TANIKLAR HANGİ PARTİDEN OLSUN?
Duruşmada Mücahit Pehlivan'ın tanık olarak dinlenmesine tutuklu sanık Mehmet Haberal'ın avukatından itiraz geldi. Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı, müvekkilinin cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek iddiasıyla suçlandığını anımsatarak, Pehlivan'ın AK Parti'den milletvekilliği yaptığını, olayın tarafı olduğu için tanık olarak dinlenilmemesi gerektiğini savundu. Mahkeme heyeti başkanı hakim Hüsnü Çalmuk da, "Tanıklarımızı hangi partiden seçeceğiz? Tanıklığında yasal engel görmüyorum. Yetki bendedir" diyerek, Helvacı'nın talebinin kabul edilmediğini bildirdi. Duruşmada daha sonra merhum Başbakan Bülent Ecevit'in ortopedi yönünden tedavisini yapan eski AK Parti Milletvekili Mücahit Pehlivan'ın tanık olarak dinlenilmesine geçildi.
BİR HASTADAN SÖZ ETTİLER MEĞER O BAŞBAKAN'MIŞ
Mücahit Pehlivan, Ankara Demiryolu Hastanesi'nde ortopedist olarak çalışırken arkadaşı olan Ecevit'in eski koruma müdürü ve eski milletvekili Recai Birgün'ün kendisini arayarak, isim vermeden bir hastadan söz ettiğini söyledi. Daha sonra Birgün'ün, hasta kişinin Başbakan Bülent Ecevit olduğunu söylediğini aktaran Pehlivan, tedavi süreciyle ilgili şunları anlattı:
"Çok gizli şekilde gelip Ecevit'i muayene etmemi, bundan kimseye söz etmememi istedi. 2002 Eylül başında buluştuk. Başbakanlık Konutu'na, korumalar arasında gizlice gece gittik. Elle muayene yaptım. Ecevit'in sırt bölgesinde ağrısı vardı. Benim ofisimde kendime ait röntgen cihazı vardı. Daha sonra gizlice röntgen cihazını konuta sokarak, film çektik. Sırt bölgesinde, 8'inci omurgasında kırık çıktı."
KEMİKLERİ CAM GİBİYDİ
Ecevit'in daha önce yattığı Başkent Üniversitesi Hastanesi'nce verilen evrakları incelediğini belirten Pehlivan, kendisine '8 ay yatması gerekir mi?' diye sorduklarını, Başbakan'ın MR'ını çektirdikten sonra buna gerek olmadığını gördüğünü kaydederek şunları söyledi: "Ecevit korse kullanıyordu. Evden çıkamıyordu. Yatmasına gerek olmadığını, ayağa kalkıp hareket etmesini söyledim. Sonra Ecevit nörolog ve kardiyoloji uzmanları tarafından muayene edildi. Check-up yapıldı. Kırığın nedenini araştırdık. Kemik yoğunluğu azdı. Kemikleri helva gibi, cam gibi, dokunduğunda kırılacak durumdaydı. Başkent Üniversitesi Hastanesi tarafından verilen kortizonu kesmek zorunda kaldık. Kemik erimesini düzeltmek için ilaç verdik. Korsesini çıkardık. Sakat arabası gibi bir arabaya konuluyordu. Bunları değiştirdik. 'Normal hayatına dönsün' dedik. Başbakan, normal hayatına döndü. Kortizon nörolojik rahatsızlığı için veriliyordu. Kortizona devam etseydi, yürürken kemikleri kırılır felç olurdu."
Bombacı doktor!
Ergenekon duruşmasında tanık olarak dinlenen 'Ecevit'in doktoru' Mücahit Pehlivan, o dönem Başbakanlık Konutu'na korumalar arasında gizlice gittiklerini anlattı. "Ecevit'e sağlık konusunda ilave bir şey yapmadık. Kortizonu kestik" diyen Pehlivan, Ecevit'in iyileşmesinin ardından her gittiği yere kendisinin de götürüldüğünü belirterek, "Bütün seyahatlerinde yanında gidiyordum. Bomba uzmanı olarak uçakta yer aldım. Tanınan bir kişi olduğum için gözlük kullanıyordum" şeklinde konuştu. Pehlivan, Ecevit'e uygulanan lavman tedavisinin de gereksiz olduğunu ve kendisinin bu yönteme son verdiğini belirtti.
Pehlivan'ın tanıklığı Haberal'ı tedirgin etti
Başkent Üniversitesi Hastanesi'nce uygulanan tedaviyi kesen ve Ecevit'i iyileştiren isim olan Mücahit Pehlivan'ın "Kortizonu sonlandırdık. Kemik erimesi durdu" sözlerine, Ecevit'in eski doktoru tutuklu sanık Mehmet Haberal'dan itiraz geldi. Kemik iyileşmesi sürecinin zaman alacağını belirten Haberal, Ecevit'e 'lavman' da uygulamadıklarını iddia ederek "1971'den bu yana çok yoğun şekilde kortizon tedavisi uygularım. Kısa zamanda bu denli bir etki yapacak bir ilaç değildir. 'Kortizonu kestik, iyileşti' diyor. Bir tedavinin bu kadar çabuk etki ettiğini görmedim" diye konuştu. Mücahit Pehlivan ise Ecevit'in hastalığının Başbakanlık yapmasına engel olmadığını ve yatağa mahkum edilmeyi gerektirmediğini kaydetti.