANLIĞA GİDEBİLECEK
Yapılan yatırımlarla bir bölgedeki taşınmazlarda değer artışı olursa, o bölgede taşınmazı olan vatandaşlardan, artan değerin yüzde 45'i kadar para alınmasını; bu paranın yüzde 30'unun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na, yüzde 70'inin plan değişikliğini onaylayan idareye aktarılmasını; eğer plan büyükşehir belediye sınırları içindeyse, bu tutarın büyükşehir belediyesi ve ilgili ilçe belediyesi arasında eşit olarak paylaştırılmasını, plan değişikliği bakanlıkça onaylanmışsa bu payın tamamının bakanlığa ödenmesi öngörülüyor.
SOSYAL DONATILARA YAPILAŞMA
Kent merkezlerinde resmi yapı ve tesisler ile otopark, cami, hal gibi hizmetlere ayrılan yerler özel mülkiyete konu olabilecek şekilde imar planı değişikliği yapılarak yapılaşmaya açılacak, üstelik eşdeğer alan ayrılmayacak.
Bir yandan cami alanları da dahil olmak üzere sosyal donatı alanlarının yapılaşmaya açılması yönünde değişiklik yapılırken, diğer yandan toplu yaşam mekanlarına mescit yapılması zorunluluğu getiriliyor.
KIYILAR KORUMA KAPSAMI DIŞINDA
Kıyı Kanunu'ndaki değişikliklerle kıyılarda 10 metreye kadar yapı yapılabilmesine olanak sağlanıyor. Kıyı ve sahil şeridinde 1992'den önce inşa edilmiş yapılara af getiriliyor.
Kıyı Kanununun kıyıları koruyucu ve yapıları yasaklayıcı hükümleri değiştirilerek, sahillere akaryakıt istasyonları ile enerji üretim tesisleri ve benzeri yapıların kurulabilmesine olanak sağlanması hedefleniyor. Ayrıca bu değişiklikle kıyıların dokusunu bozan kanal ve göletler de yapılabilecek.
Kıyılar, "Kıyı ve dolgu alanları ile sahil şeritlerinde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun koruma amaçlı imar planlarına ilişkin hükümleri uygulanmaz" ifadesine yer verilerek koruma kapsamı dışına çıkarılıyor.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda değişiklikle mimari projelerin bilimsel eser olarak korunması, yerel yönetimlerde kurulacak estetik kurul kararına bırakılıyor.
TEKNİK MÜŞAVİRLİK KURUMLARI GELİYOR
Yapı Denetim Kanunu'ndaki değişiklile, ülke genelinde yapılaşma sürecinde jeolojik araştırmalardan başlayarak kent planlaması, yapıların plan ve projelerinin hazırlanması, uygulanması ve denetlenmesi konularındaki bütün iş ve işlemler, bakanlıktan alacakları yetki ve sınıflarına göre "Teknik Müşavirlik Kuruluşları"na (TMK) verilecek.
Raporda, iş alanının bu denli geniş belirlendiği bu kuruluşların örgütlenmesinin kolay olmayacağı bu kuruluşların izinlerinin de Bakanlıkça verileceği gözetildiğinde devlet eliyle gerçekleştirilecek tekelleşmenin söz konusu olacağı belirtildi.
Mimarlık mühendislik bilgisi gerektiren mesleki hizmetlerin meslekten olmayan kişilerin de ortak olacağı TMK tarafından sunulmasının yolu açılarak meslek alanlarının meslekten olmayan kişilerin eline bırakılması endişesine dikkat çekiliyor.
ODALARIN YAPISI DEĞİŞTİRİLİYOR
TMMOB yasasındaki değişiklikle, meslek odalarına il odaları sistemi getirilerek mevcut merkezi, bütünsel yapının parçalanmaya çalışıldığına dikkat çekiliyor.
Odaların iktisadi işletmeler aracılığıyla ortak proje yapmasının yolu açılıyor. Bunun piyasalaşmaya yol açacağı belirtiliyor.
Gözetim ve denetim faaliyeti için Bakanlıkla protokol yapma şartı getirilmesinin güdümlü meslek kuruluşu anlayışının yansıması olduğu ve yönetmeliklerin Bakanlık "uygun görüşü" alınarak yayımlanmasının da odaları Bakanlığın hiyerarşik altı olarak onaysız hareket edemeyen kuruluşlar haline getireceğine dikkat çekiliyor. (Bianet-NV)
SON VİDEO HABER
Haber Ara