Olağanüstü hal söz konusu değil
Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye'de olağanüstü hal veya sıkıyönetimin söz konusu olmadığını kaydetti.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-09-19 14:48:35
Özellikle son aylarda, son haftalarda bazı eylemlerin, terör örgütünün ortaya koyduğu alçakça pusuların, şehitlerin sayısının, kaldırılan cenazelerin sayısı herkesi fevkalade üzdüğünü belirten Arınç, çok şükür bu konuda birlik olunduğunu, halkın bir yılgınlık bir ümitsizlik içinde olmadığını ifade etti. Arınç, şunları kaydetti:
''Şüphesiz 10 tane, 20 tane, 15 tane, 25 tane eylemlerin tümüne baktığımızda, şehitlerimizin sayısına baktığımızda, Afyon'u bunun dışında koyarsak bir kaç gün evvel Bingöl'de, bir kaç gün sonra yine Bingöl'de başka bir mahalde bu tür eylemler yapılıyor. Bunların bir izahı var şüphesiz. Hükümet olarak bunu izah edebilecek durumdayız. Terörle mücadelenin de çok şiddetli biçimde ve akılcı biçimde devam ettiğini de söylemeliyiz. Orada da alınan sonuçlar var. Ölü sayısına bakarak, karşı taraf için, şehit sayısına bakarak bu taraf için övünecek bir noktada değiliz. Yani teröristlerden şu kadar zaman zarfında 500 kişiden fazla insan etkisiz hale getirildi dediğimiz zaman birileri demekki şiddetli bir mücadele var ve teröristlere de büyük zarar verdiriliyor diyebilir''
DOKUNULMAZLIK
Arınç, dokunulmazlık konusunun yeni anayasada çözülmesi gerektiğine işaret ederek, ''Dört partinin müştereken hazırlayacağı bir anayasada dokunulmazlık nasıl tarif edilecek ve nasıl sınırlandırılacak bunu görüp yeni anayasamızdan sonraki dokunulmazlığı tekrar Meclis'te önümüze koymamız gerekir diye düşünüyorum'' dedi.
Arınç, şunları kaydetti:
''Sadece o PKK-BDP buluşması, koklaşması, öpüşmesini suç kabul ederek ondan dolayı dokunulmazlık kaldırmak ne kadar ciddi bir iştir ve sadece bundan dolayı kaldırırsanız diğer dosyalarından dolayı yargılama yapamayacağınıza göre neyi amaçladığınızı iyi düşünmeniz lazım.
Bir parti ki her gün 'beni kapatın' diye bağırıyorsa, bir milletvekili ki her gün 'benim dokunulmazlığımı kaldırın çünkü ben suç makinesiyim, her gün bu suçu işleyeceğim' diyorsa bizim bunların ekmeğine yağ sürmemizin ne kadar faydası var bence bunu iyi düşünmemiz gerekir.''
DÜŞÜRÜLEN UÇAK
Arınç, düşürülen Türk askeri uçağıyla ilgili, ''Uçağımız düştüğü andan itibaren kilometresiyle, rotasıyla, nerede vurulup nerede düştüğü ile söylediklerimizin bir santim bile aykırı olacak bir gelişme elde edilemedi'' dedi.
''O zaman şu an itibarıyla füzeyle vurulduğu öne çıkıyor'' denmesi üzerine de Arınç, ''Evet'' yanıtını verdi.
OLAĞANÜSTÜ HAL VEYA SIKIYÖNETİM
Türkiye'de olağanüstü hal veya sıkıyönetimin söz konusu olmadığını kaydeden Arınç, şöyle devam etti:
''Ne olağanüstü hal ilan etmeye niyetimiz var ne sıkıyönetimi aklımıza getirmeyi düşünmeliyiz. Yani Bahçeli'ye ben daha sorumlu konuşma ve öneriler getirme noktasında istirhamda bulunmak istiyorum ve nezaketle bunu söylüyorum. Çünkü bunların konuşulması ülkede ayrıca siyasi bir gerginliğe yol açabilir. Halkta derin bir endişeye ve üzüntüye yol açabilir. Hükümet ve güvenlik güçleri görevinin başında. Yapılması gerekenler yapılıyor, eleştiriler varsa Meclis'te yaparsınız. Gensoru yaparsınız, genel görüşme istersiniz. Mecliste denetleme imkanları fevkalade fazla, MHP'nin sayısı da en azından meclis soruşturması açmaya yetmese bile 3-4 tane ödünç alır, açar. Araştırma isterse 20 tane yeterli, gensoru vermek isterse 20 tane yeterli. Her bir milletvekili 10 tane soru sorabilir. Meclis kürsüsünden bu meseleleri ne için gerekli olduğunu isterse anlatabilir, ama böyle sıkıyönetim gerekli, olağanüstü hal gerekli sözleri... Ben Türkiye'de bir daha yaşanmayacağını düşünüyorum.''
SON VİDEO HABER
Haber Ara