Ucuz kurtulduk

Et, süt, yağ, bal, yoğurt ve son olarak da su derken; ne yiyip içeceğini şaşıran vatandaşlara sonunda iyi bir haber geldi. Hilecileri bir bir kamuoyuna açıklayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, sofralarımıza ürünlerin doğallığını bozan Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) sokmak isteyenlerin de gözünü korkuttu. Gıda Güvenliği Yasası kapsamında, ambalajda GDO bildirme zorunluluğu gibi 50'ye yakın düzenleme yapıldı. Bakanlığın bu düzenlemesi, GDO'lu ürün için ithalat başvurusu yapan firmaları da frenledi.

ÜNLÜ FİRMALAR VAR
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), 29 adet gıda amaçlı şirketin GDO için ithalat başvurusunu geri çekti. Bunlar arasında Ülker, Karaköy Güllüoğlu, Sana, Eti, Algida ve Nestle gibi TGDF bünyesinde yer alan firmalar da bulunuyor. GDO'yla ilgili son bir haber de Ünak Gıda'dan geldi. Bu firmanın da gıda amaçlı 3 adet soya başvurusunu geri çekmesinin ardından GDO'ların doğrudan gıdaya girme serüveni fiilen son buldu. Eğer Biyogüvenlik Kurulu, şirketlerin GDO talebini geri çevirmeseydi, bu ürünlerin üretilmesi ve satılması mümkün olacaktı. Bu gelişmeler üzerine TGDF, "Biz AB mevzuatına uyum amacıyla 29 genin onaylanması değil, tanımlanması için başvuruda bulunduk" açıklaması yaptı.

ZATEN KAYBETMİŞLERDİ
İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Demirkol ise şirketlerin zaten kaybetmiş oldukları bir alandan çekilmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Şimdi kendileri istemiyormuş gibi bir hava yaratıyorlar. Çıkarılan yasalarla zaten GDO'nun önü tıkandı" dedi. 2000'li yıllarda kanuni düzenlemenin olmaması nedeniyle ülkemize GDO'lar kontrolsüz şekilde girmiş, 2010'da yürürlüğe giren Biyogüvenlik Kanunu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın çıkardığı ilgili yönetmeliklerle GDO'ların ekimi yasaklanırken, gıda ve yem amaçlı ithalatı da izne tabi hale getirilmişti.

BAKAN EKER: AFFETMEM
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı özellikle son dönemde hilecilere göz açtırmazken, Bakan Mehdi Eker, GDO'lu gıdalara karşı olduğunu açıklamıştı. A Haber'e konuşan Eker, bu konuda affedici olmadıklarını belirterek, şunları kaydetmişti: "Bakanlık olarak biz GDO'ya tamamen karşıyız. Eğer bir hayvan GDO'lu ürünle beslenmişse bile bunları açıklayacağız."

GDO'LU ÜRÜNÜ ASLA ALMAM
Soya, bisküviden pudinge ve sosise, ambalajlı pek çok üründe katkı maddesi olarak kullanılıyor. Greenpeace'in Türkiye'de 42 ilde 4 bin 860 kişi ile yaptığı araştırmada, katılımcıların yüzde 83'ü, GDO'lu olduğunu bildikleri ürünü asla almayacaklarını söyledi. Katılımcıların yüzde 79'u GDO'lu ürün kullanan markaya güvenmeyeceğini belirtti.

GDO NEDİR?
Teknoloji kullanılarak bir canlıdaki özellikler bir başka canlıya aktarılıyor. Bu teknoloji bitkilerde kullanılarak birçok ürünün doğal yapısı değiştirilip yeni bir ürün ortaya çıkartılıyor. Ürünlerin raf ömürleri bu yolla uzatılırken, katkı maddeleri insan sağlığını bozuyor. Yine bu yolla daha albenisi olan ama içeriği sağlıksız, vatandaşın 'hormonlu' diye nitelediği ürünler elde ediliyor. Ayrıca tavuk ve balıklarda hayvanların hızla büyümesi sağlanıyor. Bu değişikliklerin birçok hastalığa yol açtığı ise bilim adamlarınca belirtiliyor. Bunların en tehlikelileri ise kanser ve kalp hastalıkları. Ayrıca vücudun direnci azalıyor, toksik etkiye sebep oluyor.

Ucuz kurtulduk

Hileli gıdalarla başı belada olan Türk insanı, şimdi de doğallığı bozulmuş gıda yemekten kıl payı kurtuldu. Ünlü firmaların GDO talebi bakanlıktan döndü