Dolar

34,9483

Euro

36,5914

Altın

3.018,85

Bist

10.058,63

'Kürtler özgürleşmeden Ortadoğu'ya istikrar gelmez'

DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konuk Evi'nde yapılan DTK Daimi Meclis toplantısında konuştu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-22 17:58:25

'Kürtler özgürleşmeden Ortadoğu'ya istikrar gelmez'
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis toplantısında konuşan DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürtlerin bu coğrafyada hem istikrarın hem de istikrarsızlığın nedeni olduğunu belirterek, "Kürtler Ortadoğu'daki halklarla eşit, kardeşçe, adil paylaşımcı bir anlayışla kucaklanırsa veya talepleri bu noktada değerlendirilirse inanıyorum ki Kürtler Ortadoğu'nun istikrarını beraberinde getirecek. Ortadoğu'da demokrasinin gelişmesine de önemli bir katkı sunacak" dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konuk Evi'nde yapılan DTK Daimi Meclis toplantısına, DTK Genel Başkanı Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, DTK üyeleri, belediye başkanları katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ahmet Türk, demokrasi mücadelesi veren ve bu konuda büyük bedeller ödeyen Kürtlerin demokrasi kültürü ile ve politize olmuş yapısı ile Ortadoğu halklarının demokrasiye kavuşmasına çok önemli katkılar sunacağına inandıklarını söyledi.

Bütün dünya Kürtlerin geleceğini tartışırken, geçmişten gelen inkarcı, asimilasyoncu mantığın değişmediğini gördüklerini belirten Türk, Kürtleri hala 18., 19. yüzyıl gibi yönetmek isteyen mantıkla karşı karşıya olduklarını savundu. Türk, "Tüm engellemelere rağmen Kürtler kararlıdır, özgür geleceklerini belirlemek için de her kesimle her coğrafyada, parçada ciddi bir çabanın ve çalışmanın içerisindedir" diye konuştu.

"HALKLARIN DÜŞMANLIĞINA ASLA İZİN VERMEYİZ"

DTK'nın bir yerde Kürtlerin geleceğini inşa etmek ve Kürtlerin demokrasi, özgürlük mücadelesini taçlandırmak için çok ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu savunan Türk, bu kurumun Kürtlerin geleceği için Kürtlerin gelecekteki oluşturacağı dostluklar için ve Kürtlerin yapacakları hizmetlerin belirlenmesi konusunda önemli bir aktör olduğunu ifade etti. Ortadoğu halklarının kardeşliğini, adil, eşit paylaşımını esas aldıklarını bildiren Türk, "Halkların düşmanlığına asla izin vermeyiz. Bu düşmanlığın gelişmesine de karşıyız ve bu düşmanlığın gelişmemesi konusunda da ortak aklın ortaya çıkması için de çaba gösteriyoruz. Ama bir gerçekle de karşı karşıyayız.

Bugün bir akıl tutulması var. Bütün bu acılı, bütün bu haksız süreçlere rağmen diyalogun, yine birlikle yaşamanın koşullarını yaratacak bir siyaseti de hedefimizden asla ve asla çıkartmıyoruz. Barış için yine çabalarımızı büyüteceğiz, bu konudaki çalışmalarımızı geliştireceğiz. Ama herkes şunu çok iyi bilsin; Kürtlerin onuruna zarar verecek bir barışı barış olarak kabul etmeyiz. Barışın her halkın onurunu koruyarak ve halkın taleplerini saygı ile karşılayacak bir mantık ile ele alınması gerekir. ve bu konudaki çalışmaların hızlandırılması gerekir diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

"OSLO GÖRÜŞMELERİNİN YENİDEN BAŞLAMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ"

Kürtlerin gelecekleri ile ilgili çok önemli projeler ortaya koyulduğunu belirten Türk, Öcalan'ın İmralı'da yaptığı görüşmeler sonucunda ortaya koyulmuş bazı protokollerin bulunduğunu söyledi. Bu sürecin yeniden başlatılması isteniyorsa ve Türkiye halkı bu konuda bu acıların dinmesini istiyorsa Türkü ile Kürdü ile bugün büyük emeklerle ortaya konulmuş bu protokollerin yaşama geçirilmesi konusunda ısrarlı olmaları gerektiğini belirten Türk, "Oslo görüşmelerinin olduğu gibi yeniden başlaması ve bir diyalog ortamının sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu halklarımızın yararınadır, halklarımızın geleceği için çok önemlidir. Çünkü biz süreci çok doğru okuyoruz. Sürecin nereye evrildiğini çok iyi biliyoruz. Yüreğimizdeki eşitlik, kardeşlik duyguları güçlü olduğu için asla bir ayrışma sonucunda halklarımızın karşı karşıya gelmesini istemiyoruz. Ama özgürlüklerimizden, taleplerimizden ödün vermeden de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Dün ve bugün aynı değil. Dün Kürtlerin mücadelesini bir isyan, bir örgütün talebi olarak gören bir dünya vardı. Ama bugün dünyada biliyor ki, Ortadoğu'da köle kalmış tek halk Kürtlerdir ve bunun mutlaka çözülmesi gerektiği inancı da gelişmektedir. Yani Kürtler özgürleşmeden Ortadoğu'ya istikrar gelmez. Böyle bir anlayışın da çok güçlü bir şekilde geliştiğini biliyoruz. Kürtler rahata, huzura kavuşmadan Ortadoğu da rahata ve huzura kavuşmaz. Kürtler kaybederse aslında Türkiye de kaybeder, Türkler de kaybeder. Bunu da çok iyi görmek lazım. Biz bu nedenle bu dönem Kürtlerin meşru haklı taleplerini, Türkiye ve dünya gündemine taşıyacak bir çalışmayı da önümüze koymalıyız. Bunu hedeflemeliyiz. Ulusal birlik çalışmalarını çok güçlü bir şekilde ele almamız lazım. ve bu çalışmalarımızı halkımıza, sivil toplum örgütlerimize, siyasi partilerimize götürerek, bu dönemin Kürtler için ne anlama geldiğini çok iyi bir şekilde izah etmemiz lazım" diye konuştu.

Toplantı basına kapalı olarak devam ediyor.

Haber Ara