Dolar

34,8665

Euro

36,6229

Altın

3.048,96

Bist

10.058,47

Erdoğan 29 Ekim eleştirilerini yanıtladı

Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında ajandalarında kimlik ve bölge ayrımı olmadığını söyledi

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-10-31 21:06:03

Erdoğan 29 Ekim eleştirilerini yanıtladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşması nda vatandaşlara seslendi. Ufuklarında sadece ve sadece 'Büyük Türkiye' olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bizim idealimizde sadece ve sadece büyük millet ideali var. Aziz milletimiz, bu ülkeyi kalkındırmak için çabalayanla, bu ülkeye çelme takmak isteyeni; bu milleti abat etmek isteyenle, bu millete zulmetmek isteyeni birbirinden kolayca ayırt edebilecek ferasettedir." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında hükümet olarak milletin emanetine sahip çıkmaya, ekonomiyi güven ve istikrar zemininde büyütmeye devam edeceklerini dile getirdi. Erdoğan, aynı şekilde, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaştırmada, toplu konutlarda, enerjide yaptıkları yatırımları, tarımda yaptıkları yatırımları kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı.

Bu ay içinde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde, çeşitli şehirlerinde yaptıkları yatırımlarla medeniyet yürüyüşüne, kalkınmaya önemli katkılar sağladıklarını belirten Erdoğan, Yeniden Dönüşüm Projesi'ni anlattı.

35 ildeki 75 farklı noktada, 3 bin 169 binanın yıkımını başlatarak, bu sürecin ilk adımını attıklarını dile getiren Erdoğan, "Şunu özellikle vurgulamak isterim; bu proje, Türkiye'de bugüne kadar başlatılmış en büyük imar hareketidir. Ve buna öncelikli kamu binalarından başladık. Bu arada görüştüğümüz, anlaştığımız vatandaşlarımızın binalarını da yıkmaya başladık. Hükümet olarak, Başbakanlık Toplu Konut İdaremiz eliyle, Cumhuriyet tarihimizin en büyük kentsel dönüşüm hamlesini başlatmış, çok olumlu neticeler almıştık, almaya devam ediyoruz. 10 yılda 560 bin konut inşa etmeyi; bunlardan 438 bin konutu sahiplerine teslim etmeyi başardık. Hiçbir bölgemizde ayrım gözetmeksizin, 81 ilimizde bu konut seferberliğini başarıyla uygulamaya koyduk; bütün vatandaşlarımızın bundan istifade etmesini sağladık. Dünyanın değişik yerlerinden bizim bu projelerimizi gezip, görüp ondan sonra; 'bizim ülkemizde de acaba bunları yapmaz mısınız?' diye teklifler almaya başladık. Ülke genelinde, planlı ve doğal afetlere karşı dayanıklı konut üretimi konusunda örnek bir model ortaya koyduk. Şimdi ise ülkemiz için yeni bir adım daha attık. İnsan hayatına, çevreye, yeşile, şehirciliğe verdiğimiz önemin, depreme, afet riskine karşı aldığımız tedbirlerin bir yansıması olarak, daha önce inşa edilmiş sağlıksız, güvensiz milyonlarca binayı yıkıp yeniden yapmak üzere kolları sıvadık. Tabi burada peşin söylüyorum; ne olur milletimiz bizden desteğini esirgemesin. Devlet-millet el ele verelim, milletimizi mağdur etmeden en güzel şekilde bu yapılaşmayı gerçekleştirelim ve hem halkımız kazansın hem ülkemizin görünümü çok daha modern hale gelsin." diye konuştu.

"ŞEHİRLERİMİZ GÜVENLİ HALE GELECEK"

1999 yılında meydana gelen Gölcük ve Düzce depremleri ile 2011 yılında yaşanan Van depreminin kendilerine bu tedbirleri mutlaka, ne pahasına olursa olsun hayata geçirilmesi gerektiğini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, bunun için geçen Mayıs ayında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanununu çıkardıklarını kaydetti.

Bu kanun ile çok yönlü bir değişimi hedeflediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Yeni yapılacak yapılar, her şeyden önce yeni hayat alanları, çevreyle uyumlu, enerji verimliliğini esas alan, yeşile önem veren, doğal kaynakları koruyan bir anlayışla inşa edilecek. Proje tamamlandığında insanımız rahat bir nefes almış olacak, şehirlerimiz güvenli hale gelecek, huzura kavuşacak.
 
Etap etap devam edecek olan bu süreci, inşallah başarıyla tamamlayacağız. Böylece, onlarca yıldır devam edegelen çarpık şehirleşmeye dur demiş olacağız, ülkemizi, şehirlerimizi, insanımızı ağır bir yükten, ciddi bir tehditten kurtarmış olacağız. 7 Ekim'de yine İstanbul'daydık. Ataköy'de ileri biyolojik arıtma tesisinin ve çevre koruma projesinin açılışını gerçekleştirdik. Söz konusu tesis, Türkiye'nin en büyük enerji ve katı yakıt üretebilen ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi. Bakırköy, Bahçelievler ve Bağcılar'ın tamamının; Başakşehir, Küçükçekmece ve Sultangazi ilçelerimizin bir bölümünün atık suları burada arıtılıyor. 2009 yılında start verdiğimiz ve etap etap hizmete aldığımız bu tesis, tam kapasite ile çalıştığında günde 600 bin metreküp atık su arıtarak, 2,5 milyon nüfusa hizmet üretecek. Şunu özellikle belirtmek isterim kardeşlerim; Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi, bölgedeki çevre koruma projelerimizin sadece bir bölümü, bir ayağı.

Aynı tarihte hizmete aldığımız Ataköy Çevre Koruma Projesi, diğer çalışmalarımızı, yatırımlarımızı destekleyen, 650 milyon dolar yatırım bedeli bulunan önemli bir proje. İstanbul'da, 1994 yılı öncesinde yüzde 9 olan atıksu arıtma oranını, bu yıl itibariyle yüzde 97'ye çıkardık. Önümüzdeki yıl 30 yeni arıtma tesisini daha devreye alarak, toplam arıtma tesisi sayısını 71'e yükseltiyoruz. Böylece, İstanbul'un atık suyunun yüzde 100'ünü arıtma hedefimize ulaşmış olacağız."

Başbakan Erdoğan, Haliç'teki projeyle suyun sürekli tazelendiğini, havalandırıldığını belirterek, bu sayede İstanbulluların, Türkiye'nin çok önemli değeri olan Haliç'i, yeniden paha biçilmez bir bölge haline getirdiklerini söyledi.

"Marmara depreminden 1 yıl sonra, bırakın kalıcı konutları, ortada daha konteynerler bile yoktu, insanlar hala çadırlarda yaşam mücadelesi veriyordu." diyen Erdoğan, Van depremin birinci yıldönümünde o gün söz verdikleri gibi bütün konutları bitirip teslim ettiklerini hatırlattı.

"MİLLETE EFENDİ OLMAYA GELMEDİK, HİZMETKÂRIYIZ"

"Bizim işimiz hizmet üretmek. Biz milletimize efendi olmaya gelmedik, biz milletimizin hizmetkârıyız." diyen Erdoğan, "Her zaman söylüyorum; Biz kimlik siyaseti yapmıyoruz. Biz hizmet siyaseti yapıyoruz. Bütün bu eserler, bu yatırımlar, bizim 2023 hedeflerimize doğru hızla koştuğumuzun, ülkemizi kalkındırmak, insanımızı refaha kavuşturmak, medeniyet yarışında ülkemizi üst sıralara çıkarmak için nasıl çabalayıp didindiğimizin bir göstergesidir.

Bizim ajandamızda, kimlik ayrımı yok, bölge ayrımı yok. Bizim ufkumuzda sadece ve sadece büyük Türkiye var. Bizim idealimizde sadece ve sadece büyük millet ideali var. Aziz milletimiz, bu ülkeyi kalkındırmak için çabalayanla, bu ülkeye çelme takmak isteyeni; bu milleti abat etmek isteyenle, bu millete zulmetmek isteyeni birbirinden kolayca ayırt edebilecek ferasettedir.

Değerli kardeşlerim, şunun altını özellikle çiziyorum; Türkiye, önümüzdeki süreçte de bir bütün olarak, birbirine kenetlenmiş olarak, büyümeye, hedeflerine doğru hızla ilerlemeye devam edecektir. Ben bu düşüncelerle siz aziz milletimi bir kez daha en kalbi duygularımla, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. Var olun. Kalın sağlıcakla. Allah'a emanet olun." şeklinde konuştu...



SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara