Manastırın o 'kayıp' belgeleri
Süryani manastırı Mor Gabriel'in arazisi, resmi varlığını ortaya koyan belgelere rağmen Yargıtay kararıyla Hazine'ye devredilecek.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-07-10 07:44:31
Mardin’in Midyat ilçesinde 2008 yılında kadastro çalışmaları yapılırken, Yayvantepe, Eğlence ve Çandarlı köylerinin muhtarları Mor Gabriel Manastırı’nın köylülere ait 276 dönümü işgal ettiğini savunarak Hazine’ye başvurdu. Hazine, yapılan başvuru üzerine 276 dönüm arazinin Hazine’ye tescil edilmesi için Midyat Kadastro Mahkemesi’nde ‘tapu tescili’ davası açtı. Hazine dava dilekçesinde, arazilerin taşlık ve kayalık alanlar olduğunu, tarıma elverişli olmadığını, bu nedenle devletin tasarrufu altında bulunduğunu belirtti.
Yerel mahkeme: Vergiler ödenmiş
Manastır yaptığı savunmada, 1937 yılından bu yana araziye ilişkin vergilerini ödediklerine dikkat çekerek, vergi kayıtlarını ve vakıf beyannamesini sundu. Savunmada, “Dava konusu araziler kadimden beri manastırın malıdır” denildi. Yargılama sırasında dinlenen yerel bilirkişiler de arazileri kilisenin malı olarak bildiklerini anlattı. Mahkeme de Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarını inceleyerek, Hazine’nin açtığı tapu tescil davasını reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında şöyle dedi: “Dava konusu 276 dönüm de dahil, kilisenin tüm arazilerinin kadimden beri kilisenin mülkiyetinde olduğu, yasal olarak 1936’dan önce arazilerin beyannamesini sunduğu, 1937’den sonra da düzenli olarak vergilerini verdiği belirlenmiştir.”
Hazine ise kararı temyiz etti. Temyiz incelemesini Yargıtay 20. Hukuk Dairesi yaptı. Daire, yerel mahkemenin kararını bozarken şu ifadeleri kullandı: “1) 1937’den beri vergilerin ödendiği iddia edilmektedir, oysa taşınmazlarla ilgili hiçbir vergi kaydı ibraz edilmemiştir; 2) 1936 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bildirim yapıldığı iddia edilmektedir, oysa bununla ilgili evrak ibraz edilmemiştir.”
Belgeler nerede?
Manastır yetkilileri, davanın başladığı 2009 yılında vergi kayıtlarını ibraz etmelerine rağmen Yargıtay 20. Daire’nin verdiği bozma kararını görünce şaşırdı. Dosyanın içinde kararda bahsedilen belgelerin olmadığını gören yetkililer, Yargıtay’a karar düzeltme talebinde bulundu. Yargıtay 20. Daire’nin ‘yok’ dediği iki belge, talebe ek olarak yeniden düzeltme talebine konuldu. 20. Daire ise bu karar düzeltme talebine ret cevabı vererek, “Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve yasaya da uygundur” dedi. Yerel mahkemenin direnme kararı nedeniyle dava dosyası Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi. Kurul, 13 Haziran günü yaptığı toplantıda yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu. Böylece hukuk mücadelesi, Süryanilerin aleyhine sonuçlandı.
‘Hazine hükümetin değil mi?’
Prof. Dr. Baskın Oran, Radikal 2’de 24 Haziran’da yayımlanan “Mor Gabriel dosyasından kaybolan evrak” başlıklı yazısında konuyu gündeme getirmiş ve şu soruları sormuştu:
1- Söz konusu temel belgeleri Midyat değerlendirmiş ve Mor Gabriel’e hak vermiş. Oysa Yargıtay değerlendirmemiş ve Hazine’ye hak vermiş; çünkü dosyada olmadığını söylüyor. Peki, bunlar dosyadan ne zaman kayboldu? Nasıl kayboldu? Kim aldı?
2- Hadi, kayboldu. Ama manastır yetkilileri karar düzeltme dilekçelerinde bunları tekrar yollamışlar. Onlar da mı kayboldu?
3- Gayrimüslimler hakkında kimsenin yapmadığı reformları yaparak bir sürü tutucuyu kendine düşman eden AKP iktidarının, bu kadar açık bir hukuki meselede Hazine’nin durmadan temyiz ettiğinden haberi yok mudur? Hazine, hükümetin bir organı değil midir?
Haber Ara