Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çeçen katilleri hala bulunamadı ?

Çeçenistan’ı işgali altında tutarak 1991’den bugüne türlü vahşet ve katliamlara imza atan Rusya, bu katliamdan kaçarak dünyanın farklı ülkelerine sığınmış olan Çeçenlere yönelik suikast politikasını acımasızca sürdürüyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-07 16:06:22

Çeçen katilleri hala bulunamadı ?
Çeçenistan’ı işgali altında tutarak 1991’den bugüne türlü vahşet ve katliamlara imza atan Rusya, bu katliamdan kaçarak dünyanın farklı ülkelerine sığınmış olan Çeçenlere yönelik suikast politikasını acımasızca sürdürüyor.

Bu suikastlardan yalnızca biri olan, 16 Eylül Cuma günü namaz çıkışı İstanbul, Zeytinburnu'nda Hamzat, Mansur, Ebû Dücane isimli 3 Çeçen gazi mücahidi siyah bir arabadan açılan ateş sonrasında katledildiler.

Genelde tüm İslam coğrafyasında zulme uğramış ve zor durumda kalmış bütün Müslümanlara özelde ise Kafkasya'da süre gelen savaştan dolayı mağdur duruma düşmüş bütün Kafkasyalı yetim, hasta, gazi ve mültecilere maddi, manevi ve hukuki konularda imkânlar ölçüsünde yardımcı olan İmkân-der, Genel Başkanı Murat Özer ile Zeytinburnu’nda suikast kurbanı 3 Çeçen mücahit ’in katli ve Suriye üzerine konuştu......



İmkân-Der (İnsanı Müdafa ve Kardeşlik Derneği) nedir? Ne tür faaliyetler düzenliyorsunuz?

İmkân-der, en temelde İslam coğrafyası üzerinde zulme uğramış savaş muhacirlerine yardım ediyor. Özelde ise Türkiye’de Kafkasya’dan Türkiye’ye iltica etmiş olan muhacirlere Çeçenler, Dağıstanlılar, Nogay tatarları, Karaçay Türkleri gibi çeşitli Kafkas halklarına yardım etmektedir. Şuanda İmkân-der’ in kendi imkânları ile kiralamış olduğu 98 evimizde 144 tane aile yaşıyor. Bunların çok önemli bir kısmını da şehit aileleri, yetimler ve gaziler oluşturuyor. İmkân-der dört farklı kriterde olan kişiler ile ilgileniyor. Şehit hanımları, esir aileleri, özellikle Rusya topraklarında Kafkasyalı 25 bin savaş esiri var dünya da ise mülteci durumunda 250 bin kişi var üçüncü grubumuz ise savaş sebebi ile bir uzvunu kaybetmiş ve çalışamayacak durumunda olan gaziler dördüncü grubumuzda ise mücahitlerin aileleri ile ilgileniliyor.

Peki, Türkiye’de uzun bir dönemdir Çeçenlere yönelik çeşitli suikastlar düzenliyor. Birçoğunun katili katilleri hala bulunabilmiş değil malumunuz üzere bu suikastlardan biriside 2011 yılının 16 Eylül Cuma günü 3 çeçen gazi mücahit ‘in Zeytinburnu’nda silahlı saldırı sonucu şehit edilmesiydi. Kamuoyundan takip ettiğimiz kadarı ile bu süreçte sizde suikast ’in aydınlatılması için şehit çeçen ailelerin yanında bulundunuz.

Yaşanan bu hazin olay hakkında ve süreçteki son durum hakkında neler söylemek istersiniz?

Bilindiği üzere 1991’den bugüne Çeçenistan’ı işgali altında tutarak türlü vahşet ve katliamlara imza atan Rusya, bu katliamdan kaçarak dünyanın farklı ülkelerine sığınmış olan Çeçenlere yönelik suikast politikasını acımasızca sürdürüyor. Rus işgaline karşı direnirken yaralanmış ve aileleriyle Türkiye’ye sığınmış, Hamzat, Mansur, Ebû Dücane isimli üç Çeçen gazi Zeytinburnu’nda uğradıkları hunharca bir suikast sonucu şehit edildiler. Daha önce yine Rus istihbaratı tarafından gerçekleştirilen iki suikast eyleminde şehit edilen Çeçen komutanlar Ali Osaev ve İslam Canibekov cinayetleri karşısında suskun kalan ve katillerin yakalanıp adalet önüne çıkartılması konusunda gerekli hassasiyeti göstermeyen Türkiye emniyet güçlerinin bugün yaşanan bu açık katliamdan sonra da sessiz kaldıkları katillerin olay yerinde ki net kamera görüntüleri olması halinde sonuca hala ulaşılabilmiş değil. Bilgi almak istediğimizde dosyanın gizli tutulduğu bilgisi veriliyor ve hala sonuç alınamaması bizleri üzüyor. Aileleri daha çok üzüntülü. İmkân-der olarak süreci en başından beri takip ediyoruz. Diğer şehitlerin ailelerine yaptığımızı yardımlar gibi çeçen 3 şehidimizin ailelerine de gerekli her türlü yardım yapmaya devam ediyoruz.

Türkiye Hükümeti kendi topraklarına sığınmış yasal oturma izni verdiği insanların bu şekilde katledilmeleri karşısında derhal harekete geçmeli ve Rus devletinin arkasında olduğu bu cinayetlerin hesabını ilgililerinden sormalıdır.



Peki, medya yaşanan bu cinayetler ve Çeçenistan cihadı ile ilgili doğru ve olması gereken hassasiyeti gösterdiğine inanıyor musunuz?

Hayır, Ne enteresandır ki, vahşice katledilen Çeçen Müslümanlar hakkında medyada çok hızlı bir karalama kampanyası başlatılmış ve alçakça bir devlet terörüne uğrayan bu insanların maruz kaldığı büyük zulüm daha önceki suikastlarda olduğu gibi yine mafya hesaplaşması, sokak kavgası türünden iftiralarla örtülmeye çalışılıyor. Yalnız TV5,Milli Gazete yayın organları bu konuda her zaman gereken hassasiyeti göstermiş Çeçenistan cihadı konusunda duyarlı yayınlar yapmıştır.

Vatanlarından ayrılmak ve Türkiye’ye yerleşmek zorunda kalmış Çeçen kardeşlerimizin maruz kaldıkları bu vahşet karşısında yetkililerin ve kamuoyunun sessizliğini sürdürmesi kabul edilemez. Bu tutum düpedüz cinayete göz yummaktır, dahası yeni cinayetlerin önünü açmaktır.



Geçtiğimiz günlerde İmkân-der olarak büyük katliamların yaşandığı Suriye’ye insani yardımda bulunmak için yola çıktınız. Kısaca bahsetmek gerekirse Suriye’de halkın durumu nedir? Ne tür yardımlarda bulundunuz?

Siyasi bir açıdan olayı bir kenara bırakacak olursak çok ciddi insani bir felaket ile karşı karşıyayız. Suriye’den Türkiye’ye geçmiş olan kişiler burada mülteci kamplarında barındırılıyorlar fakat bir takım çevreler tarafından kamplarda ki durum çarpıtılmaya çalışılsa da ihtiyaçları bir şekilde karşılanmaya çalışılıyor. Gittiğimiz okula sığınan Suriyelilerin çoğunluğunu bebekler, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar oluşturuyor. Elektrik yok, yiyecek yok, iki gündür temiz su bulamamışlar. İçme suyu olmadığı gibi, temizlik için kullanılabilecek su dahi yok. Bu sebeple çok sayıda kişi hastalanmış durumda. Bu durumdan doğal olarak en çok çocuklar etkileniyor. Çok sayıda insan Türkiye'ye geçebilmeyi bekliyor. Fakat, sınırdan geçişler sadece pasaportu olanlar için mümkün. Burada kardeşlerimiz açlıkla imtihan ediliyor, fakat kararlılık ve inançlarından hiç bir şey kaybetmemişler.

Artık sınıra yakın çeşitli köyler büyük kasabalara dönüşmüş durumda ve sadece Esad’ın askerleri çekildiği için sağlayabilmiş durumdalar yalnız havadan yapılacak her türlü saldırılarda her türlü tehlikeye açık durumdalar. Türkiye'den gelen yardım heyetini karşılayan çocuklar sık sık tekbir getirip "Lebbeyk Ya Allah, Allah Mücahitleri Korusun" şeklinde sloganlar attılar. Türkiye'den gelen yardım heyeti onlar için büyük moral kaynağı oldu.

Türkiye sınırından sürekli olarak ağır durumdaki yaralılar hastanelere sevk ediliyor. Fakat Suriye içinde elektrik ve su bulunmayan bölgelerde salgın hastalıklar baş göstermiş durumda. Acil olarak tıbbi malzeme, su ve yiyecek ulaştırılmazsa bölgede bu sebeple can kayıpları yaşanabilir. Yardım ulaştırılan bölge Baas güçleri tarafından tamamen yıkılmış durumda. Yol boyunca sağlam hiçbir bina kalmamış. Bombardımandan sadece insanlar değil, hayvanlar da zarar görmüşler. Hava saldırısı esnasında ölen hayvan cesetlerinden ağır kokular etrafa dağılıyor. Halk bunların bir kısmını gömmeyi başarmış, fakat bazı bölgeler saldırıya açık olduğu için hayvanları gömmemişler.

 

İmkân-der olarak Çeçenistan ve Suriye konusunda insani yardım faaliyetlerimizi devam ettireceğiz. Suriye’ye yine su, un, şeker, yağ, süt ve çocuk maması gibi acil temel gıda ihtiyaçları yardımları devam ettireceğiz. Mümkün olduğunca periyodik olarak bu yardımları götürmeyi planlıyoruz. tv5haber


SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara