AK Parti'de başkanlık için 7 isim var

İran'ın Suriye'de Esed'in yaptıklarına sessiz kalmasını yadırgadığını ve ismi İslam cumhuriyeti olan bir ülkenin vahşeti desteklemeyeceğini belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, "20-25 bin kişinin ölümüne seyirci kalmak İran açısından talihsizlik. Şemdinli'de İran istikametinden geçişlerin yoğun olduğu söyleniyor. Hem Suriye hem de bu davranışları Türkiye ile İran arasındaki ilişkilere zarar verebilecek bir boyutu gösteriyor" dedi.

YENİLENME SÜRECİ

YENİ ŞAFAK Gazetesi'nin manşetine göre üç dönem şartının korunması gerektiğini vurgulayan Arınç, "Bu bir yenilenme sürecidir. Bir dönem bekleyip nereye isterlerse aday olabilirler. 3 dönem sonrasında bir dönem nadas. Bu tartışmalarla hiç ilgilenmiyorum. Bunlar yenilenmedir. Yenilenme, yeni yüzlerle dinamizm ve kurumsal güç kazanıyor parti" diye konuştu. AK Parti'nin içinden 10 hükümet çıkabileceğini dile getiren Arınç, şöyle devam etti:

"Biz şahıs kültüyle hareket etmeyiz. Beraberiz, kardeşiz. Eşitler arasında birinciler var. Sen bizim liderimizsin. Öndeki düştü, bayrağı kim kaldıracak? Diğer partilerin çöküşe uğramasının, inkirazın nedeni bu. Bugün tabelalarının olmayışının arkasında olan bu. Arkası gelir. Hiç merak etmeyin."

ÜÇÜNCÜ BİR İSİM YOK

Cumhurbaşkanlığı konusunda son dönemde yaşanan tartışmalara da değinen Bülent Arınç, bu sorunun kırılmadan dökülmeden çözüleceğini söyledi. Arınç, şunları söyledi: "Hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuştu. Önemli olan ikisinin bir şeyler söylemesi. Söylediler de. 'Zamanı gediğinde ne yapacağımızı biliriz' dediler. Bence bu yeter. Bugün herkes ikisinden birinin, Cumhurbaşkanı'nın ya da Başbakan'ın, cumhurbaşkanı olacağına inanıyor.
Üçüncü bir isim yok. Sadece ikisi konuşuluyorsa muhalefet bunu teslim etmiştir. CHP umutsuz vaka, MHP'nin zaten iddiası yok. Yüzde 60'la mı olur onu bilemem. O gün şartlar ne getirir, ölümlü hayatı da dikkate almak lazım. Bugüne dek geldiği güzel şekliyle nasıl devam eder, bunun yeni birini de görmek lazım. Başbakan vakıf kurar, Türkiye'yi dolaşırım diyor.
AK Parti'nin başkanlığı için de 7 isim var. Bunlar olağanüstü şeyler değil. 20 milletvekili 1 aday gösteriyor. Matematik 25 aday çıkarır. İkisine bütün projektörleri tutar, başka isim konuşmazsanız bu kaymaklı baklava.

TARTIŞANLAR KENDİLERİNE YAZIK EDİYORLAR

Abdullah Gül Başbakan, Tayyip Bey milletvekili bile değil. Ben Meclis başkanıyım. 2 numarasın, cumhurbaşkanlığına layıksın dediler, elimin tersi ile ittim. Abdullah Bey'i seçtik. FP Genel Başkan adayıydım, son gün Abdullah Gül'e sen daha iyisin dedim, o girdi. Kılıçdaroğlu'na gel bakalım desen gelir mi.
AK Parti kadro açısından zengin bir partidir. Şartlar neyi gerektirir bilemem ama kırılmadan dökülmeden yüzde 60'la da geliriz. Erbakan sağ olsaydı doğmamış çocuğa don biçilmez derdi. Şartlar ne gerektiriyorsa o olur... Geldiği gibi nasıl devam eder. Görmek lazım. Usulen tartışanlar, kendilerine yazık ediyorlar. İkisinden biri olduğu zaman, bu iş bitecek."

Arınç, terörle mücadelede bir seviyeye gelindiğini ve halkın çok rahatladığı bir dönemde Uludere olayıyla herşeyin berbat olduğunu vurgulayarak, başarılı gidişatı olumsuz etkilediğini söyledi. Bu konudaki soruşturmanın en doğru şekliyle açıklanacağını da sözlerine ekledi.

Kılıçdaroğlu'nun Meclis çağrısına Foça cevabı

CHP'nin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmasını yersiz ve gayri samimi bulan Arınç, "Gerekçe terör ve şiddet olaylarının görüşülmesi, zaten görüşülüyor. Toplasınlar konuşabilirlerse konuşsunlar. Şemdinli'de sıkışan bir avuç teröristin feryadını duyup çağırmak sana mı düşmüş.
BDP'nin isteğine CHP'nin sahip çıkması, CHP tabanını rahatsız eder. Bir tavsiyem var CHP çağrıdan vazgeçsin. Güzel bir istihbarat güzel bir operasyon, güvenlik güçleri plana engel oldu. Oyun bozuldu. Hevesleri kursaklarında kaldı. Biz Foça'da da yaparız bu işi deyip, güçlü olduğunu göstermeye çalışmak. Temel amacıdır bu. CHP'nin bunu dikkate alması gerekirdi" dedi.

Kendisine yönelik suikast soruşturmasının biran önce sonuçlanmasını ve rahatsız olduğunu ifade eden Arınç, "Basın suikast diye üzerine ateşle gitti. Ben bir hukukçu olarak bu gözetleme amaçlı iştir dedim. Suikast demedim. Herkes haklı olarak ne oldu diye soruyor. İşi oluruna bıraktım. Ciddi bir şey varsa iddianame yazılır dava açılır" diye konuştu.

28 Şubat'ın izlerinden biri daha siliniyor

Aynı zamanda vakıflardan da sorumlu olan Arınç, 28 Şubat döneminde kapatılan vakıfların yeniden açılacağını ve mal varlıklarının kendilerine iade edileceğini açıkladı. Arınç, "Özellikle 28 Şubat sürecinde bazı vakıfların haksız yere kapatıldıklarını biliyorum. Ekim'de Meclis açıldığında kanunu getireceğim. 1990-2010 arasında belli nedenlerle kapatılmış vakıfların hepsini açacağız. Maalesef fişlemelerle kapatılmış. Vakıf müfettişlerinin el yordamıyla hazırladığı raporlarla kapatılmış.
Milli Gençlik Vakfı (MGV), Zehra Vakfı gibi. Bunların açılması ve mal varlıklarının iadesini sağlayacağız. Elimdeki listede fişlemelerle kapatıldığını düşündüğüm 20 civarında vakıf var. Askeri ve sivil bürokrasi kapatmış. Zimmet, görevini yapmamak, mal varlıklarını çalmak vs değil, inançları, fikirleri nedeniyle, irticai vs diye kapatılan. Mesela Zöhre Ana Vakfı da var. Kılıçdaroğlu çok sever. Mal varlıklarının üçte ikisi bizdedir. Bir kısmı da hazinede" dedi.

AK Parti'de başkanlık için 7 isim var

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, cumhurbaşkanlığı, 28 Şubat sürecinde kapatılan vakıflar, CHP'nin Meclis'i toplaması gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu.