Dolar

34,9547

Euro

36,6033

Altın

3.023,14

Bist

10.058,63

Sivas olaylarında 1993'te örgüt var 2003'te yok

1993’teki Sivas olaylarını ‘örgüt’ suçuna dönüştürerek mazlumların en ağır cezalara çarptırılması için çalışan yargıdaki ‘Seyfi Dede’ yapılanması, 2003’te ‘Topluma Kazandırma Yasası’ çıktığında ise, “Sivas örgütsel değil, bireysel bir eylem” diyerek, mazlumların yasadan yararlanmaları engellenmiş.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-10-14 08:54:09

Sivas olaylarında 1993'te örgüt var 2003'te yok
Yıllarca Sivas olaylarının sözde ‘şeriatçı ör­gütler' tarafından gerçekleştirildiğini iddia edip dava sanıklarına en üst sınırdan ceza ve­ren yargıdaki ‘Seyfi Dede' yapılanması, 2003 yılındaki topluma kazandırma yasasından fay­dalanmak isteyen Sivas hükümlülerine, ‘sizin davanızda örgüt yok bu yasadan yararlana­mazsınız' demiş. 

Yargıtay ve Ankara 1 Nolu DGM topluma ka­zandırma yasasından faydalanmak isteyen Si­vas mazlumlarına “Sivas davasında örgüt izi­ne rastlanamadı”, “sizin davanız örgütlü de­ğil” dediği ortaya çıktı.

ÖRGÜTLÜ BİR EYLEM GİBİ GÖSTERİLMİŞ, SANIKLARIN AĞIR CEZAYI ALMASI SAĞLANMIŞTI

37 kişinin öldüğü Sivas provokasyonu sonra­sı başlatılan cadı avında yüzlerce kişi tutuk­lanmış, Seyfi Dede operasyonuyla Ankara'ya taşınan davada olayların İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler tarafından gerçekleştirildiği iddia edilmişti. Büyük bölümü gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefetten yargılanması gereken sanıklar, elde hiçbir somut delil olmadığı halde, örgüt üyesi gibi gösterilmiş, ate­ist Aziz Nesin'in tahrikleri sonucu oluşan tepki, sözde şeriatçılar tarafından organize edilen örgütlü bir eylem olarak lanse edilmişti. 

Sonradan uydurulduğu ortaya çıkan “Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta yıkılacak” sloganı, Atatürk büstünün tahrip edildiği iddiası ve kim tarafından yazıldığı bilinmeyen bir bildiriyle sanıklar “Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılanmış, büyük bölümü idam cezası almıştı. Yıllar­ca Sivas olaylarının şeriatçı örgütler tarafından gerçekleştirildiğini iddia edip yüzlerce insanın hayatı­nı karartan yargıdaki mezhepçi yapılanma, örgüt üyelerinin affedildiği 2003 yılında bu fikrinden bir anda vazgeçtiği ortaya çıktı. 

SİVAS MAZLUMLARI DIŞINDA HEMEN HERKES FAYDALANDI

2003 yılında “siyasi ve ideolojik amaçla suç işlemek için kurulmuş terör örgütleri mensuplarının toplu­ma yeniden kazandırılması, toplumsal huzur ve dayanışmanın güçlendirilerek devam ettirilmesi” mak­sadıyla çıkarılan topluma kazandırma yasasından Sivas sanıklarının faydalanmasının önüne skandal bir gerekçeyle geçildiği belirlendi. Yasanın TBMM'de kabul edilip Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra 31 Sivas hükümlüsünün başvurusunun Ankara 1 Nolu DGM tarafından incelendiği, Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından talimatla ifade alma işlemi sonrası yapılan değerlendirmede, 2 Temmuz 1993'te yaşanan olaylara ilişkin davanın sanıklarının “herhangi bir örgütle bağlantılı olmadıkları”, yi­ne bu kişilerin “eylemleri örgütlü gerçekleştirdikleri yönünde somut ve inandırıcı delil bulunamadığı” gerekçesiyle talebin reddedildiği belirtildi. Yüzlerce teröristin affedildiği yasadan faydalanamayan Si­vas mazlumlarının Yargıtay'a yaptığı başvurunun aynı gerekçeyle reddedildiği ifade edildi. 

SARIHAN İÇİN SANIKLARIN NE DEDİĞİ İLK DEFA BU KADAR ÖNEMLİ 

Düne kadar Müslümanları suçlayıp “yobazlar”, “şeriatçı örgütler gerçekleştirdi” diye yaygara yapan kesimler, Sivas sanıklarının başvurularının reddedilmesi için o dönem yoğun kulis yaptığı belirtiliyor. Dev-Sol teröristlerinin yargılandığı davada sanık avukatlığı yapan Şenal Sarıhan, başvuru sonrası şöy­le konuşuyor: “Örgütleriyle ilgili bilgi vermeleri halinde bu yasadan yararlanabilirler. Yargılananlar ör­güte üye olduklarını her defasında reddettiler. Örgütü çökertecek bilgi vermeleri gerekiyordu. Kendile­ri bir örgütten söz etmedikleri gibi, mahkeme de somut bir örgüt ismi vermedi.” Ayrıca Sarıhan, Sivas davasında olmayan bir sloganı mahkeme dosyasına koydurmakla suçlanmıştı. (Yeni Akit)
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara