Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak'ın da aralarında bulunduğu, 16'sı tutuklu 73 kişinin, çıkar amaçlı örgüt yöneticisi ve üyesi oldukları iddiasıyla yargılandığı davada 4 kişi tahliye edildi. Davanın tutuksuz sanıklarından Aytaç Durak, kendisinin mahkeme kararıyla değil siyasetin baskısıyla görevden alındığını söyledi.
Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar, suç tarihinde Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili olan Mustafa Tuncel ile Ahmet Atma, Orhan Alagöz, Orhan Yiğit, Yusuf Erbey, Mehmet Salih Tulpar, Süleyman Tulpar, Kenan Gündoğdu, Şevki Özveren, Tamer Barış Terkeşli, Taner Özcandan, Emin Ekmekçi, Hakan Bilmez, Ayhan Uykulu, İbrahim Aksoy ve Salih Zor ile tutuksuz sanıklar katıldı.
Duruşmada tutuksuz sanık Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak, Nuh Aksoy, Ali Uras, Alişan Güldoğan, Bingöl Yalçın, Bulut İşin, Burhan Aşan, Bülent Çelik, Cengiz Dinçer, Ferhat Yüksel, Ahmet Hayırlıoğlu, Ahmet Karadayı ve Ali Yaşar savunma yaptı.
Sanık Aytaç Durak, savunmasını yazılı olarak hazırladığını, soruşturma aşamasındaki ifadelerini kabul ettiğini ve aleyhine olan hususları kabul etmediğini kaydetti.
TABLOLU SAVUNMA
Tutuklu sanık Orhan Alagöz ve Emin Ekmekçi'nin avukatı Ömer Faruk Gerger, aşamalardaki savunmalarını tekrar ettiklerini, isnat edilen suçların oluşmadığını kaydetti.
Büyütüp çerçevelettiği eski hayvan pazarının fotoğraflarını heyete sunan Gerger, bu tabloları heyetin dikkatini fotoğraflara çekmek için yaptırdığını söyledi.
Mahkeme başkanı fotoğrafların iddianamede yer aldığını belirterek iade etti.
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Tamer Barış Terkeşli, Orhan Alagöz, Ahmet Atma ve İbrahim Aksoy'un tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi, duruşmayı erteledi.
SUÇLAMALAR
Davayla ilgili iddianamede Durak hakkında, ''cebir ve şiddet kullanarak suç işlemek amacıyla kurulan örgütün yöneticisi olmak, meclis toplantısında 260 bin dolarlık rüşvetle ilgili ses kaydını dinletip, meclis üyesi Bekir Sıtkı Özer'in bir otelden çıkarken fotoğrafını bir gazeteciye çektirip yerel bir gazetede yayınlatarak özel hayatın gizliliğini ihlal, kamu kurum ve kurumunu zarara sokmak için dolandırıcılık yapmak, ayrıca az sayıda mermi bulundurmak'' suçlamalarıyla 19 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor.
Ayrıca, iddianamede Tuncel'in, ''Durak ile araları bozulduktan sonra belediyede ayrı bir suç örgütü oluşturduğu ve örgütün yöneticisi olduğu'' gerekçesiyle ''örgüt kurmak, tehdit, ihaleye fesat karıştırmak, basit yaralama, rüşvet almak ve vermek, kamu malına zarar vermek'' suçlamalarıyla toplam 71 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor.
Aralarında iki gazetecinin de bulunduğu diğer sanıklar hakkında ise ''ihalelere fesat karıştırmak, yağma, dolandırıcılık, şantaj ve rüşvet'' gibi çeşitli suçlamalarla, 3 yıldan başlayan hapis cezaları talep ediliyor.
"YARGI DEĞİL BENİ SİYASET GÖREVDEN ALMIŞTIR"
Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Aytaç Durak, mahkeme başkanının kendisine çeteyle ilgisinin olup olmadığını sorduğunu belirterek, ''Benim değil çeteyle herhangi bir gayri meşru olayla ilgim olmaz, olamaz. Bu davada da maalesef Adana'daki binlerce afişten ve bilboarddan sadece 3 tanesinden ücret alınmamış. Suçumun biri buymuş. Bir de kaldırımda bir vatandaşın fotoğrafını çektirmişim. Suçun biri de buymuş'' iddiasında bulundu.
Takdirin yüce mahkemeye ait olduğunu, fakat herhangi bir suçunun olmadığını savunan Durak, ''Bu suçlar, bu mahkemeler görevden alınmama hiç bir zaman bahane edilemez. Yargı beni görevden almamıştır. Beni görevden alma kararı veren siyasilerdir, siyasi iradedir. Siyasi iradenin de geri iade etmesi lazımdır. Yargıya karşı boynumuz kıldan ince. Ne zaman isterlerse onlara hesap vermeye hazırız'' ifadelerini kullandı.