ÖSYM'nin kararttığı hayatlar
Gençlerin geleceklerini artık kendileri değil ÖSYM'nin hataları yönlendiriyor. Kimi KPSS'de atama beklerken kendisini fırında çalışırken bulmuş, kimi boşu boşuna sene kaybetmiş...
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-29 13:16:06
Öğretmen adayları, gençler, ne kadar çalışsalar da geleceklerini kendileri değil ÖSYM ’nin hataları yönlendiriyor. Üstelik her yıl aynı filmi izliyor gibiler. Radikal ÖSYM ‘hata’larının bedelini ödemek zorunda kalan mağdurların hikâyelerini dinledi.
2 yılda 7 sınav, 9 hata
ÖSYM skandalları 2010 yılında başladı. KPSS ’de 500’ün üzerinde aday Eğitim Bilimleri testinde 120 sorunun tümünü doğru yaptı.
KPSS ’de kopyanın yankıları bitmeden Açıköğretim Sınavı’nda bir astsubayın üzerinden sınavın soruları ve cevapları çıktı. Kopya iddiaları savcılık soruşturmasıyla doğrulandı. ÖSYM Başkanı istifa etti. Yerine Ali Demir geçti.
2011 Yükseköğretime Geçiş Sınavı ’nda ( YGS ) şifre olduğu ortaya çıktı. Ali Demir önce reddetti sonra “Şifre var, kopya yok” dedi.
Sınav sonuçları tüm bu tartışmaların gölgesinde açıklandı. Bazı öğrencilerin puanların yanlış hesaplandığı ortaya çıktı.
Aynı YGS ’de üçüncü skandal Diyarbakır ’da YGS ’ye giren öğrencinin cevap anahtarının kaybolması oldu.
2011 ALES ’te İzmir ’deki bir okulda kitapçıktaki sorular eksik çıktı. Manisa’dan yedek kitapçık getirtildi, sınav geç başladı.
2011 yurtdışı yükseköğretim diplomaları denkliği için seviye tespit sınavı, 100 sorudan 75’i önceki yılın soruları olduğu için iptal edildi.
2012 KPSS ’de 2. oturum devam ederken iki farklı kaynaktan sabah oturumunda sorulan sorular internete düştü. Savcılık soruşturuyor.
2012 LYS puanların yanlış hesaplandığı iddia edildi. ÖSYM bir kez daha reddetti.
Gündüz dershane, gece iş
Yiğit Güner, 24 yaşında. Geçen sene üniversite sınavına girdiğinde şifre skandalı patlak verdi. Tüm öğrenciler gibi aklındaki şüphelerle girdiği ikinci sınavdan istediği sonucu alamadı. Yeniden hazırlanmak için dershaneye yazıldı. 3500 TL dershane parasını çıkarabilmek için de bir kafede işe başladı. Sabahtan öğleye kadar dershaneye gidiyor, öğleden gece saat 03.00’e kadar da çalışıyordu.
Bu sene de puanların yanlış hesaplandığı iddiasıyla moral bozukluğu yaşıyor. Bir yandan puanının doğru hesaplanıp hesaplanmadığını, bir yandan da son iki ayın dershane borcunu düşünüyor. Çünkü son iki ay sınava daha iyi hazırlanabilmek için işten ayrılmıştı. Gençler Meydana İnisiyatifi eyleminde ÖSYM Başkanı’nı istifaya çağırırken “Artık ne açıklama ne özür istiyoruz. Hesap versinler. Geçen yıl da ‘Şifre yok’ dediler sonra kabul ettiler. Başarısızlığın sebebi ÖSYM . Pişkinlik yapıyor” diyor.
‘İptal’in en mağdur ismi
Mehtap Özüdoğru 2010 KPSS ’sinin en mağduruydu. Sınav iptal edilince ikinci sınava girdi. Ancak sonuçlar açıklandığında atanabilmek için yaş haddini yedi gün aşmıştı. Yüksek puanına rağmen atanmadı. Yaşadıklarından dolayı büyük bir üzüntü yaşadı, sağlığı bozuldu. Milli Eğitim Bakanlığı ’na dava açtı ve kazandı. Danıştay, Milli Eğitim Bakanlığı ’nın yaptığı bu işlemin hukuka uyarlığının bulunmadığını belirterek, bakanlık işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Halen Zonguldak’ta öğretmenlik yapıyor. Ancak Mehtap öğretmenin bir buçuk senesi kayboldu. Bu sürede işssizdi ve geçinebilmek için annesinin yanına taşındı. Yaşadığı mağduriyeti şöyle anlatıyor:
“Özel okullar da aynı yönetmeliğe göre alım yaptığı için özel bir okulda da iş bulamadım. İşsiz kaldım. Bekâr bir anneyim, kızımın velayeti bana ait. Kızım o yıl ilkokula başlayacaktı. Hangi okula yazdırsam sorun yaşadım. Nerede olacağım belli değildi. Şu an 3. sınıfa geçti. Zonguldak’ta bir okulda ama bu süreç kesinleşinceye kadar üç okul değiştirmek zorunda kaldı. Haksızlığı uğramış olmam güvensizlik yarattı. Artık kimseye ‘Çalış, çabala emeğinin karşılığını alırsın’ diyemiyorum.”
‘Seneye ne olur belli değil, istemediğim yerleri de yazdım’
Taylan Kör yeni mağdurlardan. Liseyi bu yıl bitirip üniversite giriş sınavına girdi. Puanların yanlış hesaplandığı iddası yüzünden hiçbir şeyden emin olmadığını söylüyor. Ancak yine de tercihlerini yapacak ve hiç istemese bile puanının yettiği bir bölümde okuyacak. Mutsuz bir üniversite ve meslek hayatına mahkûm olmasının sebebini açıklayınca çok da haksız olmadığını düşünüyor insan:
“ YGS ’de şifre, KPSS ’de soru sızdırma... ÖSYM sınav sonuçlarını 50 defa daha okusa yine de güvenim yok. Hissettiğim şey isyan. 10 tane tercih yaptım. Maliye, ekonometri, işletme, arkeoloji yazdım. Hiçbiri okumak istediğim yerler değil. Yine de yazdım çünkü seneye ÖSYM ’nin hangi skandalı ya da hangi sistemiyle karşılaşacağımız belli değil. Bir ay sonra eğitim sistemi yerle bir olmuş olabilir. 1994 kuşağıyım. Lise için OKS’ye girmiştim.
Sonraki dönemlerde üç aşamalı oldu, adı SBS olarak değiştirildi. Sonra yine tek aşamaya döndü... Birçok kez değişti. Liseye girdim. 1. sınıftayken bir tek ÖSS vardı. İkinci sınıfa geçtiğimde iki sınav haline geldi. Seneler içinde katsayı bir arttı, bir azaldı, en sonunda kalktı. Artık herhangi bir yere gireyim de okuyayım diyorum. Şifre ya da ülkenin herhangi bir skandalına şaşırmıyorum artık. ÖSYM Başkanı’nın utanması varsa istifa etsin.”
‘Bu yaşa geldik ne ailemiz var ne de sosyal güvencemiz’
Levent Susar 36 yaşında. Hatay’da yaşıyor. Beden eğitimi öğretmenliğinden 2002 yılında mezun oldu. Yıllarca KPSS ’ye girip, yeterli puanı almaya çalıştı. 2010 KPSS ’de atanması için gerekli olan 73 puanı aldı. Kendi deyişiyle havalara uçtu. Ancak o yıl KPSS ’de kopya çekildiği ortaya çıkınca sınav yeniden yapıldı. ‘Ya aynı puanı alamazsam’ kaygısıyla, morali bozuk hazırlandı ikinci sınava. Bu kez 68 aldı. Ataması yapılan son kişi 69 puandaydı. Atanamadı. Bunalıma girdi. İnsanlarla iletişim kurmak istemiyordu, 2011 KPSS için hazırlanmak istemiyordu. Ailesinin desteğiyle yeniden hayata döndü. Bu yıl dershaneye giderek KPSS ’ye yeniden hazırlandı ve aynı filmi tekrar izliyor. “Soruların sızdırıldığı iddiasına şaşırmadım” diyor. Fırında, inşaatlarda çalışan, sürekli bir işi olmayan Susar isyan ediyor:
“Bu yaşa geldim ne ailem ne sosyal güvencem var. Öyle bir hal aldı ki alıştık artık. Sorular servis ediliyor. Resmen bu sene yaşananları duyunca normal karşıladım. Böyle bir hissiyat yarattılar bizde. METEKSAN hakkında suç duyurusunda bulundum. Bugüne kadar KPSS ’ye hazırlanmak için dershanelere 6-7 milyar para harcadım.
Yazları fırında çalışıyorum. Şu an boştayım. Fabrikalara müracaat ediyorum, nitelikli işçi arıyorlar. İnşaatlarda çalıştım, birkaç gün sonra işten çıkardılar. Bilmiyorum ki inşaatta çalışmayı, beden eğitimi öğretmeni olmak için okudum. Yaşadığım yerde özel okul az, müraacat ettim olmadı. Hâlâ annemle yaşıyorum, babamdan kalan emekli maaşıyla geçiniyoruz. Hasta oluyorum hastaneye gidemiyorum. Ben de evim olsun, aile kurayım isterim. Çok geç kaldık hayata. Mahalle baskısı var ‘Bu sene de mi kazanamadın, bırak bu işleri’ diyorlar. Yeter artık! ÖSYM Başkanı istifa etsin. ÖSYM ’ye kimsenin güveni kalmadı, yeniden yapılandırılsın.”
Haber Ara