Dolar

34,8691

Euro

36,7026

Altın

3.021,43

Bist

10.047,50

Günay'ın gözü Louvre'un çinilerinde

Sinan Paşa Camii çinilerini Türkiye'ye getiren Bakan Ertuğrul Günay'ın asıl hayali, 1 asır önce çalınıp Louvre Müzesi'ne satılan çinileri geri almak.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-19 10:17:22

Günay'ın gözü Louvre'un çinilerinde
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay , geçen hafta Bursa Sinan Paşa Camii’nden kaçırılan tarihi İznik Çini panoyu Türkiye ’ye kazandırdı. Ancak Günay’ın asıl büyük hayali Ayasofya 2. Selim Türbesi’nden çalınan ve Fransa ’da halen Louvre Müzesi’nde sergilenen çini panoyu getirmek. Bakanın hayallerini süsleyen o çini panonun öyküsü ise Hollywood senaryolarını aratmayacak düzeyde.

Ayasofya, camiye çevrildikten sonra yıllar içinde pek çok sultan ve padişah müzenin bahçesine defnedildi. 2. Selim’in ölümünden 3 yıl sonra, 1577’de inşa edilen türbede eşi Nurbanu Hatun ile birlikte 42 sanduka bulunuyor. Kanuni Sultan Süleyman türbesine benzeyen yapı Sinan’ın ilginç eserleri arasında yer alır. İznik çini sanatının en güzel örneklerinin sergilendiği 2. Selim Türbesi’nin içi zeminden 4.5 metre yüksekliğe kadar çinilerle kaplı. Firuze, mavi renkli İznik çini bordürler 16. yüzyılın en güzel örneklerini yansıtır. Lakin bu panolardan biri sahtedir. Dikkat edildiğinde panolar arasındaki renk ayrımı hemen dikkat çeker. Sağ taraftaki panoya karşılık soldaki pano daha soluk renklerdedir. Bordürlerdeki renkler aslından uzak, çizgiler gerçeğinden ayrıdır. Çünkü sahtedir. Aslı Fransa Louvre Müzesi’nde OA 3919 / 2-265 envanter numarasıyla İslam Sanatı bölümünde sergilenmektedir.

Film gibi hırsızlık öyküsü
Peki tarihi pano Fransa ’ya nasıl kaçırıldı? Nasıl oldu da sahtesi yerinde kaldı, orijinal bugün Louvre Müzesi duvarlarını süsler hale geldi. Şimdi bu ilginç kaçırılma serüvenini anlatalım. İsmi Albert Sorlin Dorigny. Fransız asıllı koleksiyoner, gerçek mesleği diş doktorluğu.
19. yüzyılın başlarında İstanbul ’da dişçilik yapan Dorigny, saraya yakın bir isim. Bazı kaynaklarda saray dişçisi olarak geçiyor.
2. Abdülhamid’e olan yakınlığını ve saraydaki nüfusunu kullanan Dorigny Ayasofya’daki türbelerin restorasyonu için Evkaf-ı Hümayun Nezareti’ne (İnşaat ve Tamirat Genel Müdürlüğü) defalarca başvurdu. Evkaf Nezareti Dorigny’in ısrarlarından şüphelenmiş ve onun İstanbul ’da eski eser topladığı dedikodusunu duymuştu. Ancak ısrarlı talebi ve saraydaki nüfusunun da etkisiyle 1892 yılında izni koparmayı başardı. 1896 yılına kadar 4 yıl devam eden restorasyon da türbe resmen soyuldu.

Şeytanın aklına gelmez!
Dorigny, Şeytanın aklına gelmeyecek planını hayata geçirdi. Evkaf Nezareti kendi gözetiminde eski eserlerin tamir edildiğini düşünüyordu. Dorigny, Asarı Attika Cemiyeti’ni başındaki Osman Hamdi Bey’i de kandırmayı başarmıştı. Dorigny çinilerin bir kısmını bakım yapmak amacıyla Fransa ’ya götürdü. Aynı zamanda çini panonun fotoğraflarını çekti. 19. yüzyılda Fransa ’da faaliyet gösteren en büyük çini atölyelerinden biri olan ‘Choisleroi Seine’de çinilerin birebir kopyalarını yaptırdı. 20. yüzyıl teknolojisi ile bugün fayans olarak nitelendirdiğimiz teknikle üretilen taklit çiniler yine Dorigny tarafından deniz yoluyla İstanbul ’a gizlice getirildi. 2. Selim’in yattığı türbe kapısının sol tarafında yer alan 16. yüzyıl İznik çini sanatının en görkemli bordürlerini özenle söktü. Yerine Fransa ’da yaptırdığı sahte çini bordürleri yine aynı özenle taktı. Öyle ki, yaklaşık 110 yıldır sahte çini bordürler hâlâ yerlerinde duruyor. Dorigny bunun yanı sıra pek çok çiniyi de aynı yöntemle Fransa ’ya kaçırmayı başardı.
Dişçilik yaptığı İstanbul ’u da o tarihten sonra bir daha geri dönmemek üzere terk etti.

Bir hırsızdan satın alındı
Eski Müze Müdürü Jale Dedeoğlu: Louvre Müzesi çinileri satın aldıklarını söyledi. Elbette bu doğru olabilir. Satın almış olabilirler ama bizden almadılar. Bir hırsızdan aldılar.
Ayasofya Müze Müdürü Hayrulllah Cengiz: Albert Dorigny’ye kaç para verilmiş, hangi eserlerimizin üzerinde onarım yapmış, bunların hepsi Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Daire Arşiv Belgeleri’nin içerisinde var.
İstanbul İl Kültür Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili: Aslında bizim bu büyük hırsızlığı bir kampanya haline dönüştürmemiz lazım çünkü bu gibi eserlerimiz çok fazla ve bunu Ayasofya’nın tüm ziyaretçilerine ifade etmemiz lazım.
Eski Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun: Hukuken söylüyorum, bu hem karşılığı olan bir suç, hem emniyeti suiistimal hem de sanat eseri hırsızlığıdır. Ama Fransa ’ya bizim baskımız sanırım olumlu şekilde sonuçlanacak zannediyorum.(RADİKAL)

Haber Ara