Dolar

34,8663

Euro

36,6393

Altın

3.026,36

Bist

10.061,86

Avrasya İslam Şurası sona erdi...

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İstanbul’da düzenlenen ve 33 ülkeden dini temsilcilerin ve bilim adamlarının katıldığı “8. Avrasya İslam Şurası”, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in okuduğu sonuç bildirgesiyle sona erdi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-11-22 12:40:26

Avrasya İslam Şurası sona erdi...
TIMETURK / Haber Merkezi

İslam dünyasında yaşanan olumsuzlukların yaşandığı bir dönemde Avrasya İslam Şurası’nın yapıldığı belirtilen 12 maddelik sonuç bildirgesinde başta Orta Doğu, Suriye ve Filistin'de akıtılan müslüman kanının bir an önce durdurulması için uluslararası toplumun üzerine düşen insani görevi yerine getirmesinin vicdani bir sorumluluk olduğu vurgulandı. Şuranın sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

“Başta Orta Doğu, Suriye ve Filistin'de akıtılan müslüman kanının bir an önce durdurulması için uluslara arası toplumun üzerine düşen insani görevi yerine getirmesi, hangi din ve inançtan olursa olsun, ezeli, manevi değerlerin sahibi olduğunu düşünen bütün dini kurumların bu konuda barış ve esenlik için insiyatif almasına çağrı yapmayı öncelikli ödevimiz olarak görüyoruz. Bu konudaki sorumluluk sadece siyaset yapıcıların değil, aynı zamanda kamu oyu vicdanına hitabeden sağduyu sahibi herkesin üzerine düşen vicdani bir sorumluluktur. Bütün ilgilileri bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz.”

“İSLAM DÜNYASINDA YAŞANAN FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİN BİR AN ÖNCE ORTAYA ÇIKARILMASI EN BÜYÜK ARZUMUZDUR...”


“Bir önceki şurada bizimle bir arada olan ancak, Avrasya hattında sinsice cereyan eden menfur saldırılarda hayatını kaybeden, ömrünü İslam'a, müslümanlara ve insanlığa hizmete adamış güzide kardeşlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Cenab-ı Hak'tan kendilerine rahmet diliyoruz. Bu menfur saldırılar ve cinayetler konusunda dünya kamuoyunun ve insani teşkilatların üzerine düşenleri yapacağına dair ümitlerimizi koruyoruz. Bu faili meçhul cinayetlerin bir an önce ortaya çıkarılması en büyük arzumuzdur.”

“MEZHEBİ AİDİYETLER, MÜSLÜMAN KARDEŞLİĞİ MENSUBİYETİNİN ÖNÜNE VE ÜSTÜNE ÇIKARTILAMAZ...”

“İslam'ın kadim bilgi ve hikmet geleneği yüzyıllar içerisinde müslüman kitlelerin inanç, ibadet ve ahlak telakkilerine me'haz teşkil eden yüzlerce düşünce ve kanaat okulunu ortaya çıkarmıştır. Bu bilgi mirası müslümanların en büyük zenginliğidir. Geleneğin ürettiği bu zenginliğin modern zamanlarda özellikle İslam dünyasında toplumsal gerilimlere sebep kılınması, düşünce ve inançlarından dolayı bireylerin ve toplulukların kınanması, hatta, daha da ileri gidilerek mezhebi ve meşrebi dolayısıyla dışlanması asla kabul edilemez. Mezhebi aidiyetler müslümanların ortak ve en üst aidiyeti olan müslüman kardeşliği mensubiyetinin önüne ve üstüne çıkartılamaz. Mezhep çatışmaları, İslam'ın kadim geleneğine yabancı, başka dünyaların meş'um bir tarihi realitesi iken, bugün bunun müslüman coğrafyasında dillendiriliyor olması, son derece müessif bir gelişmedir.”

“İSLAMİLİK İDDİASI TAŞIYAN KİMİ NEVZUHUR FİKİRLER BU COĞRAFYADA ASLA SERPİLİP GELİŞME İMKANI BULAMAYACAKTIR...”

“İslam dünyasında dikkat çeken bir gelişme olarak ortaya çıkan müslümanların kök değerlerini besleyen geleneği acımasız ve ölçüsüz bir hoyratlıkla karşısına alan ve islamilik iddiası taşıyan kimi nevzuhur fikirler, İslam irfanının, bilgi ve hikmetinin tarih boyunca egemen olduğu bu coğrafyada asla serpilip gelişme imkanı bulamayacaktır. Müslümanların tarihsel, toplumsal ve kültürel bütünlüğünü sekteye uğratamayacaktır. Bu kabil türedi cereyanlara karşı müslüman sağduyusu itidali elden bırakmayan bir dikkati daima muhafaza edecektir.”

“İSLAM BAŞTA OLMAK ÜZERE DİNLERİN MUKADDESATINA YAPILAN HAKARET, TEZYİF VE TAHKİR GİRİŞİMLERİ NEFRET SUÇU OLARAK NİTELENMELİDİR...”


“Gerek Avrasya bölgesinde gerekse dünyanın Batı yakasında hastalıklı bir tutum olarak seslendirilen İslamafobya ve onun tetiklediği İslam karşıtı tutumlar, modern dünya için gerici ve ilkel bir fenomendir. Bir endüstri haline getirilen İslamafobya, kültürel bir yanılsamadır ve haddi zatında bir insanlık ayıbıdır. İslam başta olmak üzere dinlerin mukaddesatına yapılan hakaret, tezyif ve tahkir girişimleri birer nefret suçu olarak nitelenmelidir. ”

“BAYRAM GÜNLERİ KONUSUNDA BİRLİĞİN HALA SAĞLANAMAMIŞ OLMASI, SON DERECE HÜZÜN VERİCİDİR...”

“Yeryüzünün neresinde olursa olsun tevhid dininin mensubu olan müslümanların, tasada ve kıvançta, hüzünde ve sevinçte ortak hareket etmeleri, acıyı paylaşmaları ve sevinci çoğaltmaları imani ve ahlaki ödevleridir. Bu bağlamda bayram günlerinin birbirinden farklı zamanlarda kutlanması ve bu hususta birliğin hala sağlanamamış olması, son derece hüzün vericidir. Avrasya İslam Şurası delegasyonu, söz konusu dağınıklığın giderilmesi için insiyatif alınmasını ve ortak bir çalışma grubu teşkil edilerek yöntem birliğinin sağlanmasını, birlik ve beraberliğin tesis edilmesi zorunlu bir ödev saymaktadır.”

“YAŞANAN BÜTÜN SORUNLARIN GERİSİNDE CEHALET VE BİLGİSİZLİK YATMAKTADIR...”


“İnsani, kültürel ve toplumsal problemleri aşmanın yegane yolu ise ilim ve hikmetten geçmektedir. Müreffeh, mutlu ve huzurlu bir toplumun inşası, eğitimli, aydınlık ve bilge fertlerin yetiştirilmesiyle mümkündür. Avrasya İslam Şurası üyesi müslüman topluluklarının dini, milli ve kültürel sorunlarını aşmak üzere uluslararası bir İslam üniversitesinin Türkiye'de kurulmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Bu üniversitede Avrasya Araştırmaları Enstitisü ve müslüman azınlıklar Enstitisü gibi araştırma ünitelerine yer verilmesi tavsiye edilmiştir.”

“AVRASYA İSLAM ŞURASI’NIN KURUMSAL YAPISINI SAĞLAMLAŞTIRMASI İÇİN GEREKEN ADIMLAR ATILMALI...”


“Avrasya İslam Şurası’nın kurumsal yapısını sağlamlaştırması için gereken adımlar atılmalı ve en kısa sürede Şura'nın mümasil uluslararası kuruşlarla işbirliğini geliştirebileceği alt yapı çalışmaları tamamlanmalıdır. Bu bağlamda şura sekreteryasının işleyebilir hale getirilmesi ve mümkün olması halinde İstanbul'da bir sekreterya ofisinin açılması temin edilmelidir.”

“Avrasya İslam Şurasının önceki toplantılarında karar altına alınan ancak bugüne kadar gerçekleştirilemeyen hususlar, yeniden gözden geçirilmeli ve icrası için gerekenler yapılmalıdır. Bu meyanda bilhassa müslümanların yaşadıkları akut problemlerde Şura adına iyi niyet girişiminde bulunmak üzere hareket edecek bir "iyi niyet heyetinin" aktif hale getirilmesi şurayı uluslarası platformlarda müessir bir aktör haline getirecektir. Keza şura üyesi ülkelerde ve bölgelerde zaman zaman mahalli toplantıların düzenlenmesi hem ülke bazlı dini sosyal problemlerin ele alınıp görüşülmesine ve çözümler geliştirilmesine imkan sağlayacak, hem de şuranın etkisini daha da artıracaktır.”

“ŞURA ÜYESİ DİNİ TEŞKİLATLAR ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ ERTELENEMEZ BİR ZORUNLULUKTUR...”


“Şura üyesi dini teşkilatların kurumsal yapılarını geliştirmeleri, işbirliğinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi açısından ertelenemez bir zorunluluktur. Müşterek eğitim, yayın ve bilimsel faaliyetlerin planlanması ve yapılması şura üyesi dini kurumlar ve mensupları arasında ortak gelecek ufkunu oluşturmaya katkı sağlayacaktır.”
SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara