Suriye ile savaş sinyali mi?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BBC'ye verdiği röportajda, Suriye'de güvenli bölge oluşturulması için savaş riskinin göze alınabileceğini ima etti. Davutoğlu BM'de yaptığı konuşmada ise İslamofobi'nin ırkçılık haline geldiğine dikkati çekti
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-28 23:37:03
Ahmet Davutoğlu, aynı zamanda Güvenlik Konseyi’ni, uluslararası toplumun BM Genel Kurulu’nda üçte ikiden fazla çoğunlukla kabul ettiği kararlara yansıyan iradesine kulak vermeyip harekete geçmemekle suçladı. Davutoğlu, “BM Güvenlik Konseyi’nin, Genel Kurul’un gösterdiği yönde harekete geçmesinin zamanı artık gelmiştir,” diye konuştu.
Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden Rusya ve Çin, Şam hükümeti aleyhinde alınan tüm karar tasarılarını “bu ülkenin içişlerine karışmama” gerekçesiyle şu ana kadar veto etti. Amerikalı yetkililer de zaman zaman Çin ve Rusya’nın bu tutumuna karşı hayal kırıklıklarını yüksek sesle dile getiriyor.
Esad rejiminin Suriye’yi serbest ve adil seçimlere götürecek geçici hükümete devretmesi çağrısında bulunan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye halkına desteğini sürdürme güvencesi de verdi.
‘İslamofobi Irkçılık Haline Geliyor’
BM Genel Kurulu toplantılarında konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Hazreti Muhammed’le alay eden filmin Müslüman ülkelerde yol açtığı infiale de değindi.
“Hazreti Muhammed ve İslam dinine yönelik son saldırıların açık bir provokasyon olduğunu vurgulamak isterim” diyen Davutoğlu, bu saldırıların ulusları birbirine düşürmeyi amaçladığını savundu.
“İslamofobi de antisemitizm gibi yeni bir ırkçılık türü haline gelmiştir” diye konuşan Dışişleri Bakanı, bu anlamda ifade özgürlüğüne göz yumulmaması gerektiğini söyledi, “Özgürlük anarşi demek değildir. Özgürlük sorumluluk demektir” dedi.
Davutoğlu bununla birlikte Libya’daki Amerikan Büyükelçisi Christopher Stevens ve diğer üç elçilik personelinin, Bingazi konsolosluğunda filmi protesto etmek için düzenlenen gösteriler sırasında öldürülmesini kınadıklarını söyledi, “Masum insanlara yönelik şiddet, hiçbir koşul altında mazur görülemez” diye konuştu.
Ahmet Davutoğlu uluslararası topluma, “tüm dinlerin ve mensuplarının tahkir edilmesinin nefret suçu olarak kabul edilmesi” çağrısında da bulundu.
Davutoğlu ayrıca, diplomatların korunması konusunda “yeni bir anlayış” geliştirilmesini de istedi.
‘İsrail İki Devletli Çözüm Sürecini Baltalıyor’
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında diğer uluslararası sorunlara da değindi.
Geçen yılki Genel Kurul toplantısında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, ülkesinin bağımsız bir devlet olarak tanınması yolunda yaptığı konuşmada aldığı alkışı hatırlatan Davutoğlu, aradan bir yıl geçmesine rağmen bunun gerçekleşmediğini söyledi, “Filistin devletini bu salonda halen eşit bir üye olarak göremiyoruz” diye konuştu.
Davutoğlu, İsrail’in uluslararası toplumun tüm çağrılarına karşı Filistin topraklarında yasadışı yerleşimlerini sürdürdüğünü, iki devletli çözüm sürecini bilerek baltaladığını savundu.
‘Uluslararası Toplum Kıbrıs’ta Olanlara İlgisiz Kalmamalı’
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak da, uluslararası toplumun Kıbrıs’ta olanlara ilgisiz kalmamasını istedi.
Kıbrıslı Rumların adanın çevresinde yürüttüğü tek yanlı petrol ve doğal gaz arama çalışmalarının mevcut riskleri daha da arttırdığını savunan Davutoğlu, “BM Güvenlik Konseyi, statükoyu sürdürmek yerine çözümü kolaylaştırmalıdır,” diye konuştu.
New York’ta “Suriye’nin Dostları” Toplantısı
Dışişleri Bakanı Davutoğlu bugün New York’ta BM Genel Kurulu’na konuşmadan önce ‘Suriye’nin Dostları’ toplantısına katıldı. Amerikalı yetkililer, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un ev sahipliğinde yapılan toplantıda Şam hükümetine karşı atılacak “tek yanlı adımların” da ele alınacağını söylemişti. Bu bir anlamda Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri Rusya ve Çin’in dışlanması şeklinde yorumlanıyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde beşi daimi 15 üye bulunuyor. Daimi üyeler, BM’nin kurulduğu 1945’ten bu yana Amerika, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya’dan oluşuyor ve daimi üyelerin veto ettiği hiçbir karar Güvenlik Konseyi’nden geçemiyor.
RÖPORTAJDA NET MESAJLAR VERDİ:
Davutoğlu, Türkiye'nin New York'taki Başkonsolosluk binasında gerçekleştirilen röportajda, Suriye kaynaklı mülteci krizinin giderek büyümesinden ötürü bu ülkede bir an önce güvenli bölge kurulması için adım atılması gerektiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bunun için Suriye'ye asker gönderilmesinin Esad rejimi tarafından savaş nedeni olarak kabul edilebileceğinin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:
"Eğer doğru zamanda doğru önlemleri alıp, doğru adımları atmazsanız gelecekte daha büyük risklerle karşı karşıya kalırsınız. Ne yazık ki uluslararası toplum bu krizin başlangıç aşamasında net bir mesaj verip sert bir duruş sergileyemedi. Bu nedenle de Suriye'deki rejim daha fazla saldırı düzenleyecek güveni kendinde buldu."
Davutoğlu, "Ve eğer bugün bu saldırılardan kaçan kadınlar ve çocuklar için bazı kararlar vermezseniz, gelecekte çok daha büyük risklerle karşı karşıya kalacağız'' diye konuştu.
"BM ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALABİLİR"
Suriye konusunda BM Güvenlik Konseyi'nde süren görüş ayrılıklarına da değinen Davutoğlu, Güvenlik Konseyi'nin 1990'larda Bosna konusunda aktif davranmadığını, bunun çok sayıda insanın ölümüne neden olduğunu ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Bosna'ya giderek bundan dolayı özür dileğini hatırlattı.
Bakan Davutoğlu, "Aktif olmamasından dolayı, bundan birkaç yıl sonra, başka bir BM Genel Sekreteri'nin Suriye'ye gidip özür dilemek zorunda kalmasından korktuğunu" ifade etti.
Davutoğlu Suriye konusunda, BM Genel Kurulu'nda yeni bir ivmenin olmasını ve Güvenlik Konseyi'nde güçlü bir tutum görmeyi umduğunu söyledi.
"HER TÜRLÜ ADIMI ATARIZ"
BM Genel Kurulu toplantıları için ABD'de bulunan Davutoğlu, Amerikan PBS televizyonunda yayınlanan “NewsHour” programına da konuk oldu.
Sunucu Margaret Warner'ın “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın The Washington Post'a verdiği demeçte, Türkiye'nin askeri anlamda tek taraflı bir adım atmayacağı” yönündeki sözlerini hatırlatarak, “Neden?” sorusunu yöneltmesi üzerine Davutoğlu, "Tabii, Başbakan Erdoğan, Suriye'nin içerisindeki siyasi krizi kastetti. Ama eğer sınırımızda Türkiye'ye karşı herhangi bir güvenlik riski ortaya çıkarsa, sınırımızı korumak bizim hakkımızdır. Türkiye'ye karşı bir terör tehdidi ya da riski meydana gelirse, her türlü adımı atmak hakkımızdır” diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara