RK: Doğal gazda rekabetçi piyasa oluşturulamadı
Rekabet Kurumu doğal gaz sektörünü araştırdı ve raporunda şöyle denildi: 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'ndaki düzenlemeler hayata geçirilemedi ve rekabetçi bir piyasa oluşturulamadı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-31 12:21:23
Rekabet Kurumu, Türkiye doğal gaz piyasasının mevcut yapısı ve ilgili mevzuatı inceleyerek rekabet engellerinin ortaya konmasını ve rekabetçi bir pazar yapısının sağlanması yönünde önerilerin geliştirilmesini hedefleyen "Doğal Gaz Sektör Araştırması"nı tamamladı.
Yedi bölüm, 160 sayfadan oluşan araştırmada, enerji sektörü ve rekabet politikası, doğal gaz piyasaları ve rekabet politikası, Türkiye doğal gaz piyasalarının mevcut durumlarının analizi, Türkiye doğal gaz piyasaları serbestleşme sürecinde öne çıkan hususlar ve devletin rolü hakkında bilgi verildi ve önerilerde bulunuldu.
Araştırmada, doğal gaz piyasasının serbestleşmesinin, gerek kamunun kurumsal yapısı bakımından bir geçiş sürecini gerekse piyasa mekanizmaları ve piyasa paydaşları bakımından dikey bütünleşik yapıdan rekabetçi serbest piyasaya yapısına dönüşümü içeren meşakkatli bir süreci beraberinde getirdiği kaydedildi.
Altyapısı büyük oranda dikey bütünleşik kamu şirketi BOTAŞ tarafından gerçekleştirilen, ancak 2001 yılında 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile başlayan serbestleşme süreciyle birlikte özel sektör teşebbüslerinin de aktif rol aldığı Türkiye doğal gaz piyasaları bakımından serbestleşme süreci devam etmekle birlikte, bu sürecin yeterince etkin işlemediği yönünde görüşlerin yoğunluk kazandığı ifade edildi.
Türkiye doğal gaz piyasasının yol haritasını belirleyen en önemli unsurun 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu olduğu belirtilen araştırmada, söz konusu kanunun yapısına bakıldığında oldukça rekabetçi bir piyasa yapısını hedefleyen ve rekabete verilen önem bakımından proaktif ve uç noktada bir yaklaşımın olduğunu söylemenin mümkün olabileceği kaydedildi. Araştırmada, "Bununla birlikte 4646 sayılı Kanun'da öngörülen bu düzenlemelerin uygulamada hayata geçirilemediği görülmektedir. Örnek vermek gerekirse, 4646 sayılı Kanun kapsamında kontrat devirleriyle 2009 yılında yüzde 20 pazar payına düşmesi hedeflenen BOTAŞ sadece yüzde 10 oranındaki bir miktar için kontrat devri gerçekleştirilebilmiş; yine kanun kapsamında BOTAŞ'ın önce ayrıştırılması ve ardından özelleştirmelere tabi tutulmasına yönelik hedefte de bir gelişme kaydedilmemiştir" denildi.
Araştırmada, doğal gaz piyasalarının serbestleşme sürecinin 4646 sayılı Kanunun öngördüğü şekilde ilerleyememesinin gerekçelerinin ortaya konması, işleyen bir rekabet politikası oluşturmak bakımından önem kazandığı vurgulandı.
Dört aşamalı model ile doğal gaz piyasası
Doğal gaz piyasalarının gelişimine ilişkin Javier Estrada, Arild Moe ve Kare Dahl Martinsen tarafından 1998 yılında Avrupa Birliği için geliştirilen, "dört aşamalı evrim modeli"ne göre doğal gaz piyasalarının gelişimi "doğuş, büyüme, gelişme ve olgunlaşma olarak" dört aşamaya ayrıldığı belirtilen araştırmada, bu modele göre Türkiye'nin mevcut konumu ve hedeflerin ortaya konulduğu kaydedildi.
Bu çerçevede Türkiye doğal gaz piyasasının serbestleşme sürecinde 2013-2018 büyüme, 2018-2023 gelişme, 2023 sonrası da olgunlaşma evresi olarak adlandırıldı. Bu çerçevede 2013-2018 büyüme dönemi için şu önerilerde bulunuldu:
"Depolama ve LNG terminalleri altyapı yatırımları bakımından üçüncü tarafların erişimi konusunda etkin muafiyet rejiminin geliştirilmesi,
Dağıtım şirketleri ve Yİ-YİD projeleri kapsamında yaptığı satışlar hariç olmak üzere, BOTAŞ'ın nihai tüketicilere yaptığı satışlar için, BOTAŞ'tan hukuki/fonksiyonel ayrıştırılmış bir ticaret şirketi kurulması,
Kontrat devri yönteminden tamamen vazgeçilmesi, miktar devri yöntemine ilişkin çalışmaların başlatılması,
Özellikle elektrik santrallerine ve serbest tüketicilere yönelik satışlarda gerçek maliyetlerin piyasaya yansımasının sağladığı bir fiyatlandırma mekanizmasının hayata geçirilmesi,
BOTAŞ'ın bir doğal gaz şirketi konumundan enerji şirketi konumuna geçişinin sağlanması,
Dengeleme mekanizmasının etkinleştirilmesi yönünde gerek hukuki gerekse fiziki altyapının tamamlanması,
İletim ve dağıtım altyapısı bakımından yatırımların tamamlanması,
Kesintili, kesintisiz müşteri uygulamalarının etkin bir şekilde hayata geçirilmesi."
Araştırmada, 2018-2023 dönemini içeren gelişme döneminde, kapasite ticaretinin gerçekleştirilmesini teminen gereken hukuki ve finansal altyapının tamamlanması, ticari faaliyetlerin tamamının iletim faaliyetlerinden hukuku/fonksiyonel olarak ayrıştırılması, finansal oyuncular ve araçların çeşit ve sayı olarak piyasada yerlerini almalarının sağlanması gerektiği bildirildi.
2023 dönemi ve sonrasını içeren olgunlaşma döneminde ise "talebin doygunluğa ulaştığı, fiyatların tamamen piyasada oluştuğu, tarife formüllerinin şeffaflaştığı, tüm tüketicilerin tedarikçisini seçebildiği, tam gelişmiş altyapının kurulduğu, ticaret merkezlerinin oluştuğu, oldukça yüksek sayıda katılımcının bulunduğu, kar marjlarının düştüğü, fiyatların tamamen serbestleştiği, gelişmiş finansal ve türev piyasaların ortaya çıktığı, gerçek anlamda likiditenin söz konusu olduğu" rekabetçi bir piyasa modelinin ortaya çıkmasının hedeflendiği kaydedildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara