Şahin'de 'Muhteşem' polemiğe girdi!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ''IMF'den borç alan ülke olmaktan, borç veren ülke durumuna gelmek AK Parti iktidarının başarısıdır'' derken Muhteşem Yüzyıl polemiğine girdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-01 19:36:05
Türkiye'nin ihraç yaptığı AB ülkelerinde mevcut sıkıntılar olmasaydı ve bölgedeki siyasi sorunlar yaşanmasaydı Türk ekonomisinin bugünkü durumdan çok daha ileride olabileceğine dikkati çeken Şahin, şöyle konuştu:
''Ekonominin gelmiş olduğu bu noktadan memnunluk duyuyoruz. IMF'den borç alan ülke olmaktan, borç veren ülke durumuna gelmek AK Parti iktidarının başarısıdır. Türkiye her bakımdan geçmişle kıyasladığımızda çok ileri noktadır. Bunu daha da ötelere taşımak AK Parti olarak en önemli hedeflerimizden birisidir. Bugünü değerlendirirken geleceğe de bakıyoruz. 2023 hedeflerini bunun için konuşuyoruz. 2071 hedeflerini bunun için önümüzde koyuyoruz. Vatandaşlarımız dünyadaki gelişmelere bakarak lütfen hiçbir umutsuzluğa düşmesinler. Ülkemizin geleceği parlaktır.''
Türkiye'de ara dönemlerde bir takım hukuksuzluk ve yolsuzluklar olduğunu belirten Şahin, ''Bunları inceleyecek olan öncelikle yargı organlarımızdır. Birçok konu Cumhuriyet Savcılıklarına intikal etmektedir. Darbeleri Araştırma Komisyonumuz da raporunu yayınladı. Elde ettiği belge ve bilgileri Cumhuriyet Savcılıklarına intikal ettirdi. Yargıda bu konuda üzerine düşen görevi yapacaktır. Zaten de yapmaktadır'' diye konuştu.
-BDP'liler hakkında hazırlanan fezleke-
BDP'li milletvekilleri hakkında, dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili düzenlenen fezlekenin Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'na intikal ettiğini anımsatan Şahin, ''Dosyalar şu anda sanıyorum karma komisyonunda. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, komisyonu önümüzdeki günlerde toplantıya çağırabilir'' dedi.
Bununla ilgili hazırlık komisyonları kurulabileceğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
''Hazırlık komisyonlarının raporu yine karma komisyonu ile görüşerek bir karar verilebilir. Bütün bunlar önümüzdeki süreçte karşılaşmamız olan muhtemel adımlardır. 868 dokunulmazlıklarının kaldırılması gereken fezleke veya dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla meclise gelen o fezlekeler içerisinde bu 10 milletvekilinin dosyaları farklı bir anlam ifade etmektedir. Teröre bizzat destek olan, arka çıkan hatta terörizmi teşvik eden o beyan ve açıklamalar ve tavırlara, millet meclisinin ve siyasi kurumunun sessiz kalacağı davranışlar ve görüntüler değildir. Mutlaka parlamento bu konuda bir şey söyleyecektir ve söylemelidir.''
-Kamu başdenetçisi seçimi-
Şahin, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun 2010 yılında anayasa değişikliğiyle mevzuata girdiğini belirterek, ''Yasası da çıktı. İlk kez başdenetçimizi seçtik. Bu arkadaşlarımızın ne yapacağı, nasıl uygulama ortaya koyacağı belli olmadan daha işin başından bir takım olumsuz değerlendiremeler yapmayı şık bulmuyorum'' dedi.
Kamu Başdenetçiliği'ne seçilen Mehmet Nihat Ömeroğlu'nun Yargıtay'da daire başkanı görevinde bulunduğunu ve uzun bir yargıçlık bir deneyimi olduğunu hatırlatan Şahin, şöyle devam etti:
''Ömeroğlu'nun bir dava dolayısıyla vermiş olduğu karardan hareketle yıpratılmış olması ideolojik nedenlere dayanmaktadır. Bir Ermeni kökenli gazetecinin 301'den dolayı davası nedeniyle vermiş olduğu kararı ancak hukuk sınırları içerisinde değerlendirebilirsiniz. İlgili yasa çerçevesinde buna değerlendirme atfedebilirsiniz. Yargıcı bu noktadan eleştirmek, baş denetçi olarak af edersiniz, ombudsman olarak yanlış işler yapacağı şeklinde bir değerlendirmenin gerekçesi olamaz. Hem MHP'den hem CHP'den baş denetçiye yapılan bu eleştirileri doğru bulmuyorum. Daha işin başındalar, icraat sergilesinler ve yanlış uygulamaları olursa o zaman eleştirelim.''
-''Muhteşem Yüzyıl'' ile ilgili tartışmalar-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Osmanlı tarihinin en önemli bir dönemine damga vurduğunu belirten Şahin, ''Ben o dizinin gerçeklerden çok uzak olduğu kanaatindeyim. Ben de tarih okudum. Liselerimizde bize de Osmanlıyı öğrettiler. Çocuklarımız da şimdi o tarihi öğreniyorlar. Ancak bizim okullarda öğrendiğimiz Kanuni Sultan Süleyman ile şimdi o dizide gördüğümüz Kanuni Sultan Süleyman hiç birbirine benzememektedir. O bakımdan biz hem çocuklarımıza hem de televizyon seyircilerine kendi tarihimizi gerçeklere uygun şekilde öğretmeliyiz'' şeklinde konuştu.
Osmanlı'nın sadece haremden ibaret olmadığına dikkati çeken Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
''Kadın erkek ilişkilerinden ibaret değildir. Orada sergilenen entrikalardan ibaret değildir. Başbakanımızı o bakımdan haklı buluyorum. Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'nın, eğer tarihimiz yanlış anlatılıyorsa bu konuda toplumu aydınlatma gibi bir görevi vardır. Başbakanımızın bu diziyle ilgili sırf tarihi hassasiyetler açısından eleştiri getirmiş olmasını da görevi olduğunu düşünüyorum. Hiç kimse başbakana bunu niye eleştiriyorsun? diyemez. Bu yasaların Türk Tarih Kurumuna oradan da bağlantılı olarak başbakana yüklediği bir görevdir. O da yetkilileri göreve davet etmiştir. Bu konuda yetkili de RTÜK'tür. Bence RTÜK gerekli işlemleri yapar. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de tüm dizilerle ilgili değerlendirme yapmıştır. Sadece Muhteşem Yüzyıl ile ilgili değildir. Bu diziler yurt dışında da izlenmektedir. Tanıtım açısından önemli görevler yapmaktadır. Kendi tarihimizi dışarıda yanlış tanıtmamalıyız. Bu konuda yapımcıların daha dikkatli olması gerekir.'' ( AA )
SON VİDEO HABER
Haber Ara