60'ıncı yıl mesajı: Mücadeleye devam
Türk-İş Yönetim Kurulu, daha çok demokrasi, barış, özgürlük ve ekmek için mücadeleye devam edeceklerini bildirdi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-31 17:35:10
Açıklamada, Türk-İş'in 1950'ler Türkiye'sinde büyük zorluklar içinde inançlı işçi liderleri tarafından başlatılan yolculuğunun, işçi ve emek kavramlarının tanımlanmasında ve bunların toplumsal üretim içindeki konumunun belirlenmesinde birincil rolü oynadığı bildirildi.
"Emeğin hak ve çıkarlarının geliştirilmesi ve bu konuda toplumsal bilincin oluşturulması mücadelesinin tek adresi olan Türk-İş, sosyal devlet anlayışının oluşması ve geliştirilmesi sürecinde zor ve meşakkatli yolları inançla katetmiştir" görüşüne yer verilen açıklamada, konfederasyonun, kurulduğu günden bu yana emeğin, sermaye karşısındaki konumunun güçlendirilmesi mücadelesi verdiği, bu mücadelenin, sosyal haklara dayalı bir yönetim anlayışının yerleşmesi ve özgürlükler mücadelesinin bir parçası olduğu ifade edildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türk-İş, emek ve demokrasi arasında sıkı bir bağ olduğunun bilincindedir. Türkiye ekonomik bakımdan büyürken, emeğin bu büyümeden hak ettiği oranda pay alması, ancak demokrasi içerisinde mümkündür.
Türkiye'nin yaşadığı sosyal sorunlar demokratik değerleri içselleştiremeyen hükümet anlayışlarının ve sermaye gruplarının uygulamalarıyla ilgilidir. Sorunların çözüm yolu sosyal politika uygulamalarının yaygınlık kazanmasından geçmektedir. Sosyal hak ve özgürlüklerin yaygınlaşması aynı zamanda toplumsal barışın gelişmesi için de önemli fırsat yaratır. Türk-İş, ekonomik kalkınmanın dengeli bir toplumsal yapı ile birlikte sürdürülmesinin ülke açısından sadece maddi değil, manevi olarak dayanışma ve birliktelik gücü yaratacağına inanmaktadır."
Sendikal hakların özümsenmediği, sosyal hak ve özgürlüklerin sermaye tarafından engellendiği ve hükümetlerin aynı anlayışı ısrarla hayata geçirmeye çalıştığı bir ülkede demokrasinin gelişmesinin mümkün olmadığı savunulan açıklamada, hükümetlerin, sadece işveren çıkarlarını gözettiği bir ülkede toplumsal barıştan söz edilemeyeceği görüşüne yer verildi.
Diyalog ve uzlaşma kültürünün hakim olduğu bir ülkede, sorunların içindeki çözümlerin daha belirgin hale geleceği, mücadelenin içinde var olan müzakere tohumlarının böyle bir ortamda yeşerme imkanı bulacağı vurgulanan açıklamada, Türkiye'nin bugün kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi hareketinin zaten kısıtlı olan temel kazanımlarına göz dikildiği bir süreçten geçtiği iddia edildi.
Türk-İş'in, emeği ve kazanımlarını göz ardı eden, sadece sermaye kesiminin çıkarlarını yansıtan arayışlara karşı her türlü mücadeleyi vereceği belirtilen açıklamada, şu görüşler paylaşıldı:
"Türk-İş'in, 60 yıllık tarihi, aynı zamanda Türkiye işçi sınıfı tarihidir. Türk-İş, mücadelelerle dolu onurlu geçmişini, temsil ettiği kitlenin ve emeğe gönül verenlerin duyarlılığı ve mücadele azmine borçludur. Aynı duyarlılık ve mücadele azmi, bugün karşı karşıya bulunduğumuz ağır sorunların emek lehine çözümlenmesinde de aktif hale gelecek ve insan onuruna yakışır bir yaşam kültürü ülkemize egemen olacaktır. Hiç kuşkusuz, emeğin hak ve kazanımları, 19 yüzyılın köhnemiş anlayışlarına terk edilmeyecektir.
Türk-İş bundan böyle de daha çok demokrasi, barış, özgürlük, ekmek için mücadelesine devam edecektir. Kuruluşumuzun 60'ncı yılının başta Türk-İş topluluğu olmak üzere tüm çalışanlara ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, Türk-İş'i kuran ve bugünlere getiren tüm emekçilere teşekkürü bir borç biliyoruz."(AA)
Haber Ara