'İş sağ, işveren selamet, ya işçi'
TMMOB, Meclis'ten geçen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nu eleştirerek yeni bir sektör yaratan yasanın bütüncül bir ulusal politikaya dayanamadığı ve uygulanabilmesi için kurumsal destek ve sistemden yoksun olduğunu belirtti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-22 15:26:11
Kanun, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenliyor.
Yasa, ağır tehlikeli işlerde bir yıl, az tehlikeli işlerde iki yıl sonra yürürlüğe girecek.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin basından derlediği rakamlara göre, 2012'nin ilk beş ayında 320 işçi öldü.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yaptığı açıklamada, yasanın bütüncül bir ulusal politikaya dayanamadığı ve uygulanabilmesi için kurumsal destek ve sistemden yoksun olduğu belirtildi.
Açıklamada, yasansın şu anda uygulanmakta olan mevzuat ve yargı içtihatlarının da gerisinde olduğu ifade edildi.
Bugün 1.400.000'in üzerinde işyeri ve Bakanlığın iş cinayetlerinde denetimle görevli 300 müfettişi bulunuyor.
"SORUMLULUK UZMAN VE İŞÇİYE YÜKLENECEK"
Açıklamada, Bakanlığın denetim konusunda fiili olarak feragat ettiği sorumluluktan yeni yasayla yasal olarak da kendini arındırdığı ve yalnızca "ceza tahsilatı" yönünden varlığını koruyarak sorumluluğu "iş güvenliği uzmanlarına ve işçiye" yüklediği belirtildi.
"İş güvenliği uzmanları sorumluluk yönünden bir araç haline getirilmiş ve 'ihmal' kavramı ile işçiye verilen zarardan sorumlu tutulmuşlardır. Bu yasa ile iş kazasından doğan tazminat yükümlülüğü ve ceza sorumluluğu hak ve yetkiden yoksun mühendis ve mimarlara yüklenmiştir."
Yasaya göre, ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilecek. İş sözleşmesiyle çalışanlar, iş sözleşmelerini fesh edebilecek.
"YENİ BİR SEKTÖR YARATILACAK"
Açıklamada, taşeronlaşmanın yaygınlaştığı bir ortamda "'Önlem almayan işverene karşı iş akdini feshetme hakkının olduğunu' söylemek, çalışanlarla alay etmenin yasal ifadesi" dendi.
Yasayla mimar, mühendi ve hekimleri köleleştiren yeni bir sektör yaratılmak istendiği belirtilen açıklamada, bunun iş cinayetlerini azaltmayacağı hatta artırabileceği belirtildi.
"Yaşanacak iş cinayetlerinin sorumlusu; çalışma alanlarında kaza olmaması, meslek hastalıklarının gelişmemesi için çaba harcayan mühendis, hekim ve teknik elemanlar değil, işverenler ve gerçek sorunu görmezden gelerek bu haliyle yasanın çıkmasını sağlayan hükümet yetkilileri ve Bakanlık bürokratları olacak."
YASA NELER GETİRİYOR?
Kanuna göre, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), genel kolluk kuvvetleri ve MİT Müsteşarlığı'nın faaliyetlerinde, afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetlerinde, ev hizmetlerinde, çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar hakkında, hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetlerinde uygulanmayacak.
İşveren; çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlayacak, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapacak. İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izleyecek ve denetleyecek.
İşveren; çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirecek.
Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınacak.
İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapacak veya yaptıracak. Risk değerlendirmesinde; belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu, kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi, işyerinin tertip ve düzeni gibi konular dikkate alınacak.
İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almasını sağlayacak.
İşveren; meydana gelebilecek acil durumları önceden değerlendirecek; çalışanları ve çalışma çevresini etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirleyerek, bunların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri alacak, acil durum planlarını hazırlayacak.
İşveren, ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlikenin meydana gelmesi durumunda, çalışanların işi bırakarak derhal çalışma yerlerinden ayrılıp güvenli bir yere gidebilmeleri için, önceden gerekli düzenlemeleri yapacak.
Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu'na veya işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilecek. Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilecek.
Çalışanlar, ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda, işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek güvenli yere gidecek.
İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda iş sözleşmelerini feshedebilecek.
İşveren; bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutacak, gerekli incelemeleri yapacak, bunlarla ilgili raporları düzenleyecek, işyerinde çalışan temsilcisi görevlendirecek.
İşveren, 50 ve daha fazla çalışanın bulunduğu işyerlerinde kurul oluşturacak.
Kanun hükümlerinin uygulanmasının izlenmesi, teftişi, bakanlık iş müfetişlerince yapılacak.
İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde, bu tehlike giderilinceye kadar, işyerinin bir bölümününde veya tamamında iş durdurulacak.
''Çok tehlikeli'' sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamışsa iş durdurulacak.
İşveren işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödeyecek veya aynı ücretle başka bir iş verecek.
Yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverene, her bir yükümlülük için ayrı ayrı 2 bin TL ceza uygulanacak.
16-18 yaşlar arasındaki gençlerin çalışabilecekleri işler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca belirlenecek.
(Bianet)
SON VİDEO HABER
Haber Ara