TİMETÜRK / Haber Merkezi
Vali Tapsız, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP)'nın, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinesinde Türk Kızılayı ile başlattığı 'Kızılay Kart' uygulamasının tanıtım toplantısında, ülkede bulunan Suriyeli sığınmacılarla ilgili istatistiki bilgiler verdi. Kilis'te 2053 konteynerde 13 bin Suriyelinin kaldığını belirten Tapsız, şehir merkezinde kayıt dışı bulunanların da tespitini her gün yaptıklarını ifade eti. Bu vatandaşların da ihtiyaçlarının Türk Kızılayı ve sivil toplum kuruluşları tarafından karşılandığını kaydeden Tapsız, "Faal olarak ülkemizde 14 kamp bulunmakta. Bunları 5'i Hatay'da, 3'ü Gaziantep'te, birer tanesi Kilis, Adıyaman, Mersin, Kahramanmaraş ve Osmaniye'de, 2'si ise Şanlıurfa'da bulunuyor. Nizip ve Şanlıurfa'da ise birer kamp daha inşa halinde. Bu kampların tamamlanmasından sonra sınır hattında bekleyen Suriyeliler, bu kamplara sevk edilecek. Şuanda sınır hattında yaklaşık 10 bin kişi Türkiye'ye geçmek için bekliyor. Biz kendi topraklarımız dışında karşı tarafa da sıfır noktasında Türk Kızılayı'nın öncülüğünde her türlü insani yardım ve desteği veriyoruz. Çünkü orada da kadınlar, yaşlılar, çocuklar başta olmak üzere insanlar birçok insani ihtiyaçları karşılanmamış biçimde bekliyorlar. Biz bunlara kayıtsız kalamazdık. O nedenle Türk Kızılayı'nın koordinesinde buradaki insanlara su ve gıda başta olmak üzere ilaç yardımı yapıyoruz. Sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle sıcak yemek yardımı yapılıyor.. kapımız hiç kimseye kapatılmamış durumda. Sınır kapımız açık. AFAD'la koordine halinde her gün çadır kentler hazırlandıkça ve bitirildikçe gruplar halinde Suriyelileri komşu illerde yapımı tamamlanan çadır kentlere sevk ediyoruz." açıklamasında bulundu.
Kayıtlı olarak çadır kentlerde bulunan Suriyelilerin sayısının da 100 bini bulmuş durumda olduğuna değinen Tapsız, "Kayıt dışı olarak sınır illerinde kalanların da 50 bin civarında olduğunu düşünüyoruz. Bunları da dahil edersek bizler 150 bini aşan Suriye vatandaşlarının hayatlarını idame ettirmeleri ve insani ihtiyaçlarını karşılamak için Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü yardımı yapmaktayız. Bu yardımların hem bizim ülkemizde hem de diğer komşu ülkelerdeki sığınmacıları düşündüğümüzde büyük külfet oluşturduğunu göz ardı edemeyiz. Biz geçtiğimiz nisan ayında uluslararası topluma yardım çağrısında bulunduk. Bugüne kadar gerekli insani yardımları aldığımızı söyleyemeyiz ama bugün ilk somut örmeğini WFP ile atmış oluyoruz." değerlendirmesini yaptı. (CİHAN)
