Ergenekon Davası’nın tutuklu sanıkları CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve Gazeteci Tuncay Özkan 16 duruşmadan men cezalarını tamamlayarak bugün görülen duruşmaya katıldı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 65’i tutuklu 274 sanıklı Ergenekon Davası’nın 249. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu 40 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ve Sedat Peker’in de aralarında bulunduğu 25 tutuklu sanık duruşmaya katılmadı. Odatv Davası’nın tutuklu, bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de duruşmada hazır bulundu.
BALBAY VE ÖZKAN DURUŞMAYA KATILDI
16 oturum duruşmalara katılmaktan men edilen CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Gazeteci Tuncay Özkan, Erkan Önsel ve Oktay Yıldırım men cezalarının bitmesinin ardından bugün duruşmaya katıldı. Gizli Tanık Ayaklanma’nın geç gelmesi nedeniyle saat 09.00’da başlaması gereken duruşma saat 10.47’de başladı. Gizli tanık odasında ifade veren Gizli Tanık Ayaklanma, sesi ve görüntüsü bozularak duruşma salonunda bulunan ekranlara yansıtıldı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Dava sanıklarıyla ilgili ne biliyorsunuz?" diye sordu. Gizli Tanık Ayaklanma, "Emniyette ifade vermiştim. Emniyetteki ifademi okur musunuz?" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese, "İfadenizde Ecevit isimli birinden bahsediyorsunuz?" diyerek hatırlatmada bulundu.
"ARA SOKAKLARDAN KALABALIĞA ATEŞ ETMEMİZİ TEKLİF ETTİ"
Gizli Tanık Ayaklanma, "Ecevit Navruz isimli şahıs Gazi Mahallesi’nde oturuyordu. Kahveye geldiğinde herkese selam verirdi. Ecevit, bir gün de bizim masaya geldi, halimizi hatırımızı sordu, içtiğimiz çayların da parasını ödedi. Daha sonraki süreçte samimi olduk. Cebimize para koyuyordu ve bizi herkese ’yeğenim’ diye tanıtıyordu. Ecevit, Sedat Peker ve Vedat Peker’den bahsediyordu. Devlet ve millet için birşeyler yapmak gerektiğini söylüyordu. Bir gün bize hain bir teklifte bulundu. Yasadışı örgütlerin yapacağı bir yürüyüşte maske takarak, arka sokaklardan kalabalığa ateş etmemizi teklif etti. Ancak ben bu teklifi kabul etmedim" diye konuştu.
"SEN BENİ ÇÖZEMEZSİN"
Ecevit Navruz isimli kişiyle 2006 ya da 2008 arasında tanıştığını anlatan Gizli Tanık Ayaklanma, "Bizi arabasına alıp gezdiriyordu. Ecevit’in arabasında telsiz gördüm. ’Ağabey sen sivil polis misin?’ diye sordum. Bana ’Sen beni çözemezsin’ diye cevap verdi. Ecevit Navruz’un sarı bir kimliği vardı. GBT soran polisler hakaret ederek, bu sarı kimliğini gösterirdi. Daha sonra oradan rahatlıkla uzaklaşırdık. Arabasının arka bağajında da uzun namlulu silahlar vardı. Ayrıca üzerinde de silah taşırdı" dedi.
Gizli Tanık Ayaklanma, Ecevit Navruz’un, dava sanıklarından Sedat Peker’in Ayvalık bulunan otellerine gidip geldiğini de iddia etti. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in soruları üzerine Gizli Tanık Ayaklanma şunları söyledi:
"Mahallede şüpheli paket vardı. Ecevit, Başkomiser Sedat’a ’Ben bakarım bir dakika’ dedi. Gidip baktı boş paketti. Bizim yanımıza gelen Ecevit, ’Gösteri yapan eylemcilere ateş edeceksiniz. Eylemciler ölür, diye korkmayın. Polisler onu birinin üzerine atar. Vatana hizmet edeceksiniz. Devletten maaş alacaksınız. Gerekirse askere bile gitmeyeceksiniz’ dedi. Ancak ben bu teklifi kabul etmedim. Ecevit’in üzerinde yüksek miktarda para bulunuyordu. Ecevit, Sedat Peker ile Vedat Peker’in yanına gidip geliyordu. Onların yanına gidip emir alıyormuş. Ne tür bir emir aldığını bilmiyorum."
"Ecevit’in gelirini nasıl sağladığını bilmiyorum" diyen Gizli Tanık Ayaklanma, Ecevit Navruz’un etrafında 20-25 yaşlarında gençlerin bulunduğunu da söyledi.
SAVCI: GÖSTERDİĞİNİZ KİŞİ 2007 YILINDA TUTUKLANDI
Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Gizli Tanık Ayaklanmaya dava sanıklarından tanıdığı olup olmadığını sordu. Kameralar tarafından salondaki tutuklu sanıklar yakın açıdan çekilerek duruşma salonunda bulunan ekranlara sanıkların görüntüleri yansıtıldı. Kameralar tutuklu sanık emekli Binbaşı Fikret Emek’i zumlandığında, Gizli Tanık Ayaklanma, "Evet Ecevit Navruz bu. Ecevit’e çok benziyor. Ama bıyığı saçı uzamış. Ben tanıdığımda bıyığı yoktu" dedi. Duruşma savcısı Pekgüzel, "Ecevit ile kaç yılına kadar görüştünüz?" diye sorması üzerine Gizli Tanık Ayaklanma, "Ecevit’le 2008 yılına kadar görüştük" dedi. Savcı Pekgüzel, "Gösterdiğiniz kişi 2007 yılında tutuklandı" dedi.
MAHKEME BAŞKANI : MAHKEMEYİ YANILTICI BEYANLARDA BULUNMAYIN
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese de, "Emin olmadığınızı şeyi söylemeyin. Mahkemeyi yanıltıcı beyanlarda bulunmayın" diyerek gizli tanığı uyardı. Ses tonu düştüğü görülen Gizli Tanık Ayaklanma ise , "Sadece Ecevit’e çok benzettim affedersiniz" diye cevap verdi.
Daha sonra kameralar tekrar yakın açıdan Tuncay Özkan’ı ve diğer sanıkları gösterdi. Tuncay Özkan da davayı takip eden gazetecilere dönerek "Biz yırttık" diyerek espiri yaptı.
Duruşmaya öğle arası verildi.
ADİL YARGILAMAYI ETKİLEME DAVASI ERTELENDİ
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yeğeni Nihan Atasagun’un aralarında bulunduğu 11 sanığın yargılandığı ‘Adil Yargılamayı Etkilemeye ilişkin açılan davanın 6. duruşması tamamlandı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın da aralarında bulunduğu 11 tutuksuz sanık katıldı.
"AĞABEYİMİN DURUMU İLE HUKUKİ YOLLARDAN İLGİLENDİM"
Davanın öğleden sonraki bölümünde Ergenekon davasının tutuklu sanığı Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın kardeşi Ali Haberal savunma yaptı. Ali Haberal, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. İddianamede aleyhine olan iddiaların soyut olduğuna dikkat çeken Ali Haberal, "Ne iddia edilen terör örgütünü bilirim ne de bu örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüt adına suç işledim. Ben ağabeyimin Mehmet Haberal’ın sağlık durumuyla hukuki yollarla ilgilendim. Ağabeyimin tahliyesi için yürütüldüğü iddia edilen faaliyetlere katılmadım. Bu suçlamanın muhatabı ben değilim. Beraatimi istiyorum" dedi.
"BABAMIN DURUMU İLE MEŞRU YOLLARDAN İLGİLENDİM"
Ali Haberal’ın ardından Mehmet Haberal’ın oğlu Erkan Bülent Haberal da savunmasını yaptı. Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Haberal, "Ne iddia edilen terör örgütünü biliyorum ne de örgüt adına suç işledim. Ben çocuğu olarak babamın sağlık ve hukuki durumuyla meşru yollarla ilgilendim ve buna da devam etmekteyim. Babamın tahliyesinin hukuk dışı yollarla sağlanması iddiası soyut bir iddiadır. Bunu kanıtlayacak somut bir olgu bulunmamaktadır" diye konuştu. Telefon görüşmelerinde sanıklardan Ali Hadi Emre’ye "İstanbul’a gelmişsin. Ağa’ya mı geldin?" şeklindeki sözlerine de açıklık getiren Haberal, "Bunu da iddianameye koymuşlar. Orada bahsettiğim ağa Halis Toprak’tı. Halis Toprak işte. Ağa. Başka yok" ifadelerini kullandı. Ergenekon sanığı Milletvekili Sinan Aygün’le yaptığı telefon görüşmeleri sorulan Haberal, "Ankara Ticaret Odası’nın 8 yıldır meclis üyesiyim. Ticaret Odası’nın başkanıyla görüşmem gayet doğaldır" cevabını verdi. Haberal savunmasını "İçerde olan babam, yaptığım hiçbir şey yok. Beraatimi istiyorum" diyerek tamamladı.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme sanıklar Mehmet Seyfi Oktay, Canfer Balçık, Sefa Altıoğlu, Şehriban Nihan Atasagun, Ali Haberal, Erkan Bülent Haberal, Mehmet Cengiz ve Tülay Bekar’ın savunmaları yapmış olmaları nedeniyle duruşmalara katılma zorunluluğunu ortadan kaldırdı. Duruşma ertelendi.
