Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kurtulmuş: ''İslam müterakki midir, değil midir?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, '66 yıllık çok partili Türk siyasi hayatının iki tane sonucu var. Bunlardan bir tanesi de bu milletin modernist, jakoben, tepeden inme ve asker vesayetinin karşısında kimi gördüyse ona oy vermesidir' dedi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-02 09:20:48

Kurtulmuş: ''İslam müterakki midir, değil midir?
TIMETURK / Haber Merkezi

Sivil Dayanışma Platformu'nun Fındıklı'daki merkezinde düzenlediği ''Modern Türkiye'de Siyasal İslamcılık Tecrübesi ve İslamcılığın Gelecek Öngörüsü'' konulu konferansta konuşan Kurtulmuş, Türkiye'de, Tanzimat Dönemi'nden bu yana iki farklı medeniyet düşüncesinin karşılıklı mücadele verdiğini belirtti.

Siyasi tartışmaların kökeninde, ''İslam müterakki midir, değil midir?'' sorusunun yer aldığını kaydeden Kurtulmuş, bazı değerlerden uzaklaşıldığı takdirde ilerleyebileceklerini iddia eden kesimlerin varlığına değindi.

''Türk modernleşmesi, en garip modernleşmedir. Hem Jöntürkleri, hem İttihat Terakki'yi hem de CHP sonrası oluşan siyasi adımları etkilemiş bir anlayıştır'' diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

''Bunlar, batı dünyası içinde olanı anlamak yerine, 'onlarda neler varsa almakla adam oluruz' prensibini benimseyen zihniyettir. Mesela bu memlekette uzun yıllar fötr şapka giymeyen insanlar nahiye, ilçe ve il merkezlerine gidememişlerdir. Bu memlekette namazın Türkçe kılınması ve hatta kılarken hangi enstrümanın kullanılması gerektiğine yönelik tartışmalar yapılmıştır. Bütün bunlar modernleşme ve kalkınma adına yapılmış batılılaşma hamleleridir. Buna karşılık İslamı savunan düşünce mevcuttur. 'Biz İslam'a uymadığımız için geri kaldık, ancak köklerimize dönersek adam oluruz' diyen bir fikri zemin de vardır.''

Kurtulmuş, dünyada kabul gören modernizm sisteminin özelliklerini bireysellik, rasyonellik, Darwinizm ve sekülerizm olarak açıkladı.

Türkiye'de İslamcı düşünceye bağlı mefkurenin yıllarca siyasete de yansıdığını ifade eden Kurtulmuş, ''Siyasette bizim kurduğumuz çizgi, fikri mücadelenin doğal sonucudur. Zorlu geçen bir süreçtir. Bu medeniyet siyasetinin temel unsurlardan birisi de millete yaslanmaktır'' diye konuştu.

Kurtulmuş, Türkiye'deki fikir kavgasında Jöntürkler ve İttihat Terakki Partisi'nin karşısına Demokrat Parti anlayışının durduğunu belirterek, ''66 yıllık çok partili siyasi hayatın iki tane sonucu var. Bunlardan bir tanesi de bu milletin modernist, jakoben, tepeden inme ve asker vesayetinin karşısında kimi gördüyse ona oy vermesidir'' dedi.

''HALK, CHP'Yİ HİÇBİR ŞEKİLDE İKTİDAR YAPMIYOR''

Halkın kendi köklerinden koparılmasını bir türlü benimsemediğini kaydeden Kurtulmuş, şunları söyledi:

''Millet, bu anlayışa kimi karşı gördüyse ona oy veriyor. Örneğin, Menderes'i asıyorlar, halk onun devamı olduğunu zannettiği partiye oy veriyor. 'Sakın Özal'a oy vermeyin' diyorlar, millet buna yüzde 40 oranında oyla cevap veriyor. 27 Nisan'da 'Sakın ha onlara oy vermeyin' manasına gelecek, bana göre bal gibi muhtıra olan, açık bildiri siteye konuluyor. Ama milletimiz, 'öyle mi?' diyerek fırsatını bulunca yüzde 43 oy verip AK Parti'yi iktidara taşıyor. Askeri vesayetin ve jakoben anlayışın sivil siyasetteki uzantıları olarak görülen CHP'yi millet bir şekilde cezalandırıyor. Halk, CHP'yi hiçbir şekilde iktidar yapmıyor.''

CHP'deki yenileşme tartışmalarına da değinen Kurtulmuş, ''Keşke iddia edildiği gibi CHP, yeni bir CHP olsa. Bunu en çok isteyenlerden biri de benim. Yeni olmak için ilk önce tek parti dönemiyle hesaplaşacaksınız. Ama eğer bir Dersim gerçeği varsa Türkiye'de, bununla ilk hesaplaşması gereken CHP'dir'' değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, Bülent Ecevit'in 1973'teki seçimlerde iktidara gelmesini CHP'nin klasik politikasını değiştirmesine bağlayarak, şöyle konuştu:

''Ecevit, Anadolu'nun halkından, camilerinden, köy odalarından ve çiftçilerden oy almış, İstanbul'daki 3-5 tane dükanın tezgahı üzerine iktidar devşirmeye kalkmamıştır. Solun da Türkiye tarihindeki seyri bu şekildedir. Ecevit, ikinci iktidarında da inançlara saygı prensibi sayesinde gelmişti. Fakat, mecliste 'Atın bu kadını' dediği zaman seçimlerde yüzde 1'e düştü.''

''BUGÜNKÜ VAMPİR KAPİTALİZM DE BİTECEK''

Kurtulmuş, insanı merkeze almayan dünyadaki ekonomik sistemlerin iflas etmeye mahkum olduğunu söyledi.

Faşizm ve komünizm sistemlerinin başarısızlıkları yüzünden çökmediğini kaydeden Kurtulmuş, ''Her iki rejimin yıkılmasının temel sebebi, insanı üçüncü plana atıp, devleti esas almasıdır. Önümüzdeki on yıllar içerisinde bugünkü vampir kapitalizm de bitecektir. Çünkü insana uygun bir sistem değildir. Her şeyi piyasalaştırarak sermayenin emrine vermiştir'' diye konuştu.

Kurtuluş, BM'nin, dünyanın yükünü taşıyabilecek bir yapıda olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''BM'deki değişikliğin öncülüğünü Türkiye yapacak. 10 sene evvel konuşsaydık etkisi yoktu ama şimdi bu fikir dünyanın birçok yerinde taraftar bulacak. İnşallah önümüzdeki dönemde G-8, IMF ve Dünya Bankası gibi dünyadaki güçlü kurumların fonksiyonlarının değiştirilmesini teklif edeceğiz. Zaten iki sene evvel Davos'un ana konusu, 'Yeni ekonomik sistemi nasıl kurabiliriz?' sorusuydu. Bunun yürümediğini herkes görüyor. Bizim üzerimize düşen görev, daha insani olan siyasetlerin ve politikaların yerleşmesine katkı sağlamaktır.''(AA)

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara