12 Eylül cezaevleri güllük-gülistanlıkmış!
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği belgeler arasında, 5 kişilik askeri heyetin, 9-10 Temmuz 1987’de Mamak Askeri Cezaevi ile ilgili hazırladığı rapor da bulunuyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-18 10:19:07
12 Eylül askeri darbesi sonrasında, işkence ve kötü muamele iddiaları üzerine Mamak Askeri Cezaevi’nde incelemelerde bulunan askeri heyet, hazırladığı raporda, cezaevinin şartlarının iyi olduğunu, ancak subay ve astsubayların “emniyet ve sağlıkları” açısından 2-3 yıldan fazla burada görev yapmaması gerektiği belirtiliyor.
Genelkurmay Başkanlığı’nın, 12 Eylül askeri darbesine ilişin davanın görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği belgeler arasında, 5 kişilik askeri heyetin, 9-10 Temmuz 1987’de Mamak Askeri Cezaevi ile ilgili hazırladığı rapor da bulunuyor.
Raporda, cezaevinde kalan hükümlülerin 3 ayda bir sağlık kontrolünden geçirildiği, cezaevi doktoru tarafından hazırlanan sağlık raporlarının, mahkûmların, hücre ve katıksız hapis cezası almasında belirleyici olduğu bilgisi yer alıyor.
Koğuşların havalandırmasının yeterli olduğu, mahkûmların günde bir saat bahçeye çıkarıldığı bildirilen raporda, şehirdeki su sıkıntısının cezaevini de etkilediği, mahkûmların banyo yapmasına haftada bir kez izin verildiği ifade ediliyor.
Tutukluların giydikleri tek tip elbiselerin iyi durumda olduğu kaydedilen raporda, emniyet gerekçesiyle yalnız “mekap” tipi ayakkabıların giyilmesine izin verildiği belirtiliyor.
Cezaevinin temiz ve hijyenik olduğu, toplu olarak aynı anda 24 kişinin banyo yapabileceği bir yerin bulunduğu vurgulanan raporda, mahkûmların televizyon izleyip, radyo dinlemesine günün belirli saatlerinde izin verildiği anlatılıyor.
Raporun, “sonuç bölümünde” ise şu ifadelere yer veriliyor:
“Tutuklu yakınları tarafından üst makamlara yapılan şikâyetlerin, tutuklular tarafından komuta makamlarını meşgul etmek, cezaevi sorumlularını müşkül durumda bırakmak, cezaevinin disiplinini bozmak ve ilave haklar elde etmek amacıyla yaptırıldığı kanaatine varılmıştır.
Cezaevinde 5-6 yıl devamlı görev yapan subay ve astsubaylar bulunmaktadır. Emniyet ve sağlık açısından bu şahısların 2-3 yıldan fazla cezaevinde görevlendirilmemeleri uygun görülmektedir.”
Dönemin Kolordu Komutanı Cemil Mete’nin imzasıyla 18 Haziran 1987’de Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilen yazıda da “Mamak Cezaevi, sivil, asker bütün cezaevleri içerisinde her yönüyle örnek gösterilmiş bir yerdir. Hiçbir tutuklu ya da hükümlüye kötü muamele söz konusu değildir. Öyle olsaydı bu tür müracaatlarda artık çok ustalaşmış tutuklu yakınlarınca durumun mutlaka daha değişik ve gerçekçi olarak dile getirilmesi kaçınılmaz olurdu” deniliyor.
Askeri heyetin hazırladığı raporda, cezaevindeki işleyişin “normal olduğu” belirtilse de tutuklu yakınlarının dönemin Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdiği mektupların içeriği rapordan farklı.
Mamak Cezaevi’nde kalan bazı hükümlülerin ailelerince ortak yazılan ve 4 Haziran 1987’de Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilen mektup şöyle:
“Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’ne; 3-4 aydan beri Mamak Askeri Cezaevi’ndeki olumlu gelişmeleri sevinçle izliyorduk. Ancak ne yazık ki bu olumlu gelişmelerin devam ettiğini söyleyemiyoruz.
Cezaevinde bir kışla disiplini sürdüğünü görmekteyiz. ‘Rahat, hazır ol, emret komutanım, yemek tekmili ve sayım marşları’ gibi... Bizler çocuklarımızın bu koşullarda değil, normal şartlara sahip bir cezaevinde kalmasını istiyoruz.”
Yeni Akit
SON VİDEO HABER
Haber Ara