Belediye başkanı intihar etmeyi düşünmüş
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan 12 Eylül darbesine ilişkin alt komisyon, dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ı dinledi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-28 17:30:47
İsvan, Taksim'deki organizasyonla ilgili vilayetten belediyeye gelen resmi yazıda, "Olaylar çıkabilir hazırlıklı olun" ifadesinin bulunduğunu söyledi.
Taksim'de ateş seslerinin duyulmasının ardından halkın panik içinde kaçışmaya başladığını anlatan İsvan, polis panzerlerinin ise kaçan kişilerin üzerlerine sürüldüğünü söyledi.
Özellikle kendisinin de bulunduğu şeref tribününe doğru ateş edildiğini ifade eden İsvan, mermilerin üzerlerinden geçtiğini, bu nedenle ateş edenlerin amacının öldürmek değil, panik yaratmak olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Ahmet İsvan, işin asıl üzücü tarafının 36 kişinin yaşamını yitirdiği böyle bir olayın ardından ne dönemin Emniyet Müdürü'ne ne de olay yerindeki polislere tek bir soru bile sorulmaması olduğuna işaret etti.
İsvan, bu nedenle oradaki olayların planlı bir şekilde organize edildiğinin düşünülebileceğini belirtti.
12 Eylül döneminde yaşadıklarını da anlatan İsvan, DİSK davası kapsamında, savcının önüne bile çıkmadan tutuklandığını söyledi.
"İntihar etmeyi düşündüm"
İsvan, işkence görüp görmediği sorusu üzerine şunları anlattı: "Beş gün boyunca, gözlerim kapalı bir şekilde, soğuk bir odada, demir bir sandalyenin üzerinde oturtuldum. Yalnızca yemek ve tuvalet ihtiyacı için sandalyeden kaldırıldım. Uyutulmuyordum. İşkence görenlerin çığlıklarını duyuyordum. Sorgucu kişi bana, 'Partinin baskısıyla belediyede komünist örgüt oluşturduğunu söyle seni hemen bırakalım' diyordu. Ben bunu yapmadım. Bunun üzerine, 'Gerekirse yengeyi de buraya getiririz' diyorlardı.
Adaletin, darbecilerin eline geçmesi kadar kötü bir şey olamaz. İşkence, insanı insanlığından çıkarabilir. İşkenceyi artırmaları halinde ne kadar dayanabileceğimi bilmiyordum. Tek onurlu kurtuluşun intihar olduğunu düşünüyordum. Aklımdan çok geçirdim. 'Nöbetçi askerin silahını alıp kendimi vurabilir miyim acaba?' diye plan yapıyordum. Ancak 'Bu şekilde ölürsem beni seven insanlar arkamdan ne der?' diye de düşünüyordum. Bu arada bizi idamdan kurtaran aslında Avrupa'nın baskısıydı."
"Mermi için kardeşime baskı yaptılar"
Kardeşinin İzmir'de silahla dizinden vurulduğunu dile getiren İsvan, yapılan ameliyat sonucu dizinden plastik mermi çıktığını söyledi. İsvan, polisin bu mermiyi alabilmek için kardeşine baskı yaptığını anlatarak, "Kardeşim mermiyi vermeyince, mali polis gönderdiler. Çünkü kardeşim tüccardı ve mali polis baskısı nedeniyle mermiyi vermek zorunda kaldı" dedi.
Daha sonra, bu silahtan Türkiye'de yalnızca iki tane bulunduğunu, bunun birinin de İzmir'deki bir poliste olduğunun ortaya çıktığını anlatan İsvan, ancak olayın kapatıldığını söyledi.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in de konuyu bildiğini, ancak buna rağmen ateş eden polisin bulunamadığını ifade eden İsvan, "Başbakan'ın bile aşamadığı bir duvar mevcut olduğunu tahmin ediyordum" dedi.
Ahmet İsvan, cumhuriyetin kurulduğu dönemde bir çok kazanımın ordunun eliyle olduğunu, ancak zaman içinde ordunun, halktan farklı bir nitelik kazandığını adeta "seçkinleri" oluşturduğunu iddia etti. İsvan, "27 Mayıs'a sevinenlerden biriydim. Ama şimdi bundan utanç duyuyorum. Özellikle Yassıada Mahkemesi'nin kurulmasına çok üzülmüştüm. O mahkemenin hakimi de savcısı da adaletten uzaktı.
Nuri Albayrak'ı dinliyor
AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş'ın başkanlığındaki TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Albayrak'ı dinliyor.
Dolmabahçe Sarayı'nın yönetim binasında yapılan ve kısa süre görüntü alınmasına izin verilen görüşme, basına kapalı sürüyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara