Hatice Tüfekci'nin haberi:
Hepimiz az çok Usame Bin Ladin’i tanıyor değil ama bilmiş, duymuşuzdur. Onu 54 kardeşinden biri olduğunu öğrendiğimiz Kemal bin Ladin'den dinleme imkânım oldu Mekke-i Mükerreme'de. Kardeşinin dilinden az da olsa onu dinlemek, öğrenmek sanırım bizler için farklı görmeye vesile olabilir, aklımızdaki bazı soru işaretlerine belki de cevap olabilir.
Kemal bin Laden, Mekke-i Mükerreme’de Muhammed bin Ladin ile birlikte, Suudi vatandaşlarından ticaretle uğraşan zengin ve büyük bir aile ile ortak. Fotoğrafını çekmemize müsaade etmedi. Kardeşini bizlere yer yer gözyaşları ile fakat metanetle anlattı.
Bu ayet bugünü, geçmişi, geleceği ve Usame’yi anlatır adeta!
“Allah her insanı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı hayır kendine, yapacağı şer de kendinedir. Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!” Âmin.
Şüphesi Hakk olan Allah’a sonsuz hamd-ü senalar olsun. Rasulullah s.a.s. ve Güzide ashabına selamın en güzeli ulaşsın. İnşallah niyet bir Hakk dostunu anlatmaktır diyelim ve hataya düşersek ayeti celilenin hürmetine af dileyelim. Ve değerli kardeşlerim, bulunduğumuz konum itibariyle fotoğraf çekmenize müsaadem yok diyerek anlaşalım, Rahman’ın izni ile.
Özetlenemez bu hayat
Kemal bin Ladin, “Usame bin Ladin’in eşlerinden evlatlarından söz etmeksizin başka konulara değinmeliyiz” diyor. Mesela cihattan, zulüm altındaki din kardeşlerimizden, Mescid-i Aksa’dan, son çıkan haberlerin doğruluk payından. İnsanlar gözlerini açmalı bu konuşmalardan sonra, yoksa Usame hepimiz gibi bir insandı. Cidde’de Kral Abdulaziz Üniversitesi’nde iktisat bölümünü okumuş, ömrü annem, babam ve kardeşleri gibi Mekke, Medine ve Cidde’de kutlu topraklar arasında geçen insandır. Cihad ruhu daha baskın, Allah’ın rızasını kazanma mücadelesi yine oldukça ulvi ve baskın olan bir insandı.
Usame, Cenab-ı Allah’ın insanlara ikram ettiği hayatı zulüm altında bırakmayan, buna müsaade etmemek için çaba sarf eden bir insandı. İşte böylesine bir insanı terörist yapan dünya insanına sahibiz diğer yandan. En acı olan taraf, kafirler bir yana Müslümanız diyen insanların da cürümüne çok uğramıştır, onun Mescid-i Aksa projelerine taş koyulmuştur. Bunu yapan kesim, Müslüman kimliğine bürünmüş insanlardır.
Kötü insan etiketi “Allah’ın salih kulları taşlanır” hadisini doğrular!
Kardeşim Usame hiçbir zaman terör örgütü lideri olmadı. Terörist olmadı! Onun tek gayesi Allah rızası idi. Zulüm altındaki nice kardeşini kurtarabilmekti. Allah’ı kendisine, işlerine vekil tayin eden bu müstesna insana kötü etiketini yapıştırmak Rasulullah s.a.s.’in “Şüphesiz Allah’ın salih kulları taşlanır” hadis-i şerifini doğrulamaktadır. O, bizlerin nazarında bir Allah dostu idi, inşallah Rabbinin katında da öyle anılıyordur. Yaşarken mücadeleci, Rabbiyle beraber olan bir Usame idi, son nefesinde de halen zulüm gören kardeşleri için gözyaşı döken bir Usame idi. Son nefesinde Mescid-i Aksa’yı dillendiriyor ve Allah diyordu.
Kemal bin Ladin gözyaşlarıyla mola veriyor, dinleniyor ve şu ayeti kerime’yi okuyarak devam ediyordu konuşmasına: “Onlar, mü'minleri bırakıp kâfirleri dost, veliler edinirler. Kuvvet ve izzeti onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, bütün kuvvet ve onur, Allah'ındır.”
Kemal bin Ladin biz sormadan Mücahit Erbakan’dan da bahsetti
Amerika yalana doymaz. Hani bilir misiniz mücahit Erbakan Hocayı? Amerika’ya kafa tutan o müyesser, müstesna insanı! Allah ondan razı olsun. Mekânı cennet olsun. İşte o insan o zamanlarda Amerika hakkında ne söylemişse, o günlerde de çıkmıştı, halen de çıkıyor. Çünkü o insan ferasetli idi. Adil bir yönetici… “Amerika’nın oyunlarına gelmeyin” diye bas bas bağırırken tüm dünya onu alaşağı etmişti. Lakin haklıydı! Türkiye ve Türkiye gibi nice Müslüman ve Yahudi ülkeleri Amerika’nın oyununa geldi. Amerika, Bin Ladin ailesinin, benim kardeşimin üzerinden bir oyun oynadı ve tüm dünyayı bu yalana inandırdı. Yazıklar olsun onlara ve onlara itimat edenlere! Yalana ortak olanlara ve adil yöneticilere kulak vermeyenlere!
Usame 6 yıl evvel kanserden vefat etti!
Usame’yi bu zamana kadar yargılayan bir ülke olmadı, olamaz da! Yakalayan da olmadı! Çünkü o hiçbir zaman kaçmadı. Amerika onu bulmaya çabalamadı bile çünkü bu toplum ürkek ve korkak bir toplum! Usame’yi yakaladıkları, ev hapsinde tuttukları vs. gibi yalan dolan haberler çıkarttılar. Bir gerçek vardı ki o da Usame’yi, yakalanmış dahi olsa, yalan haberleri ile bir türlü yargılayamayacakları gerçeği idi. Yargısız infaz yapabilirlerdi belki ama Yüce olan Allah buna da müsaade etmedi.
Son çıkan habere gelince, Usame Amerika’nın kurduğu tuzak ile Pakistan'da yakalanıp öldürüldüğü haberi idi. Çıkan fotoğraflar, sığınaklar, silahlar kurgu… Usame 6 yıl evvel ağır seyirde olan kanser hastalığı sebebiyle 2007 Aralık günlerinde vefat etti. Kendi eceli ile, Allah’ın izni ve inayeti ile şehit olarak vefat etti. Bakın 6 yıl önce. Bu 6 yıldan sonra çıkan videolar Usame’nin yaşadığı günlerden kalan videolardı. Evet, bir süre vefat ettiğini sakladık. Çıkan yalan haberlere rağmen. Usame’nin evlatları ve eşleri için sakladık. Lakin aradan 3-4 yıl geçtikten sonra her şeyi normal olarak seyrine bıraktık. Rabbimin yardımı ile. Tabi ki vefatından sonra asılsız ve yalanın alası olan haberlere de kulak vermedik.
Belki de böylesi daha iyi oldu. Hatta “o öldürüldü” yalan haberi akabinde Usame’nin oğlu Ömer çıkan yalan haberlere “savaşta hile olmaz” prensibiyle destek vererek basın toplantısı yapmış ve barış çağrısında bulunmuştu. “Babamın cesedine yapılan haksızlık” gibi konuşmuştu; tam da hatırlamıyorum üstünden uzun zaman geçti bu sürecin. Hâlbuki ortada kardeşimin fotoğrafları üzerine oynanan görüntüden başka hiçbir şeyleri yoktu. (Kemal bin Ladin, ellerini kaldırarak hiddetle) Hani cesedi? Delil ne? Sığınak da ne? Kâfirler topluluğu şüphesiz ki Allah’ın izni ile ziyana uğrayanlardır! Ona inanan ve itimat gösteren insanlar da!
Amerika Usame’nin hanımını ve evladını şehit etti!
Şöyle bir gerçek daha var ki "Amerika, Usame bin Ladin’i ortadan kaldırdı, öldürdü" haberlerinin de aslı, 2011 yılında Usame’nin Pakistan’daki hanımını ve evladını bulundukları evlerinde şehit etmeleri idi. Görüntülenen sığınak dedikleri dört duvar aslında Usame’nin eviydi. Rabbim onlara rahmetiyle muamele etsin, onları sevsin.
Obama taht peşinde!
Obama bir sonraki seçimleri düşünerek, halkının da en çok arzu ettiği şeyi yerine getirerek Usame üzerinden bir oyun oynadı. Halkı sokaklarda sevindi ve başarılı oldu. Obama “Usame’yi yakaladık, yok ettik” diye, -vurgulayarak söylüyorum- yalan açıklama yaptıktan sonra Amerika halkı, Yahudiler ve “Müslümanız” diyen insanlar Usame öldü diye zafer kutlamaları yaptılar. O gün onlar için bayramdı.
Soruyorum size, bir Allah dostu vefat etti diye miydi bu zafer bu bayram havanız, mutluluğunuz? Yazıklar olsun o insanlara! “Müslümanız” diyenlere! Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla, hakkaniyeti ile görendir. Rahman olan Allah Kitab-ı Hâkim’inde: “Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah'tan hiçbir yardım yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınmanız başka. Allah, sizi kendisinden sakındırır, varış Allah'adır.”
Usame, cihat marşlarını çok severdi
Usame’ye yapılan haksızlıklar vefat ettikten sonra da devam etti. Ben şimdi hangi birini anlatsam da bitmez. Ben onun cihat marşlarını çok sevdiğinden bahsedeyim. Hatta kendi yazdığı mısraları da vardı. Onun gibi nice cihat ruhunu koruyan, taşıyan insanlar da okurdu. Bugün ben de okumalıyım.
Karanlık geceyi aydınlatan sabah
Yüzün zilletini silen silah.
Kim bir gün bile zulüm otlağından otlar;
Onu kılıç ve mızraklar yola getirecek.
Mazlumun bir hakkı var, onu alacak!
Yara kalbin içine batarsa eğer,
Tağut ne tuzak kurarsa kursun
Allah’ın dini için savaşıp
Mücadele edenler hep var olacak.
Rumlar İslam’a tuzak kurdular
Onlar sanıyor ki bizler yaralanmışız.
Sanıyorlar ki süvarilerimiz uyuşuk
Şüphesiz ki aslanların korktuğu havlamaktır.
Yermük'te sizi bozguna uğratıp geçtik.
Kurtlar ve kartallarla çarpışırız sizinle
Ya Allah La İlahe İllallah
Muhammedur Rasulullah…
Mekke-i Mükerreme’de bulunduğumuz o toplulukta bizlere kıymetli vaktini ayırıp şehit Şeyh Usame bin Ladin’den bahseden Kemal bin Ladin’e çok teşekkür ettik. Dua kardeşi olacağımızı da söyledik. (Dünyabizim)