'Mısır'a soldan bakmak!
Mısır'daki değişimi işçi sınıfı üzerinden okuyan Johannes Stern, 'Darbeyi uygulayan birlik tarafından 'demokratik geçiş' yalanıyla tanıtıldığını belirtti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-18 10:52:04
Mısır'da yaşanan gerilimli süreç bugün İhvan adayı Mursi'nin seçim zaferi ile daha da büyüyor gibi. Mısır'da ki siyasi dengeler üzerine birçok analist değişimin tam anlamıyla gerçekleşmediğini Mısır'da yönetimin çok ciddi bir bölümünün Mübarek yönetiminden kalanların bulunduğu haliyle seçim sonucunda İhvan kazansa bile bu durum değişebileceği tezleri öne sürerken Avusturya'lı yazar Johannes Stern Mısır'da ki son duruma "sol"dan bakarak yorumluyor.
İşte o yazı;
Johannes Stern*
Ordu tarafından gerçekleştirilen askeri darbe Mısırda başkanlık seçimi tasfiyesi öncesi çalışan sınıfa ve Mısır direnişine ciddi bir tehdittir.
Darbeyi uygulayan birlik tarafından 'demokratik geçiş' yalanıyla tanıtıldı. Avrupa ve Amerika'daki emperyalist müttefiklerin desteğiyle, silahlı kuvvetler yüksek konseyi bütün kurumları saf dışı bıraktı ve başlangıçta demokrasiye geçme hayalini yaydı.
Perşembe günü anayasa mahkemesi parlamento seçimini anayasal bulmadığı için silahlı kuvvetler yüksek konseyi İslamcı parlamentoyu fes etti. Birlik Cairo'da güvenliği artırdı,polis ve askeri güçler parlamentoyu cuma günü ele geçirdi ve inzibatlar dışında kimseyi binaya almadılar.
Cunta salı günü parlamento tarafından seçilen kurucu meclisi de fes edebileceğini duyurdu. Ayrıca tek taraflı olarak yeni meclisin düzenine karar verip yeni başkanın güçlerini
belirleyerek anayasal bir açıklama yayınlamayı planlıyor.
Bu şartlar altında son başkan Mubarekin emrindeki Ahmet Safik ve Müslüman kardeşliği İslamcı adayı Muhammet Mursi arasındaki rekabet son derece gülünç.Ordunun esas niyeti başkanın kontrol edeceği her şeyi kendi kontrolüne almak.Her aday,eğer seçilirse işçi sınıfından gelen hareketlenmeyi bastırarak ordunun politik ve ekonomik çıkarlarını savunma görevleriyle silahlı kuvvetler yüksek konseyi kukla başkanı olacak.
Silahlı kuvvetler yüksek konseyi Mısır'ın siyasi hayatında tamamıyla kendi kontrolünü ileri sürüyor. Yasamayı ve anayasa taslağını kontrolüne alarak bütçesel güçleri ocak ayında İslamcı parlamentoya devretti. Darbeden sadece bir gün önce cunta, polis, ordu ve devletin istihbarat güçleri sivilleri tutuklamak için izin veren bir kararname yayınladı.
Bu önlemler demokratik geçişin ordunun hakim rolünü gizlemek ve başta Mısır komutanları olmak üzere seçkin kesimin sosyal ayrıcalıklarını savunmak için bir aldatmaca olduğunu göstermektedir. Hüsnü Mübarek’in istifasının hedefi Mısır kapilatizmini savunmak ve ortadoğudaki emperyalist gücü son on yıl içinde işçi sınıfının güçlü devrim hareketi tarafından ortaya çıkan tehlikeye karşı korumaktı.
Darbe ile işçi sınıfının kitlesel protestolarını bastırmak için askerlere emirlere uyma konusunda güvenemediklerini hissettiklerinde devrimin ilk haftalarında ki durumun tekrarını önlemek için komutanlar tartışılmaz bir askeri otorite atmosferi yaratmaya çalıştılar.
Darbenin esas hedefi ne politik muhalefet, ne fes edilen parlamentoya hakim İslamcılar nede liberal ve küçük sol grupları,Mısır devrimi arkasındaki esas güç: proletarya(işçi sınıfı)
Komutanlar işçi sınıfı tarafından yenilenen protestolar ve güçlerin hakkından acımasızca gelecek.
Darbe, çıkarlarına hizmet eden kapitalist sınıf ve cuntayı çökertmek için mücadele esasına dayanarak kendini savunabilen işçi sınıfı ve cunta arasında yüzleşme zemini hazırladı.
Sosyalist Popüler İttifakı, Mısır Sosyalist partisi, Mısır Komünist partisi ve Devrimci Sosyalistler gibi sahte sol güçler Amerika emperyalizmi ve cuntaya karşı direniyorlar.İşçilerin cunta tarafından oluşturulan kurumlar çerçevesinde devrimin temel talepleri için mücadele etmelerinde ısrarcılar.
Sosyalizm için savaşan ve cuntayı çökertmek için işçi sınıfı tarafından devrimci bir çabanın gelişmesine karşı çıkıyorlar.
Silahlı kuvvetler yüksek konseyi gücü ele geçirdikten sonra Devrimci Sosyalistler üyesi Mustafa Omarın Mübarek’in komutanlarının politik ve ekonomik sistemi daha demokratik ve daha az baskıcı olmasını sağlayabileceklerini söyledi. İşçi sınıfı silahlı kuvvetler yüksek konseyine karşı çıktıklarında ve ikinci devrim talebinde bulunduklarında buna karşı çıktılar.
Çoğu sözde solcu parti başkan adaylarına sunulan ülkedeki siyasi hayatta ordunun rolünü açıkça kabul eden ve 1971 Mısır anayasasına bağlı olan sözde 'rehin belge'yi imzaladılar.Bu partiler darbeden önce cunta yönetiminin temellerine izin verdiler.
Karşı devrimle savaşmak için, işçi sınıfı kapitalist Mısır devletine karşı mücadelede Mısır
Ordusunun emperyalist danışmanları ve ordudaki darbeciler ile uzlaşmak için tüm
Girişimlerine karşı kitlesel politika ile mücadele yolunu tutmalıdır. Ordunun demokratik geçişinde sözde solcu apolojistlerin etkilerini yok etmek için marksizmle mücadelede kesin bir politik çaba gerekir.
Askeri darbe devlete en açık sorusunu yöneltiyor. Cuntanın gücünü ezmeden ve yönetimdeki devlet işçi sınıfı tarafından yönetilen bir devlet ile yer değiştirmeden siyasi özgürlük,sosyal eşitlik ve
Yoksulluğa son gibi Mısır işçi partisini geçen yıl ocak ayında devrime zorlayan hiç bir talep yeterli olmayacaktır.
Bu olaylar Troçki hareketi tarafından mücadelesi verilen 'sürekli devrim' perspektifini doğruladı.
Dördüncü uluslararası komite Ortadoğu birleşik sosyalist devletler için verilen mücadelenin parçası olarak temel demokratik haklar sadece sosyalist devrim ve işçi iktidarının kurulması yoluyla güvenli olabileceği konusunda ısrarcı.Bu olaylar esas meselenin devrimci liderlik perspektifini esas alan yeni bir Mısır işçi sınıfı oluşturduğunun altını çizdi.
WSWS.org'da'deki Johannes Stern imzalı bu makale Timetürk için Ayşe Erem tarafından çevrilmiştir
SON VİDEO HABER
Haber Ara