Ankara cesaretlendiriliyor!
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-27 16:27:18
Aynen beklenildiği gibi oldu... Geçtiğimiz cuma günü Suriye tarafından Türk savaş uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye ve Suriye arasında patlak veren krize Batılıların tepkisi Türkiye'den yana oldu.
Batı ülkeleri olayı "kabul edilemez" olarak niteledi ve Suriyeli yetkilileri "uluslararası hukuku, insan hayatını, barışı ve güvenliği ihlal etmekle" suçladı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise ABD'nin bu küstahça olay karşısında Ankara ile ortak çalışacağını söyledi.
Tabii ki bu önlemler söz konusu iki ülke arasındaki gerilimi azaltmak için yapılmadı ve bu iki ülkenin karşı karşıya kaldığı krizde ilerde daha kötü gelişmelerin yaşanmasına şaşmamalı. Türkiye'nin bakış açısı, Türk yetkililer ve Şam rejiminin cezalandırılmasına yönelik hiçbir kuşku bırakmayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü konuşmasında açıkça ortaya konuldu.
Türk yetkililerin, komşu Suriye ile aniden patlak verebilecek silahlı bir anlaşmazlığa halkı hazırlamayı amaçlayan gerçek "vatansever" bir tavır sergilediğini görüyoruz.
Batılıların Suriye aleyhindeki tepkileri ve olayın Ankara tarafından değerlendirilme biçimi, Batılıların ve Ankara’nın önceden tasarlanmış bir "casus belli" oluşturma niyetlerini açıkça ortaya koyuyor. Böylece Şam rejimine dışarıdan bir müdahale meşru kılınacak. Böyle bir müdahale başka biçimde öngörülemezdi. Bu durumda bir operasyon düzenlediklerinde Türkler, saldırı yapmış olmakla kınanmayacak, sadece uluslararası toplum tarafından Suriye halkına uyguladığı şiddet eylemleri nedeniyle tefe tutulan bir rejimin "kabul edilemez" provokatif eylemine karşı misillemede bulunmuş olacak.
Türkiye'nin çağrıda bulunduğu NATO'nun, Türkiye'de giderek artan savaş isteğini yumuşatmaya çalışmasını da beklememek lazım. Onların amaçları, silahlı Suriyeli muhaliflerin tek başlarına başaramayacakları şeyi başarmak yani Suriye rejimin çöküşünü hızlandırmak. Ancak Türk ve Batılı stratejistlerin de çok rahat düşünebileceği gibi Türkiye'nin açık bir müdahalesi "askerî bir gezintiden" ibaret olmayacaktır.
Zira düşürülen Türk uçağı olayı gösterdi ki Suriye ordusunun müdahalelere cevap verebilme gücü var. Türkiye, Suriye'ye karşı askerî bir müdahalede bulunma inisiyatifini göze alarak Şam rejimine içinde bulunduğu krize karşı mücadele etmek için meşru bir argüman vermiş olacak. Çünkü Batı’nın ve İsrail'in ekonomik ve jeopolitik çıkarlarına ilişkin yeni bir bölgesel oluşuma karşı çıktığı için Suriye uluslararası bir komplonun kurbanı durumunda.
İsrail tarafından uluslararası sularda dokuz Türk'ün bir gemide öldürülmesi olayında Erdoğan ve hükûmeti pragmatik davranmayı başardıklarını kanıtladılar ve asıl olandan şaşmadan itidalli davranarak Türk devletine olan saygıyı arttırdılar. Erdoğan ve hükûmeti, gemi vakasında kendilerini harekete geçmemeleri için kesin olarak caydıran güçler tarafından bu sefer -Suriye ile uçak olayı- maceraya atılmaları için cesaretlendiriliyor gibi görünüyor. Eğer Ankara, uçağın düşürülmesi olayı nedeniyle Suriye rejimiyle karşı karşıya gelme konusunda ısrarcı olursa, Türkler sadece bu iş için kendilerini cesaretlendiren Batılı güçlerin çıkarları uğruna ateşe atmış olacaklar.
Le Quotidien d'Oran
SON VİDEO HABER
Haber Ara