Sabri Ülker'i kahreden yasak
Ülker'in kurucusu Sabri Ülker, yaşamı boyunca bir yasak yüzünden hep üzülmüştü.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-14 14:08:09
İş dünyasının temsilcileri yüzlerce Ülker çalışanının oluşturduğu sıraya girerken sıra Fatih Camii’nin arkalarına kadar uzanmıştı. Murat Ülker benim izlediğim bölümde 1 saat boyunca aralıksız el sıktı.
Duayen işadamı için Fatih Camisi’nde düzenlenen cenaze töreninde Başbakan Tayyip Erdoğan cami avlusunda ziyaret ettiği Murat Ülker’e (oğlu) başsağlığı diledi. Öğlen namazının ardından Sabri Ülker Eski Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verilmek üzere yola çıktı.
Alandan ayrılırken sıcakta sığındığım tentenin altında bisküvi sektörünün önde gelenleri oturuyordu. Eti’nin sahibi Firuz Kanatlı, oğlu Firuzhan Kanatlı, Türkiye’deki ilk bisküvi fabrikasını kuran Fehmi Besler’in oğlu Doğan Besler, Sabri Ülker’le uzun süre tepe yönetimde mesai yapan Metin Yurdagül... Sabri Ülker’in iş hayatına daha öğrenciyken Fehmi Besler’in fabrikasında yazları çalışarak başladığını bu isimlerden öğrendim.
İLK DAĞITIM, İLK REKLAM
Arabayla giderken Metin Yurdagül ile Doğan Besler öyle şeyler anlattılar ki Fatih’ten çıkıp kendimi Ataşehir’de buldum. Sabri Ülker’in çikolatanın geniş halk kitleleri tarafından benimsenmesinde, ürünlerinin ve reklamlarının birebir denetlenmesine varıncaya kadar pek çok ilke imza attığını bu sohbette öğrendim. Sektöründe öncü hareketlerle tanınan duayen işadamının geçmişe uzanan başarı hikayesinden satır başları adına aldığım notlar şöyle sıralandı...
* Sanayici olarak en büyük devrimi malını müşterinin ayağına götürmesi. Türkiye’de düzenli ulaşım yolların olmadığı dönemde, esnaf Anadolu’dan İstanbul’a gelir, malını ambarlara teslim eder, geri dönüp gelmesini beklerdi. Ambarlardan topluca yüklenen bisküviler yolda kırılırdı. Sabri Ülker bir arabayla başladı, ardından şirketin dev dağıtım ağını kurdu. Üretilen malı satış noktasına, müşterinin ayağına ücret almadan götürdü.
* 50 yıldır hafızalarda ‘akşama babacığım unutma Ülker getir
’ cıngılıyla sektörde ilk reklamı veren işadamı oldu.
* O dönemde sokak lambalarının altına reklamlar asılırdı. Gittiği şehirde eşiyle birlikte ana caddeleri gezer, ‘Ülker Bisküvi’ reklamları asılı mı? diye tek tek bakardı.
* Yokluk yılları... Türkiye’de çikolatanın pahalı olduğu kanısı yaygın. 1970’lerin sonuna doğru tesisleri genişletiyor. Çikolatanın üstüne ilk kez satış fiyatını yazıyor. İnsanlar çikolatanın pahalı olmadığını, 50 kuruşa çikolata alabileceklerini anlıyorlar. Ve tüketim bir anda artıyor.
MÜHENDİS OLMAK İSTİYORDU
* Tek kişinin yiyebileceği 50 gramlık ilk ambalajları yapıyor. Çocukların erişebileceği fiyatta daha küçük ambalajlar üretiyor.
* Türkiye’de ilk bordrolu yabancı uzman çalıştıran işadamıydı.
* 40 yıl önce Arabistan’a gidiyor. İlk bisküvi ihracatını Suudi Arabistan’a yapıyor.
* 2000 yılında Türkiye dışındaki ilk fabrikasını Suudi Arabistan’da kuruyor. Dün Polinas’taki Ürdünlü ortağı Al-Bunya da taziye alanındaydı.
* Uzak görüşlü bir isimdi. Doğu ve Güneydoğu’ya ulaşmak için ikinci bisküvi fabrikasını Ankara’da açtı.
* Önde olmayı hiç sevmezdi. 1994 yılında Swissotel’de ilk kez bir basın toplantısı yaptı. Hemen yanındaki Yurdagül’e kısık sesle “Tencerenin kapağını açtık” dedi.
* Sabah sisine takılmamak için İstanbul’dan, Ankara’daki fabrikasına öğlen uçağıyla gider, yine öğlen dönerdi.
* Etraftan kendisine Murat Ülker’in ne kadar iyi, mütavazı bir işadamı olduğu yönünde tebrikler geldiğinde, Sabri Ülker, “Valla ben de bakıyorum iyi gerçekten” diyordu.
* Müşterisine çok değer verirdi. Sekreterine, Anadolu’dan gelen müşteri olursa, doğrudan odama al talimatı vermişti.
* Toplantıda değilsem müşteri şikayeti varsa direkt bana bağlayın mesajı da vardı.
* İleri yaşına karşın özel hoca tutup İngilizce öğrendi.
* Mühendis olmak istiyordu. Ama iktisadi ve ticari ilimlere gidince kaderi de belirlenmiş oluyordu bir anlamda.
OĞLUNUN YERİNE OTURMADI
* Metin Yurdagül, 2000’de Sabri Ülker’in yönetim kurulu başkanlığını oğlu Murat Ülker’e bıraktığı ilk toplantıyı şöyle hatırlıyor: Orhan Özokur, ben oturuyoruz. Murat Bey gelip her zamanki yerine masanın sağına oturunca Sabri Ülker onu uyardı. Masanın başına geçmesini işaret edip, ‘Senin yerin orası, ben sadece dinlemeye geldim’ dedi.
* Sabri Ülker Beşiktaş’ı, oğlu Murat Ülker Fenerbahçe’yi tutuyordu... Metin Yurdagül bir anısını paylaşıyor: Murat Ülker bir galibiyetten sonra Fenerbahçe bayrağı astı. Sabri Ülker de bir arkadaşına espriyle “Hadi gidelim şu bayrağı indirelim” dedi...
RAKİBİNE SIRLARINI ANLATIRMIŞ!
Sabri Ülker’in en sıkı rakibi ETİ’nin kurucusu Firuz Kanatlı şunları anlatıyor: Sektörün kalkınması için ara sıra konuşurduk. Rakiptik ama bana sırlarını da anlatırdı. Onun yanında ben çömezdim.
ORDU YASAĞI İÇİNDE UKTE KALDI
Milliyet'te yer alan habere göre dün hayatını kaybeden Ülker'in kurucusu Sabri Ülker, yaşamı boyunca bir yasak yüzünden hep üzülmüştü.
100 metrekarelik dükkanda başladığı iş hayatı serüveni dünya markası olarak tamamlayan Ülker'in kurucusu Sabri Ülker, Ülker mamüllerini ülkenin dört bir yanına ulaştırırken, bir yere asla girdiremedi.
En yakın dostları, onun bu üzüntüsünü şöyle dile getiriyor:
"O Türkiye'ye ve dünyaya malını sattı ancak orduya giremedi. Ülker mamüllerinin askeri kantinlerde yasaklı olmasından son derece üzüntü duyuyordu ve bu yasak içinde bir ukte olarak kaldı... "
SON VİDEO HABER
Haber Ara