'Ölen teröriste ağlamayız'
Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün sözlerini değerlendiren Başbakan Erdoğan, 'Evlatlarımızı katleden ve ölen terörist için ağlamayız' dedi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-10-09 13:33:36
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
"Türkiye bölgesine ve dünyaya daha geniş bir vizyonla bakıyor. Dünyaya açılmakla değil, içine kapanmakla övünenler bizim dış politikamızı anlayamazlar. Sığ derede yüzmekten çekinenler engin denizlere açılmaya cesaret edemez. Türkiye Cumhuriyeti, 7 düvele meydan okuyanların omuzlarında yükseltmiştir.
Tezkere görüşmeler esnasında tarihe not düşünülmesi gereken ibretlik görüntüler ortaya çıkmıştır. Ana muhalefetin tezkereyi değerlendirme biçimlerinin çarpıklığı zaman geçtikçe anlaşılacaktır.
'SESSİZ Mİ KALACAKTIK?'
Türkiye’ye komşu bir ülkeden silah doğrultuluyor, ateşleniyor insanlar yaşamını yitiriyor. Zalimin ağzıyla konuşuyor, bu nasıl bir izansızlıktır. Hatay ve Şanlıurfa’yı vatan toprağı saymıyorlar mı? Biz buna sessiz mi kalacaktık ey Kılıçdaroğlu? Bizim kanımız, canımız buna müsaade etmez. Buralara yapılan saldırılar tezkereye gerekçe oluşturmuyor mu? Blöfün ne olup olmadığını zamanı gelince görürsün.
'ABD'YE CANIN CEHENNEME DİYEBİLİYOR MUSUN?'
Esad’a ‘canın cehenneme’ diyor. ABD’ye 'canı cehenneme' diyebiliyor musun? ABD’nin karşısında el pençe divan duruyorsunuz. ABD Başkanı trabzanın üzerinde otururken sizin liderleriniz el pençe divan duruyorlardı. Biz bu görüntüleri yaşamıyoruz. Biz bu milletin onuru neyi gerektiyorsa o tabloyu veriyoruz.
Biz milli marşımızda aldığımız ilhamla hareket ediyoruz. Siz destek verin, vermeyin bu milletin topraklarına, bayrağına, egemenliğine uzanacak her türlü tehdit karşısında bizi bulacaktır.
'KONUŞTUKÇA ZATEN BATIYORSUN'
Böyle bir hadisede CHP bir kez daha BDP’nin kuyruğuna takılmıştır. Esad aşkının CHP’nin gözünü kör etmesini anlamak mümkün değildir. CHP sözcüleri tezkere konusunda yaptıkları açıklamalarla itibarlarını kaybediyorlar. Hiç değilse susma erdemini gösteriniz. Buyur devam et, konuştukça zaten batıyorsun. Tezkereyi destekleyerek bu milli meselede ortaya koyduğu ilkeli tutum için MHP’ye teşekkür ediyorum.
Suriye’deki gelişmelere sessiz kalmayız, tarihi bağlarımız var. Herkes 'haklısınız' diyor ama ana muhalefet partisi karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin yanı başındaki yangına sessiz kalması söz konusu olamaz.
Rakam 100 bini buldu, biz bu 100 bin Suriyeli kardeşimize ev sahipliği yapıyoruz. Bir yerlerden destek gelmiyor, bütün mücadelemizi veriyoruz, vereceğiz.
Kendi halkını bombalayan Esad’a gösterdiğiniz empatiyi neden o insanlar için göstermiyorsunuz? Bu millet bir kişi için Hint Yarımadası’na donanma gönderen bir millettir. Türkiye gerekirse sıkıntı çeker ama mazlumun yanında olur. Suriye bizim için herhangi bir ülke değil. Suriye halkıyla akrabalarımız var. Suriye halkının tamamı bizim kardeşimizdir, onlar içinde bir ayrım söz konusu değildir.
Suriye’deki kardeşlerimiz bize ecdadımızın emanetidir. Osmanlı’yı, Osmanlarının eserlerini göreceksiniz. Biz böyle iç içe girmişiz. Aynı pınardan beslendiğimiz kardeşlerimize sırtımızı dönebilir miyiz?
'ESAD BABASININ REKORUNU KIRMAYA ÇALIŞIYOR'
Biz Suriye’de yönetim değiştiğinde, engeller gevşediğinde önce Suriye’ye koştuk. Orada yaşayan kardeşlerimizi bağrımıza bastık. Biz iyi niyetle Beşar Esad’a tavsiyelerde bulunduk, yol gösterdik. Bizi oyalama yöntemini tercih etti. Baba Esad 30 bin insanı katletti, oğlu onun rekorunu kırma gayreti içindedir. Bizim asla kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Suriye halkı bizim canımız ciğerimizdir. Bizim Suriye rejimiyle sorunumuz vardır. Bunu birbirinden kesin hatlarla ayıralım.
Suriye halkını düşman olarak görmüyoruz. Biz Suriye halkının yanındayız. Bizim anlayışımızda zulmü alkışlamak, zulmü sevmek yoktur. Arap Baharı’nda yönetimden düşenlerin çoğu sünniydi. Onlar sünni diye diktatörleri desteklemedik. Nükleer konusunda ABD’ye rağmen İran’ın yanında yer aldık. Önce aynaya bak; kimsin, nesin.
‘Esad’la kol kolaydınız, bugün düşmanlık yaşıyorsunuz’ diyorlar. Biz Suriye halkıyla halen kol kolayız. Onu niye söylemiyorsun? Esad yanlış yaptıkça, meşruiyetini kaybetmiştir. Koltuk değnekleriyle ayakta durmaktadır. Koltuk değneklerinin markasını biliyoruz, o değnekler düşünce bitecektir. Duruşu bozulan Esad ve yönetimidir.
'TERÖRİST İÇİN AĞLAMAYIZ'
Elinde silah olan, can alan hiç kimseye müsamahamız yoktur, olamaz. Terörü mazur gösteren anlayışa prim vermedik, vermeyiz. Onları savunamayız. Onlarla da el ele olamayız. Biz evlatlarımızı katleden, ölen terörist için ağlamadık, ağlamayız. Yerimizi iyi bileceğiz, bırakın siyaseti siyasetçiler yapsın. Analarımızın gözyaşına kimsenin gözyaşı ilave etme hakkı yoktur.
'BU MİLLİYETÇİLİKSE MİLLİYETÇİYİM'
İnkar politikalarını ortadan kaldırdık, Kürt ifadesini ağzımıza alan ilk iktidar biz olduk. İnsanımızın can güvenliğine kastedenlerle mücadele sürecek.
Bazı medya organları ‘Erdoğan’dan milliyetçi söylem’ diyecekler, eğer bu milliyetçi söylemse milliyetçiyim.
'BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPMIYORLAR'
Sizi insan yerine koyup bir yerel yönetim anlayışı var mı? Yapılan tahsislerin nasıl değerlendirildiğini biliyoruz. Belediye başkanları belediye başkanlıkları yapmıyor, yanlarına gönderilen elemanlarla başkanlık yapıyorlar.
BDP’nin bu oyunlarına gelmeyin. Biz yola çıkarken üç kırmızı çizgimiz var dedik.
'ANA DİLİN ÖĞRENİLMESİ BİR HAKTIR'
Ana dilde eğitim, yok böyle bir şey. Haktır deniliyor. Ana dilin öğrenilmesi bir haktır, bunu okullara getirdik. Müdür yerine Kürtçe müdür yazmanın bir anlamı yok.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE ŞAŞTI KALDI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erdoğan geçtiğimiz günlerde Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in, 'Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz' sözlerine çok sert cevap verdi. Güven'e 'Herkes kendi görevini yapsın' dedi.
Biz evlatlarımızı katleden ve bu mücadele esnasında ölen terörist için ağlamadık, ağlamayız. Bunu da çok açık net söylüyoruz. Bu bizim hem insani hem vicdani görevimizdir. Bunu böyle bilmeye mecburuz.
Bölücü terör örgütü son aylarda gerçekleştirdiği alçakça saldırılardan sonuç alamadığını ve alamayacağını gördü. Ülkemizin terör belasından bir an önce kurtulması hedefinden zerre kadar sapmadık. Elinde silah olan, kan döken, evlatlarımızı katleden tehdidi yöntem olarak benimsemiş hiç kimseye en küçük müsamahamız yoktur.
Eline silah alan çocukları iyi çocuklardı diyerek mazur gösteren anlayışa prim vermedik, onları da savunamayız. Biz evlatlarımızı katleden ve bu mücadeleler esnasında ölen terörist için de ağlamayız. Bunu böyle bilmeye de mecburuz. Kalkıp da birilerini memnun etmek için böyle ifadeler kullanamayız. Bırakın siyaseti siyasetçi yapsın. Herkes kendi görevini yapsın.
ARINÇ DONDU KALDI
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Erdoğan bu sözleri söylerken dondu kaldı. Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in açıklamalarını takdirle değerlendirdiğini söyleyen Arınç, "Konuşmanın içeriğine bakınca takdirle karşılıyorum." demişti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara