Dolar

34,8684

Euro

36,6737

Altın

3.022,06

Bist

10.051,58

Zana'nın sözleri, Kürt siyasetinin kilidini açacak

Leyla Zana’nın 'Tayyip Erdoğan’ın bu sorunu çözeceğini umuyorum' diyerek, BDP’ye yönelik eleştirileri dile getirmesinin ardında ABD, Erbil, Ankara ve Diyarbakır hattında uzun süredir projelendirilen 'Kürt siyasetinde yeni bir yol haritası'nın hayata geçmesi beklenirken, Zana’nın açıklamalarına BDP içinden, Kuzey Irak Kürt yönetimi temsilcilerinden, Avrupa’daki Kürt diasporasından ve Sivil toplum örgütlerinden önemli açıklamalar eşliğinde destekler gelmeye başladı.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-15 21:43:15

Zana'nın sözleri, Kürt siyasetinin kilidini açacak

ÇETİNER ÇETİN

Leyla Zana’nın "Tayyip Erdoğan’ın bu sorunu çözeceğini umuyorum" diyerek, BDP’ye yönelik eleştirileri dile getirmesinin ardında ABD, Erbil, Ankara ve Diyarbakır hattında uzun süredir projelendirilen "Kürt siyasetinde yeni bir yol haritası"nın hayata geçmesi beklenirken, Zana’nın açıklamalarına BDP içinden, Kuzey Irak Kürt yönetimi temsilcilerinden, Avrupa’daki Kürt diasporasından ve Sivil toplum örgütlerinden önemli açıklamalar eşliğinde destekler gelmeye başladı.

ABD’nin PKK’nın silah bırakması için Barzani’yi devreye sokması ve Demirtaş’ın bir gazeteye yaptığı açıklamaların ardından Barzani ile arasının açılması, yaşanan sıkıntılı ve gerilimli ortamda Kürt siyasetinde yeni bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Uzun zamandan buyana Yeni parti kurulumu düşüncesi üzerinde çalışmalar yapılırken, yeni bir parti kurulmasındansa BDP’nin yönetiminde değişikliğe gidileceği belirtiliyor.

Terör örgütü PKK'nın silahı teslim etmesine yönelik Kandil-Erbil hattında son 9 ayda gerçekleşen toplam 16 görüşmede kayda değer bir mesafenin alınamadığı Kürt yönetimine yakın kaynaklar tarafından belirtilirken, Barzani yönetiminin PKK yöneticileri Murat Karayılan ve Cemil Bayık üzerinden sürdürdüğü görüşmelerde, PKK'nın silah bırakmasından önce ''tetikten elini çekmesi''nin gündeme geldiği ancak PKK'nın ise buna yanaşmadığı kaydediliyor. Kandil'in öncelikli olarak operasyonların durdurulmasını istediği, Barzani tarafının ise, ''öncelikle siz elinizi tetikten çekin'' dediği belirtiliyor. Kandil'in silahı teslim etmesine yönelik sürdürülen müzakerelerde, terör örgütünün öncelikli olarak ''KCK operasyonlarının durdurulması ve İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan'ın ev hapsine alınmasını'' talep ettikleri ifade edilirken, Barzani yönetiminin ise, Türkiye'nin her geçen gün daha da demokratikleştiğini ve Kürtlere yönelik bir çok hak verildiğini dile getirdiği ve, ''sizin elinizde silahınızın olması bu hakların korunmasını ve daha da ileri seviyede gidilmesini engeller'' denildiği öğrenildi.

Buna karşın PKK yönetiminin ise özellikle Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay tarafından hazırlanan 4. demokratikleşme paketinde kendi talepleri açısından nelerin olacağını beklediklerini dile getirdikleri Kürt yönetimine yakın kaynaklar tarafından kaydediliyor. Görüşmelerde, Barzani yönetiminin PKK heyetine yönelik olarak, ''Saldırılara son vermezseniz ve silahı teslim etmeye yanaşmazsanız Türkiye'nin ve ABD'nin size yönelik olası büyük operasyonlarına bizlerde sessiz kalırız. Çünkü burada çıkacak olumsuzluk karşısında ilerde daha büyük sorunlarla karşılaşırsınız. Biz artık bölgede sorun istemiyoruz.'' dedikleri ifade ediliyor.

Tüm bu müzakereler sürerken ABD'nin de devreye girmiş durumda. ABD tarafının Suriye üzerinden gelişen olaylarda özellikle Kuzey Irak'ta olumsuz bir oluşmasını istemediği ve İran'ın burada etkisini artırmasına karşı çıktığı yönünde. İran'ın Kuzey Irak'ta kendine yakın gruplar üzerinden Suriye'ye bir hat oluşturmasından endişe eden ABD'nin, PKK'nın da buna alet olmasını istemediği ve Barzani üzerinde örgüte baskı yapılmasını önemsediği ifade ediliyor.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın PKK’ya yönelik “Kuzey Irak’ta silah bırakmaya, teslim almaya kadar giden görüşmeler var” açıklamasından sonra gözler Kuzey Irak Kürt yönetimine çevrilmiş durumda. Kürt yönetimine yakın kaynaklar, Kürt yönetimi adına PKK ile görüşmeleri yürüten İstihbarat ve Güvenlik Ajansı “Parastin”in son 9 ay içinde 16 görüşme yaptığını ve PKK’ya, “silahların dönemi sona erdi. Öncelikle ellerinizi silahtan çekin” mesajı verdiklerini, ABD’nin de Barzani üzerinden devreye girdiğini belirterek, ABD’nin, “Silahları bırakın demiyoruz ama elinizi tetikten çekin” dediğini ifade ediyorlar.

SURİYE KRİZİ, GÖRÜŞMELERİ ASKIYA ALDI…
Suriye krizinin kasım ayında tırmanmasıyla birlikte, Terör örgütü Suriye'deki Kürtler arasında PKK'sız bir çözüm olmayacağı mesajını Kürt yönetimine vermeye çalışırken, Barzani PKK’ya sert tepki göstermişti. Kürt Yönetimine yakın kaynaklar, PKK'nın İran ile olan dirsek teması sebebiyle rotasını değiştirdiğini ancak Barzani’nin ABD temasları sonrasında yapılan görüşmelerin yeniden Kürt yönetiminin istediği şekle dönüştüğünü belirtiyorlar.

Kürt kaynaklar, PKK’nın 1999 ve 2000’li yılların başında Avrupa sorumlusu olan ve Suriye asılı Şahin kod isimli Mustafa Abdulhalil’in Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed ile iki kez yüz yüze konuşmasının ardından PYD’nin Afrin, Kobani ve Halep’teki Kürtler üzerinde baskıcı bir turum izlemesinin Kürt yönetimini rahatsız ettiğini belirterek, bu durumun KDP ve PKK arasında bir soğuk savaşa dönüştüğüne dikkat çekiyorlar. Kaynaklar, “Kürt siyasi liderlerine yönelik yapılan saldırılar ve Erbil’de düzenlenen Süriye Kürt ulusal Konseyine PKK ve PYD’nin muhalefet etmesi ilişkileri sıkıntılı bir sürece soktu. Barzani’nin ABD ve Türkiye temasları sonrasında Kürtlerin Suriye Ulusal konseyinde hak ettikleri ölçüde yer alması yönündeki taleplerinin kabul görmesi üzerine, BDP’nin Kürt bölgesi ziyaretinde dile getirilen rahatsızlıklarla birlikte BDP üzerinden yapılan ilk temasların ardından yeniden PKK ile görüşmeler süreci başlatıldı. İlk görüşmelerde ABD’nin Kürt sorunu ve Suriye politikası ile ilgili tutumu ve ellerin tetikten çekilmesi yönündeki görüş iletildi.” Şeklinde ifade ediyorlar.

TALABANİ, ROL ÇALMAYA ÇALIŞIYOR
Kürt kaynaklar, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin, “PKK konusunda aracılık yapacağını” söylemesini bir rol kapma arayışı olarak değerlendiriyorlar. Türkiye ile diyalog süreci geliştirme arayışında olan Talabani’nin son iki yıldan buyana Türkiye ile ilişki geliştiremediğine dikkat çeken Kürt yönetimine yakın kaynaklar, “Talabani’nin her zaman elinde böyle bir şans vardı ama kullanmadı. Çünkü Talabani, İran’ın görüşlerini dikkate alarak hareket ediyor. Geçmişte bunun birçok örneği olduğunu Türkiye’de biliyor ve Talabani’nin PKK konusundaki yaklaşımını ciddiye almıyor” yorumunda bulunuyorlar.

Talabani’nin, Irak’ta siyasi kartların yeniden dağıtılması durumunda Cumhurbaşkanlığı koltuğunu kaptırmamak için Barzani’den ve dolaylı olarak Türkiye’den garanti istediği yönündeki iddialara dikkat çeken kaynaklar, “Talabani, Türkiye nile iyi ilişkiler geliştirebileceği en önemli konu olarak PKK’yı gördüğü için siyasi söylem geliştiriyor” yorumunda bulunuyorlar.

PKK DOSYASI NEÇİRVAN BARZANİ’İN MASASINDA
Kürt yönetiminin PKK stratejisini, 2003 yılına kadar Saad Abdullah ve Neçirvan Barzani belirlerken, Abdullah’ın 2003 yılında bombalı bir saldırıda ölümünden sonra PKK dosyasını Kürt yönetiminin Başbakanı Neçirvan Barzani tek başına takip ediyor. Ancak, her ne kadar Neçirvan Barzani PKK dosyasını doğrudan elinde bulundursa dahi, Kürtler adına PKK’ya verilecek mesajlar Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani üzerinden veriliyor. Zira Kürt yönetimi Mesut Barzani’nin vereceği mesajların, Barzani’nin Kürt siyaseti üzerindeki etkisi ve Kürt diasporası üzerindeki etkinliğinden dolayı daha etkili olabileceği görüşü hakim. Son 6 ay içinde Mesud Barzani’nin PKK ile iki kez görüştüğü ve Sürece katkıda bulunmaları yönünde telkinde bulunduğu ileri sürülüyor. Kaynaklar, Barzani’nin ABD temasları öncesinde ve sonrasında yapılan görüşmede de, “ Silahları bırakın demedik. Ama hiç olmazsa elinizi tetikten çekin, ve sürece katkı sunun önerisinde bulunduk.” deniyor.

EXXON MOBİL, İSTİKRAR VE GÜVENLİK ŞART
Exxon Mobil gibi devletlerle yarışan büyük petrol firmaları, Irak Kürt bölgesinde yatırımlar yapmaya hazırlanıyor. Ancak Nisan ayında EXXON mobil yöneticileri ile ABD’de bir araya gelen Mesut Barzani, bölgede istikrarın ve güvenliğin sağlanacağı sözünü verirken, EXXON mobil yöneticileri, uzun vadede PKK’nın enerji nakil hatları ile ilgili sorun yaratabileceği endişelerini ilettikleri belirtiliyor. Kürt yönetimi bu endişelerin kaygılara neden olmaması için çaba sarf ettiklerini ABD ve Türkiye ile birlikte çözüm çabalarını sürdürdüklerini belirttiler.

BDP, BARZANİ'Yİ DEVRE DIŞI BIRAKIP ABD İLE MUHATTAP OLMAK İSTEDİ
Bu süre içerisinde önce Barzani sonra da BDP heyetinin ABD ziyaretleri gerçekleşti. BDP'liler Barzani'yi By-Pass ederek ABD ile direk ilişki kurmak istedi ancak, ABD bu yaklaşıma soğuk yaklaştı. BDP'nin ABD Dışişleri Bakanı ile görüşme talebi yerine getirilmedi. BDP’liler, Dışişleri Bakan yardımcısı düzeyinde kabul gördüler. Aslında ABD dışişleri bakanlığı Ortadoğu masası yetkilileri ile görüştürülmeleri planlanan BDP’liler, heyette Ahmet Türk’ün yer alması nedeniyle Bakan yardımcısı seviyesinde karşılandılar. ABD’li diplomatlar BDP heyetiyle yaptıkları görüşmede hiç bir yorum yapmamaları dikkat çekerken, heyette yer alan Türk’e yakın ilgi gösterildi.

YENİ YOL HARİTASI HAYATA GEÇİYOR
Son 1 yıldan buyana BDP'nin Hükümete karşı "sert tutumu" ve Demirtaş'ın "sert açıklamaları" ile PKK'nın şiddeti tırmandırması ABD'de ve önemli düşünce kuruluşlarında da tepkiye neden oldu. Bu tepkiler yeni yol haritasının devreye konmasının zeminini hazırladı. ABD ve Avrupa daki diplomatik ve düşünce kuruluşlarının kulislerinde PKK ile Barzani yönetimi arasında yeniden başlayan görüşmeler sürecinde BDP'nin siyasi yaklaşımlarının ve dilinin sertliğinden duyulan rahatsızlığın dile getirildiği, ve bu rahatsızlığın Kürt siyasetinin önemli kurumlarına ve BDP'ye iletildiği ileri sürülüyor. ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarının Zana'yı işaret ederek, "Zana, Kürt siyasetinde önemli bir isim. Vereceği her mesaj toplum tarafından doğru algılanır. Kürt diasporası ile yakın ilişkileri var. Her masajı hem diaspora hem de Kürtler doğru algılar. Ahmet Türk'ün de siyasal kişiliği ve BDP içerisindeki dialog yanlısı tavrı önemsenmelidir. Bu anlamda Ahmet Türk'ün de Leyla Zana'nın değerlendirilmesinde fayda var" dediği öğrenildi.

ZANA, BARZANİ’Yİ ZİYARET ETTİ.
Zana'nın Erbil'de düzenlenen Kadın Konferansı için gittiği Erbil’de Barzani ile iki saat 40 dakikalık bir görüşme yaptığı ve Bu görüşmede Türkiye'deki Kürt sorunu ve Hükümetin reform çalışmaları masaya yatırıldı. Barzani, ikili görüşmede Zana'ya "Şiddet, öç alma duygusunu tetikliyor. Şiddet ortamında barışı konuşmak imkansızlaşıyor.Türkiye'nin geçmişteki siyasi tercihleri, Kürt siyasetini olumsuz etkiledi. Ancak bu gün Türkiye, geçmiş siyasi denklemlerin dışındadır. Süreci çok iyi değerlendirerek, iyi görmek lazım. Sizin yaklaşımlarınız hükümeti, sorunun çözümü için cesaretlendirebilir" dediği belirtiliyor.

YOL HARİTASINA HAYATA GEÇİYOR
CHP'nin "çözüm planı" ile Kürt sorununu yeniden gündeme getirmesinin ardından, AKP'nin 'anadil eğitimi' projesi ve hemen sonrası Zana'nın açıkalmaları yeni yol haritası için start verdi. Yeni yol haritasında Kürt siyasetinde aktörlerin değişeceği öğrenildi. Kürt siyasi kulislerinde önümüzdeki günlerde BDP'yi eleştiren ve PKK'yı 'elini tetikten çekmeye' davet eden açıklamaların süreceği konuşuluyor. Bunu yanısıra Avrupa'daki Kürt sivil toplum kuruluşu ve düşünce kuruluşlarının sonbaharda 10 maddelik bir bildiri yayınlayarak Kürt siyasetine ilişkin görüşleri açıklanacak. Ahmet Türk ve Leyla Zana'nın siyasi yasağının kalkmasıyla birlikte önümüzdeki Kasım-
Aralık aylarında kongreye gidilerek Demirtaş ve Kışanak yerine yönetimde değişikliğe gidilecek. Parti yönetimi daha ılımlı isimlerden oluşacak. Yönetimde farklı kesimlerden isimler yer alacak. Partinin yeni yönetimi, Hükümet ile birlikte Kürt sorununun çözümü için ortak hareket edecek.

KÜRT SİTASETİNİN AKİL ADAMI ELÇİ’DEN ZANA’YA DESTEK
Leyla Zana'nın "Kürt sorununu Erdoğan çözer" sözüne Kürt siyasetinin akil adamı olarak tanınan Şerafettin Elçi de destek geldi. Elçi, Onurlu bir barış süreci sağlanırsa silahlarda bırakılır derken Zana’nın açıklamalarının çok uygun bir zamanda söylendiğini ifade ediyor. Elçi, Erdoğan’ın Kürt sorunun çözebilecek gücünün olduğunu belirterek her kesimin Erdoğan’ın cesaretlendirmesi gerektiğini vurguluyor.

Elçi, “Türkiye artık 80 li veya 90 yıllarını yaşamıyor. Dünya değişti, Türkiye değişti. Kürtler için eşitlik düzeyinde gönüllü bir birliktelik için zemin oluşturulmalı. Çözüm ve Barış isteniyorsa, BDP ve Kürt halkı dışlanarak çözüm aranamaz. Türkiye PKK kazanmayı hedeflemeli PKK buna hazır. Güvenceler verilirse ve onurlu bir barış sağlanırsa o zaman silahlar bırakılır ve herkes Başbakan Erdoğan’a yardımcı olur. Haysiyetli onurlu her Kürt’te o zaman yardımcı olur. Erdoğan bu sorunu çözerse tarihe bir kahraman olarak geçer ve tepki geleceğini düşündüğü kesimlerden de tam aksine destek alır.” Açıklamaları önemli….

Haber Ara