Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kadına şiddete 'imamlı' çözüm!

İç Anadolu Bölgesi’nde 12 bin din görevlisini eğitecek olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu rakamı yurtdışı da dahil olmak üzere 100 bine kadar çıkarmayı hedefliyor

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-22 11:51:33

Kadına şiddete 'imamlı' çözüm!
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın hazırladığı “ulusal eylem planında”, kadına yönelik şiddetle mücadelede görevlendirilecek din görevlilerinin sayısının artırılması kararlaştırıldı. Öncelikle İç Anadolu Bölgesi’nde 12 bin din görevlisini eğitecek olan bakanlık, 2015 yılına kadar bu rakamı yurtdışı dahil 100 bine çıkarmayı hedefliyor.

Sevil Arınan'ın Cumhuriyet gazetesindeki haberine göre; Bakanlığın hazırladığı ulusal eylem planı, 2012-2015 yılları arasını kapsayacak. Eylem planıyla yasal düzenleme, farkındalık yaratmak, zihniyet dönüşümünü sağlamak, kadının güçlendirilmesi ve koruyucu hizmet sunumu yapmak, sağlık hizmetlerinin sunumunda iyileştirmeye gitmek hedefleniyor. Planda ayrıca aile içi şiddetin önlenmesine ayrılan maliyetin, şiddet mağdurlarının tedavi ve korunma maliyetinden daha düşük olduğu da belirtildi. Önceki ulusal planda, kadına yönelik şiddetin önlenmesi kapsamında 2006’da İçişleri Bakanlığı protokolüyle 45 bin polise, 2008’de Sağlık Bakanlığı protokolüyle 65 bin sağlık personeline, 2009’da Adalet Bakanlığı protokolüyle 326 aile mahkemesi hâkimi ile savcısya eğitim verildiği de anımsatıldı. 2012-2015 ulusal eylem planında yine şiddeti önleme kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı’yla Nisan 2010’da imzalanan protokol anımsatıldı. Planda eğitici eğitimlerinin tamamlanmasının ardından, İç Anadolu Bölgesi’nde 12 bin din görevlisine ulaşılmak istendiği kaydedildi.


Eğitimler 2015’e kadar sürecek

Planda din görevlileriyle ilgili ayrıca “İkinci adımda Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yurtdışında görevlendirilecek din görevlileri ve başkanlığa bağlı aile irşat ve rehberlik bürolarının bulunduğu iller tercih edilerek, diğer bölgelerden seçilecek illerde de proje uygulaması gerçekleştirilecek. 2015 yılına kadar sürdürülmesi amaçlanan eğitimlerde hedef Türkiye’deki 100 bin civarındaki din görevlisine ulaşmaktır” denildi.


Her 4 çocuktan biri cinsel istismara uğruyor

Her 4 çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi’nin raporuna göre, dünyada bir yıl içinde çocuklara yönelik cinsel istismar olgu sayısı 800 binin üstünde. Bu sayının gerçekte daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Sadece İstanbul’da bir yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı 1200.

Figen Atalay'ın Cumhuriyet'teki haberine göre; çocuklara yönelik cinsel istismar olayları, tüm dünyada giderek görünür hale geliyor. Kız çocuklarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla cinsel istismar görülüyor. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile Doğuş Üniversitesi ortaklığında, Adalet Bakanlığı işbirliği ve İstanbul Hollanda Başkonsolosluğu’nun finansal desteğiyle sistemdeki uzmanlara, cinsel istismar mağduru olmuş çocuklarla görüşme teknikleri üzerine eğitim verildi.

Doğuş Üniversitesi’nde bu konuda yapılan toplantıda, proje koordinatörü klinik psikolog Birgül Haznedaroğlu’nun verdiği bilgilere göre, tanıdık birisi ya da bir yabancı tarafından aile dışı istismar, çocuk ve erişkin arası cinsel temas vakalarının yüzde 30-50’sini oluşturuyor. Kızlarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla cinsel istismar görülüyor. İstismarcılar genellikle erkek, yüzde 5-15 oranında suçlu ise kadın. Kadınların istismarı genellikle erkek çocuğa yönelik oluyor.


Aile içi istismar açığa çıkmıyor

Ülkemizde, cinsel istismara uğrayan çocuklarla ilgili kesin rakamlar bilinmiyor. Trakya Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre, aile içi cinsel istismar oranı yüzde 1.4 olarak bulunmuş. 839 lise öğrencisinde istismar ve ihmalin araştırıldığı bir çalışmada ise cinsel istismar oranı yüzde 10.7 olarak belirlenmiş. Çocukluk çağı cinsel istismarına ait gerçek rakamların saptanmasını etkileyen nedenler; çocuğun yaşadığı olayı söyleyememesi, söylediğinde şüpheyle karşılanması ya da kendisine inanılmaması, ailenin fark edip kabul etmesine karşın olayı bildirmemesi şeklinde sıralanabilir. Bazı çocuklar cinsel yönden istismara uğradıklarını fark edemedikleri için söylemezken, bazıları korktuğu ve korkutulduğu için bu olayı söyleyemiyor. Cinsel istismarı ailesine bildiren mağdurların bir bölümünün yakınları da zarar görme korkusuyla sessiz kalmayı tercih ediyor.
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara