TİMETÜRK/Andrey Fedyashin
3 Aralık’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, çalışma ziyareti için Türkiye’ye gelecek. Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşecek ve Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin 3’ncü toplantısına katılacak.
Türkiye, Orta Doğu’da başoyuncu olduğunu ve hatta Müslüman dünyanın lideri olduğunu iddia ediyor. Rus-Türk ilişkilerinin merkezini enerji oluşturuyor. Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden Orta Doğu uzmanı Sergey Demidenko şunları söylüyor:
“Halihazırda ülkelerimiz arasındaki ilişkiler nispeten pürüzsüz ilerliyor. Doğal olarak en önemli yönler ekonomi ve enerji işbirliğidir. Türkiye, ilave enerji kaynaklarıyla ilgileniyor ve bu bağlamda ilişkilerimiz oldukça olumlu gelişiyor.”
Bu arada Rusya devlet başkanın ziyareti arifesindeki siyasi iklim o kadar da iyi değil. Suriye’deki kriz ve ABD’nin Patriot yerleştirme planları, Rusya ve Türkiye arasındaki ikili siyasi ilişkileri lekeliyor. Erdoğan, Suriye krizine askeri müdahalenin en emin destekçilerinden biri ve Beşar Esed’in rakiplerinin yanında yer alıyor. Bilakis Kremlin Suriye muhalefetine karşı bulunuyor. Ekim-ortasında Moskova’dan Şam’a giden bir Suriye uçağı Türkiye’de indirilmişti. Türk yetkililer, askeri amaçlar için olduğunu öne sürdükleri kargoya el koymuşlardı. Tahminlerin aksine bu olay komşular arasında ciddi bir çatışmaya neden olmadı. Moskova ve Ankara, stratejik ilişkilerinde farklı siyaset ve ekonomilerinin olacağını öğrendi. Suriye’nin sıkı Türk-Rus ticari ve iş ilişkilerinin alternatifi olmadığını anladılar.
Geçen yaz Moskova’daki son buluşmalarında Vladimir Putin ve Tayyip Erdoğan, stratejik ortaklığa doğru giden yolu teyit ettiler. Rus siyasi analisti Stanislav Tarasov şunları söylüyor:
“Arkasında her iki taraf da ilişkilerinin stratejik doğasına vurgu yaptı. Ülkeleri arasındaki ticaret hacminin 35 milyar dolara ulaştığına dikkat çekip bunu senelik 100-150 milyar dolara çıkarma niyetlerinden bahsettiler. Bu nedenledir ki İstanbul’daki toplantı esnasında ana odak enerji konuları ile ticari ve ekonomik etkileşim olacaktır. Güney Akım boru hattının inşaatı ile ilgili görüşmelerinin tamamlanması Türkiye’nin yardımıyla sağlandı”.
Suriye, Irak ve genel olarak Orta Doğu’daki durum gibi zor meseleler de görüşmelerde ele alınacak. Ancak ne Ankara ne de Moskova, dış politikada farklılıklarının güçlü ekonomik ve petrol-gaz dostluğunu olumsuz etkilemesine izin verecektir. Doğal olarak Rusya, Türkiye’nin bölgedeki durumdaki pozisyonun yok sayamaz. Rus Enerji ve Mali Enstitüsü’nden Vladimir Feign şunları söylüyor:
“Sadece enerji işbirliğimizi göz önünde bulundurmamak önemlidir. Siyaseten bu çok sorunlu bir bölgedir. Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerde problemler vardır. Bu ülkeler sınırlarımızdan çok da uzakta değillerdir. Bu nedenle enerji işbirliğinin yanından Putin ve Erdoğan’ın bölgesel güvenlik konularını ele alacaklarından eminim. Türkiye, hızla gelişen bir ülkedir. Büyük özlemleri olan bir ülkedir ki bölgede sürekli çok daha önemli bir oyuncu haline gelmektedir. “
Rusya ve Türkiye çok önemli enerji projeleri planlamaktadır. Özellikle Vladimir Putin Türk mevkidaşıyla Türkiye’de nükleer santral inşasını tartışacaktır. Tüm Rus-Türk enerji projeleri uzun solukludur ve her iki ülke de bunların uygulanmasının bölgedeki istikrara bağlı olduğunu bilmektedir.
Putin’in Türkiye’ye ziyaretinin arifesinde Rusya’nın en büyük grubu Basic Element’in bir parçası olan GAZ Grubu ve Türkiye’nin Mersa Otomotiv’i Türkiye’de hafif ticari araçların montajına dair planlarını açıkladı.
Voice of Russia’daki bu haber Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.