Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Misafir öğrenciler, dostluğunuzu bekliyor!

Türkiye’ye gelen yaklaşık 100.000 yabancı öğrenciden 80.000’inin eğitimlerini tamamlayamadan ülkelerine geri dönüyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-24 10:03:54

Misafir öğrenciler, dostluğunuzu bekliyor!

Mücahid Gökduman'ın haberi:

Her sene birçok ülkeden yüzlerce öğrenci üniversite öğrenimi görmek amacıyla Türkiye’ye geliyor. Bu öğrenciler; dil, barınma, burs bulma, adapte olma ve kaynaşma gibi konularda sıkıntılar yaşıyorlar ve kendilerine mihmandarlık yapacak birilerini arıyorlar. Resmi kanallar böyle durumlarda sınırlı düzeyde hizmet verebildiğinden, iş daha çok sivil toplum örgütlerine kalmış vaziyette.  Bab-ı Alem Uluslararası Öğrenci Derneği de, 2004 senesinde İHH tarafından, misafir öğrencilere yardımcı olmak, onların muhtelif sorunlarına çözüm üretmek amacıyla kuruldu.  Dernek, imkânları el verdiğince öğrencilere referans olma, barınma yeri sağlama, resmi işlerde yardımcı olma, kültür sanat faaliyetleri düzenleme gibi çalışmalar yürütüyor.

Bab-ı Alem, her senenin başında, yeni gelen öğrencilerle diğerlerinin tanışması, kaynaşması amacıyla bir kamp düzenliyor. Bu yılki kamp 10-13 Eylül tarihleri arasında İzmit Kefken’de yapıldı. Biz de Türkiyeli birkaç öğrenci olarak kampa katılma imkânı elde ettik. Çeşitli ülkelere mensup kardeşlerimizi gözlemleme, onlarla sohbet etme, fikir teatisi yapma fırsatı bulduk.

Kampta 28 ülkeden 150 genç olarak bir araya geldik. Suriye’den Moritanya’ya, Fas’tan Bosna’ya, Filistin’den Azerbeycan’a adeta ümmetin bir prototipini oluşturduk. Aynı masalarda yemek yedik, aynı odaları paylaştık, aynı cemaatte namaza durduk.

Kampta futbol, yüzme, tenis gibi faaliyetlerin yanı sıra birkaç konferans da verildi. İlk gün “Kudüs bilinci” konulu bir sunum gerçekleşti.  Öğrencilere; Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar için önemi, bölgedeki son durum, İsrail’in son yıllardaki baskıları ve bazı emelleri anlatıldı. İkinci gün, Bab-ı Alem Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Bulut, çağımızda Müslümanların durumu, sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili bir konferans verdi. Üçüncü gün ise çeşitli ülkelerden öğrenciler söz olarak memleketlerindeki gelişmelerden, sorunlardan, olaylardan bahsettiler. Konuşmalar sırasında acı bir diyalog dikkat çekti: Arakanlı bir öğrenci ülkesinde Müslümanlara yapılan zulmü anlattı, herkesi duyarlı olmaya ve Arakanlı Müslümanlara yardımcı olmaya davet etti. Onun ardından söz alan Suriyeli bir öğrenci, üzülerek Suriyeliler olarak Arakan’a yardım edemeyeceklerini, ülkelerinde şu an büyük bir dramın ve felaketin yaşandığını ve her gün onlarca insanın katledildiğini söyledi.

Bu birliktelik ve kardeşlik ortamı bizim için de düşünsel ve duygusal anlamda  tefekkür etmenin kapılarını açtı ister istemez. Hz.Peygamber’i ve muhacirleri en güzel şekilde misafir eden Ensar geldi aklımıza. Ülkemize okumak için gelen ve çoğu refah düzeyi düşük ülkelere mensup bu öğrencilerin bizim için o muhacirlerden farkı var mıydı? Orada bulunan bir abimiz, bugüne kadar Türkiye’ye gelen yaklaşık 100.000 yabancı öğrenciden 80.000’inin eğitimlerini tamamlayamadan ülkelerine geri döndüğünü söyledi. Bu bizim için bir utanç vesilesi değil miydi?

Peki “ümmet olmak” neydi? Uzaktaki Filistinli kardeşlerimizle dayanışmak güzeldi, yurdundaki Suriyeliye hesapsız bir selam göndermek, ülkesindeki Çeçenliye maddi destekte bulunmak elbette güzeldi. Peki yanıbaşımızdakiler? Çoğu eğitimini tamamlayıp öğrendiği mesleğiyle ülkesini kalkındırmak, geride bıraktığı kardeşlerinin acısına merhem olmak istiyor. Peki biz yeterince ilgilenebiliyor muyuz kardeşlerimizle? Bir haftasonumuzu ayırıp bulunduğumuz şehri gezdirebiliyor muyuz? Zorlandığı derslerinde, geçemediği sınavlarında yardımcı olabiliyor muyuz? Hiç değilse tanışmaya gayret edip kantinde bir çay içmeye davet edebiliyor muyuz?

Birbirimizle konuştuğumuz oranda anlaşabilir, anlaştığımız oranda birbirimizi sevebiliriz. Birbirimizi sevdiğimiz ve beraber çalıştığımız oranda Allah’ın rızasına nail olabilir ve hayallerini kurduğumuz İttihad-ı İslâm’ı gerçekleştirebiliriz. (haksözhaber)

Bizim onlara ihtiyacımız var, onların da bize…

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara