Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Süre sınırı olmaksızın yoksulluk nafakası

Anayasa Mahkemesi, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen eşi korumak için diğer eşin, koşulları bulunduğu sürece, herhangi bir süre sınırı olmaksızın yoksulluk nafakası vermesinin sosyal hukuk devleti ilkesinin gereği olduğuna dikkat çekti.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-26 12:47:11

Süre sınırı olmaksızın yoksulluk nafakası
Aile Mahkemesi Sıfatıyla Kestel Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "süresiz olarak" ibaresinin Anayasa aykırılık iddiasını reddeden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Kararın gerekçesinde, vatandaşların sosyal durumlarıyla ilgilenen sosyal hukuk devletinin, "insan onuru"nun korunmasını amaçladığı, bunun için sosyal adaleti sağlamaya çalıştığı belirtildi. Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesine göre, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek eşin, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında ve sayılan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin şartlar gerçekleşmediği müddetçe, herhangi bir süre sınırı olmaksızın nafaka isteyebileceğine işaret edildi. Kararda, itiraz konusu "süresiz olarak" ibaresinin, nafaka alacaklısının her zaman ölünceye kadar yoksulluk nafakası alacağı anlamına gelmediğinin altı çizilerek, "süresiz olarak" ibaresine yer vermesinin amacının, boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecek olan eşin diğer eş tarafından, şartları bulunduğu sürece ekonomik yönden desteklenmesi ve asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması olduğuna vurgu yapıldı.

-AMAÇ ZENGİNLEŞME DEĞİL-

Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışmanın ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, ahlâki değerler ve sosyal dayanışma düşüncesinin yer aldığının belirtildiği kararda, "Yoksulluk nafakasının amacı nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. İtiraz konusu kuralda, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşen eşi korumak için diğer eşin, koşulları bulunduğu sürece, herhangi bir süre sınırı olmaksızın yoksulluk nafakası vermesi düzenlenmiştir. Bu yükümlülüğün sosyal hukuk devleti ilkesinin gereği olarak getirildiği kuşkusuzdur" denildi.

(ANKA)

Haber Ara