'Basında İslam algısı'

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB)'nin 7-12 Temmuz 2012 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da düzenlemekte olduğu 8. Uluslararası Gençlik Buluşması (UGB) Türkiye ve dünyadan birçok genci bir araya getirdi.Türkiye, Ortadoğu, Afrika, Asya-Pasifik, Orta Asya, Rusya ve Avrupa ülkelerinde yaşayan ve bulundukları ülkelerde çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev yapan 18-30 yaş aralığındaki gençler bir hafta sürecek buluşmayla çeşitli sorunları masaya yatırarak çözüm bulmaya çalışacaklar.

8. Uluslararası Gençlik Buluşması, İDSB Genel Koordinatörü Cihangir İşbilir başkanlığında, Ülke Masaları Koordinatörü Cihad Terzioğlu, UGB Koordinatörü Ahmet Burak Eruslu, UGB Koordinatör Yardımcısı Mehmet Aktaş, Forum Koordinatörü Fatih Coşar, İDSB Sekreteryası ve Ülke Masaları Heyetinin yoğun çalışmaları neticesinde, 10 tane Genç Sivil Toplum Kuruluşu’nun birlikteliği ile hazırlandı.

Açılış programı Kur’an tilaveti ile başladı. Ardından İDSB Genel Sekreteri Ali Kurt’ un ve İDSB Ülke Masaları Koordinatörü Cihad Terzioğlu’nun açılış konuşmaları ile devam etti. Programın onur konuğu ise Kudüs Müftüsü oldu.

Türkiye’de ilk kez Bab-ı Alem, Genç Müsiad, MTTB, Anadolu Öğrenci Birliği (AÖB), Genç Birlik, Uluslararası Genç Derneği gibi Gençlik STK’ları ittihad bilinciyle bir araya geldiler. Genç STK’larının liderlerinin konuşmalarının ardından Alper Kış konseri ile açılış programı sona erdi.

40 ülkeden 100 öğrencinin katılımıyla “Medya ve Gençlik” forumu çeşitli alt başlıklar altında 8 Temmuz Pazar Üsküdar Gençlik Merkezi’nde başladı. Forumun ilk günü Timetürk Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek’in “Gelişen Medyanın Sorunu Siber Güvenlik” sunumu ve Libya, Filistin, Türkiye, Irak, Fas, İngiltere, Bangladeş, Rusya, Lübnan, Endonezya ve Mısır gibi ülke katılımcılarının konuşmaları çerçevesinde gerçekleşti.

Çiçek sunumunda Yeni medya ve siber güvenlik olgusuna dikkati çekerek, “Halk içersinde sanal dünya olarak bilinen dünya ile birlikte hayatımıza Siber savaş, siber tehditler, siber suç, siber sabotaj, siber terörizm, siber casusluk , siber silah, hacker, virüs, sosyal medya gibi kavramlar girmiştir. Bu kavramlar hem hayatımızı kolaylaştıran bir yapıya sahipken diğer taraftan ise hayatımızda sürekli izlenme ve dinlenme korkusunu beraberinde getirmiştir. Öyle ki Nükleer füzeler, bankacılık sistemi, nüfus bilgilerinin elde edilmesi, savunmaya yönelik altyapının felç edilmesi gibi konuların geçmiş dönemlerdeki fiziki savaşlardan çok daha büyük tahribatlar yapacak kapasiteye ulaştı.Artık bunu yapmak için büyük masraflara, çok büyük ordulara, silah ve mühimmata ihtiyaç göstermiyor. Basit bir yazılımla bütün sistemleri, her şeyi allak bullak edebilirsiniz.” Dedi.

SOĞUK SAVAŞ BİTTİ YATIRIMLAR UYDU TEKNOLOJİSİNE KAYDI
Siber Güvenliğin istihbarat örgütlerinin algısını da değiştirdirdiğine dikkati çeken Çiçek, “Soğuk Savaşın bitimi ile Amerikan istihbaratı (başta CIA ve NSA) yeni dinleme sistemleri ve uydu teknolojisine büyük yatırımlar yaptılar. Sinyal istihbaratı ve genelde teknik istihbarata önem verildi. İstihbarat operasyonlar konusundaki kısıtlamalar bir kenara itildi. Hükümetler istihbarat servislerine daha çok kulak vermeye başladı. İstihbarat örgütleri ve büyük şirketler arasındaki ilişkiler nedeniyle gözetleme ve izleme işlerinin örtülü operasyonlar içerisindeki rolü çok daha büyümüş ve küresel bir hal almıştır CIAin Terörle Mücadele Merkezinde 2001 yılında 300 kişi çalışırken, 2011 yılında 2000 civarına (CIA mevcudunun %10una) ulaşmıştır..ABD hükümeti gizlilik dereceli bilgilerini korumak ve Wikileaks gibi sızmaları önlemek için özel bir komite kurmaktadır. Wikileaks sonrası McAfee ile birlikte bilgilerin dışarıdan yüklenmesine yönelik tedbirler geliştirildi. Bilgi kaybı önleme teknolojisi denilen bir sistem dâhilinde hangi dokümanların kimler tarafından nasıl kullanıldığı izlemeye alındı. Ana sistem olan Müşterek Dünya Geneli İstihbarat İletişim Sistemi (JWICS) yanında her kurum için güvenlik uygulamaları getirildi. Wikileaks türü içeriden tehditlere karşı gizlilik dereceli bilgiyi gizlilik derecesi olmayan medyaya aktarılmasını yani yüklenmesini (download edilmesini) önleyecek bir sistem üzerinde çalışılmaktadır. ABD siber güvenliğini sağlamak yönünde yeni projelerden biri dışarıdan izinsiz girişleri önlemek için Lockheed Martin tarafından geliştirilen güvenlik ağı ile çift anahtar “SecurID” sistemidir

SOSYAL MEDYA İSTİHBARAT KAYNAĞI HALİNE GELDİ
Ortadoğudaki ayaklanmalarda kullanılan Facebook ve benzeri sosyal paylaşım siteleri önemli bir istihbarat kaynağı haline geldi. ABD Silahlı Kuvvetleri hedef ülkelerdeki sosyal paylaşım sistemlerine sızmak için Üniversiteler ile birkaç yıldır çeşitli modellemeler ve sızma yöntemleri üzerine çalışmaktaydı. DARPA da sosyal paylaşım sistemleri ve psikolojik savaş unsurlarının ayaklanma hareketlerinde kullanımı ile ilgili çalışmaktadır. İş dünyasında pek çok şirket çalışanlarını Facebook ve Twitter yolu ile espiyonaja yol açmamak için eğitmeye başladı. Gmail, Yahoo ve Skype‟nin kimlik denetim sertifikalarının yakın zaman önce çalındığı da ortaya çıktı. Bu sertifikalar, siber savaşın omurgasını oluşturuyor. Öte yandan savunma bütçesinin yaklaşık üçte birini Özel Askeri Şirketlere harcayan ABD‟de şimdi de mantar gibi türeyen Özel Güvenlik Şirketleri yeni iş sahaları edinmektedir. Uluslararası özel güvenlik şirketleri, iş sahalarını genişletmek için insani yardım işine el attılar. NGO‟lar ve yardım kuruluşlarının güvenliğini sağlama görüntüsü altında istihbarat çalışmaları yeni oluşumlar edinmektedir. Ulusal güvenlik kuruluşları yanında Savunma Bakanlığı da askeri faaliyetler ile yardım faaliyetlerini birleştiren yeni arayışlar içindedir. Bazı özel güvenlik şirketleri ise korsanlarla mücadele konsepti (Marque System) dâhilinde yeniden teşkilatlanmaktadır. istihbarat servislerinin bütçesi geçmiş yıllar itibarı ile sürekli artan bir eğilim izlemektedir. ABD Kongresi, 2011 yılı sivil ve askeri istihbarat faaliyetleri için bütçede 2010 yılına göre küçük (1.8 milyar dolar) bir düşüşle 78.6 milyar dolar olarak belirledi. Bu paranın 54.6 milyar doları sivil istihbarat programları, 24 milyar doları askeri istihbarat faaliyetleri için harcandı. Bununla beraber, istihbarat servisleri hem sivil hem de askeri istihbarat programları yürüttüğünden bu farkı tespit etmek kolay değildir. Amerikan istihbarat servislerinin 2012 bütçesi 80 milyar dolar olarak belirlendi” dedi

Forumun ilk gününe Uluslararası Genç Derneği’nden İbrahim Özkahyaoğlu moderatörlük yaptı. Forumun moderatölüğünü 2. günde Genç MÜSİAD, 3. gününde ise Bab-ı Alem’in moderatörlüğünde gerçekleşecek.

9 Temmuz Pazartesi Fahri Sarrafoğlu, İbrahim Eren, Yusuf Kaplan ve Mustafa Özcan’ın sunumları ile devam edecek. Programın sonunda “Medya ve Gençlik” başlıklı bir kitap yayınlanacak.