Eğer Başbakan Erdoğan aday olursa !

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmet Sever’in, Cumhurbaşkanı Gül’ün bazı AKP’lilerin sözlerinden üzüntü duyduğunu ve yeniden aday olabilme ihtimalinin de olabileceğini söylemesi Ankara kulislerine bomba gibi düştü. Sever’in sözlerine ilk yanıt iktidar partisi sözcüsü Hüseyin Çelik’ten geldi:

BİLGİSİ YOKTUR: Ahmet Bey’in açıklamalarından sonra bu konuda medyada bir dalgalanma oldu. Birincisi Ahmet Sever’in böyle bir açıklamayı Sayın Cumhurbaşkanı’nın bilgisi ve arzusu dahilinde yaptığı kanaatinde değilim. Sever de zaten “Kendisi de bana kızacaktır” diyor. Ben hem Sayın Cumhurbaşkanı’nı hem de Sayın Başbakan’ı yakından tanırım. İki şahsiyet de son derece ketum insanlardır. Hele hele 2 yıl sonrasına dair bir ipucu vermez ve imada dahi bulunmazlar. Aile fertlerinden bile saklı tuttuklarına eminim.

JESTİNE JEST: Sayın Gül potansiyel olarak tabii ki aday olabilir. Ama bir şeyin imkan dahilinde olması, onun mümkün olacağı anlamına gelmez. Yani Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra sayın Cumhurbaşkanı elbette aday olabilir ancak bu aday olacağı anlamına gelmez. Çünkü bir şeyi bir yapabilecekken siz kendinizi alıkoyar, başkası lehine kullanırsanız bu jesttir. Sayın Cumhurbaşkanı aday olabilecekken bunu yapmaz, aday olmazsa sayın Başbakan’ın 2007’deki jestine karşı jest olur. 2007’de hatırlarsanız sayın Başbakan kendin aday olabilecekken grup toplantısında “Adayımız Abdullah Gül kardeşimdir” dedi. Bizim aramızda ve özellikle de bu iki şahsiyet arasında derinlemesine dostluk, kardeşlik, yol ve dava arkadaşlığı vardır. Tabiri caizse bu da test edilmiştir. 2002 seçimlerini hatırlayın. Sayın Başbakan yasaklı olduğu ve milletvekili olamadığı için o zaman da birileri torpilli bir Başbakan’dan söz ediyordu. Ama Sayın Başbakan buna itibar etmedi ve bizimle yaptığı iştisarelerin ardından Sayın Gül’ün hükümeti kurması konusunda Cumhurbaşkanı’na telkinde bulundu. Sayın Gül hükümeti kurdu. Ama Sayın Başbakan Siirt’ten aday olup seçilince aynı gün Sayın Gül istifa etti. Çünkü o seçimleri genel başkan olarak kazanan kişi Başbakan’dı. Gül, siyasi terbiyesinin gereği olarak bunu yaptı ve son derece doğruydu. 2007’de de aynısı söz konusu oldu. İki şahsiyet arasında baktığınızda kardeşilik hukukunu zedeleyecek hiçbir bir olay yaşanmamıştır.

ÜZÜLMESİ TABİİ: Sayın Cumhurbaşkanı’nın yeniden aday olamayacağına dair bir hüküm koymanın kendisini üzdüğünü tahmin etmek zor değil. Aynı şekilde AYM karararından sonra bizim bazı arkadaşlarımızın yaptığı yorumların da kendisini üzdüğünü tahmin etmek zor değil. Bunu tabii karşılıyorum.

GÜL ADAY OLMAZ: Ama şunu biliyorum: Sayın Başbakan “ben adayım” derse sayın Gül aday olmaz. Olabileceği halde aday olmaz. Çünkü Sayın Başbakan zaten 3 dönem ve genel başkanlığında da son dönem olmak üzere kendisini bağlayan açıklamalar yaptı. Kamuoyu ve Sayın Cumhurbaşkanı bunun farkındadır.

KAYSERİ İL BAŞKANI: “Sayın Gül ne yapar, AK Parti’nin başına gelir mi?” soruları da geliyor. Sayın Gül büyük bir devlet adamlığı tecrübesine sahiptir. En fırtınalı dönemlerde 7 yıl cumhurbaşkanlığı yapmış olacak. Bu büyük tecrübesi, bilgisi ve birikiminin yanı sıra akamedik kariyerinden kaynaklanan bilgisini de halkıyla paylaşmaya devam edecektir. Allaha şükür, dinamik, sağlığı yerinde. Kenara çekilip vaktini torunlarını sevmekle geçirmeyecektir demiştim hala da öyle düşünüyorum. Siyasete döner mi? Bu olabilir. Sayın Gül, bizim caimamızın sevilen bir ismidir. Bu hareketin ana sütunlarından birisidir. Olabilir mi, olabilir. Ama önümüzde iki yıl varken bu benim takdir ve tayin edeceğim bir şey değil. Ama gidip Kayseri İl Başkanlığı yapacak hali de yok.

Bozdağ ve Kuzu yorum yapmadı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeniden aday olmasına karşı görüş bildirenlerden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr.Burhan Kuzu, Sever’in sözlerine yorum yapmadı.

Bozdağ, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu ile ilgili verdiği kararı değerlendirirken şunları söylemişti:

‘’Bana göre Anayasa Mahkemesi’nin kararı, cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıl olduğuna ilişkin kısmı anayasaya uygundur ve doğrudur. Ancak ikinci kez seçilmeme hususunu iptaline ilişkin kısmı ise anayasaya aykırıdır. Çünkü cumhurbaşkanı seçimini düzenleyen Anayasa’nın 101. maddesine göre, seçilen cumhurbaşkanı 7 yıllık bir süre için seçilir, ikinci kez seçilemez hükmünü amirdir. Yasayla yapılan düzenleme, anayasayı değiştiren bir düzenleme değil, anayasa değişikliği sonucu konulmamış olan bir intikal hükmünü koymaktan ibarettir. Hükmü bölemez mahkeme. Ya tamamen iptal etmesi ya da tamamen reddetmesi lazımdı. Bir kısmında uyup bir kısmında uymamazlık yapamaz.”

Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da benzer bir yorum yapmıştı:

“AYM herhalde seçilme hakkı unsurundan hareket etti. Henüz gerekçeyi bilmiyoruz ama bana göre ikinci kez seçilebilmesine imkan vermesi çok da önemli değildir. Çünkü tali bir konudur ama yine de doğru bulmuyorum verdiklerini kararı. Bir düzenleme yapılacağını düşünmüyorum. Böyle gider artık.”

‘Tablo daha netleşecek’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Sever’in, ”Cumhurbaşkanı Gül’ün Başbakan Erdoğan ile çatışma görüntüsü vermemeye özen gösterdiği, ancak bazı isimlerin aynı özen içerisinde olmadığı” yönündeki sözlerini şöyle yorumladı: ”Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Başbakan’ın arasındaki gerilimin herkes tarafından bilindiği, toplum tarafından bilindiği biliniyor. Bu çok gizlenmiş olsa da şimdi görünen o ki, seçim süreci yaklaştıkça bu tablo biraz daha netleşecek. Sayın Cumhurbaşkanı da siyasetin içinde olacak.”

‘Post kavgası yoğunlaşacak’

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever’in VATAN Gazetesi’ne yaptığı açıklamalarla ilgili bir soru üzerine Vural, ”AKP derin koalisyonunun çatladığını söylemiştim. Post kavgası yoğunlaşacaktır. Elbette aday olmak Sayın Gül’ün hakkıdır. Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı, yeni bir adaylık sürecinde olabileceğinin mesajını vermiş olmaktadır” diye konuştu.