Yaz tatillerinde Besler Bisküvi Fabrikası'nda çalıştı. Okul bitince, işçilikten tanıdığı bir usta ile bisküvi yapmaya başladı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bisküvi, çörek, börek gibi unlu maddelerin yasaklanan üretimi o yıllarda serbest bırakılıyordu. Eski bir fabrikayı satın aldı. Tamamen borç parayla işe başladı. Gece gündüz çalışarak gerçek bir hurdayı çalışır hale getirdi. Daha sonra bisküvilerini yurdun dört bir yanına dağıtma projesini gerçekleştirdi. Sabri Ülker böylece bisküvi lezzetini Türk insanıyla tanıştırmış oldu.
100 METREKAREDEN DÜNYA DEVİNE
1944 yılında Eminönü'ndeki Nohutçu Han'da küçük bisküvi atölyesini satın aldı. Ağabeyi Asım Ülker ve üç çalışanla birlikte 100 metrekarelik bu atölyede üretime başladı. 1948 yılında eski Sağmalcılar Köyü'ndeki Takkeci Camii'nin hemen yanında, bisküvi üretimi için bir fabrika kurdu; bisküvi kapasitesini üç katına çıkardı. Daha sonra bu bisküvi fabrikası Davutpaşa'daki yerine taşındı. 1970'te halka açık bir şirket olan Anadolu Gıda'yı Ankara'da kurdu. 1974'te Ülker'de ilk bisküvi ihracatını başlattı.
1979'da İstanbul'da kurulan ikinci fabrikayı çikolata üretimine tahsis etti. Aynı yıl, uluslararası firmalarla rekabet edebilmek için büyük bir öngörüyle Ülker'de Araştırma ve Geliştirme departmanını kurdurdu. 1980'lerden itibaren Ülker'in üretim çeşitliliğinin zenginleşmesini sağladı. Aynı senelerde Ülker'in dünyaya entegre olmasına ön ayak oldu. 1992'de bitkisel-endüstriyel yağ ve margarin sektörüne girme kararı aldı. 1996'da da süt endüstrisine girildi. Sabri Ülker, 2000 yılında Ülker'in onursal başkanlığını üstlendi ve yönetimi Murat Ülker'e devretti.
Ülker grubunun temelini atan Sabri Ülker 92 yaşındaydı...
Dedesine 'Bu defa ben sana bir hediye getirdim' demişti
GEÇTİĞİMİZ aralık ayında 12'nci Marka Konferansı'nda yılın Marka Ödülü Ülker'e verilmişti. Ödül töreninde konuşan Ülker'in yeni kuşak temsilcisi Ali Ülker 'Bu ödülü Ülker adına, markamızı bugünlere taşıyan gelmiş geçmiş tüm çalışanlarımız, milyonlarca müşterimiz ve en önemlisi Ülker'i yaratan ve bugünlere getiren dedem Sabri Ülker adına alıyorum. Bir zamanlar 'Unutma, akşama Ülker getir' diye seslendiğim dedem Sabri Ülker'e bu akşam bu ödülü götüreceğim ve 'Dedeciğim, unutmadım, bak bu defa ben de sana bir hediye getirdim' diyeceğim' demişti...
Hem çok iyi bir baba hem de öğretmenimiz
SABRİ Ülker adına açılan internet sitesinde, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, babasıyla ilgili şu düşünceleri paylaşıyor: Sabri Ülker endüstriyel bir başarının ardındaki büyük kurucu olmanın ötesinde aynı zamanda çok iyi bir babadır. Faal olarak çalıştığı yıllarda hayatında iş yoksa biz vardık. Bizimle de çok yakından ilgilenirdi, ders çalıştırmaktan, kahvaltımızı hazırlamaya kadar her anımızda onu yanımızda gördük. Eğer evde yanımızda değilse, o zaman biz fabrikada onun yanında olurduk. İşlerin nasıl yürüdüğünü görmemizi ister bize bisküviyi, çikolatayı öğretirdi. O bizler için hem baba hem de yol gösteren bir öğretmendi.
Markalı ilk bisküviyi 24 yaşında üretmişti
ÜLKER markalı ilk bisküviyi ürettiğinde 24 yaşında bir genç olan Sabri Ülker sağlığında gençlere şu tavsiyelerde bulunmuştu: 'Biz cumhuriyetin nimetleri ile büyüdük. Cumhuriyet sayesinde tahsil yaptık, çalıştık, ekmek paramızı kazandık, fabrikalarımızı çoğalttık, istihdam oluşturduk. Gençlerimizin, çocuklarımızın da Türkiye'nin kıymetini bilmesini, bizlerden aldıkları bayrağı daha da ilerilere taşımasını arzu ediyorum. Gençlerimize Türkiyemizi dünya şartlarında gelişme ve refah standartlarına yükseltme hedefiyle çalışmalarını nasihat ediyorum.'
TEMA VAKFI'nın kurucu üyesiydi
SABRİ Ülker, Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunmanın yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri için çalışmalarda da bulundu. Türkiye'nin eğitim altyapısını güçlendirmek için pek çok çalışmaya ön ayak olan Ülker, Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle ilköğretim okulu, endüstri meslek lisesi, yurt yaptırmanın yanı sıra, kütüphane ve bilgisayar laboratuvarları kurarak, öğrencilere burs desteği sağladı. Sabri Ülker, TEMA Vakfı'nın kurucuları arasında da yer aldı.
İş felsefesi,Ülker'i dünya markası yaptı
ÜLKER grubunun temelini atan, çocukların ona taktığı isimle 'Bisküvici Dede' Sabri Ülker, hayatta en kuvvetli sermayenin çalışmak olduğuna inanıyordu. En önemli özelliklerinden biri 'iş takibi' olan Sabri Ülker, kalite ve araştırmayı en mütevazı koşullarda bile hep ön planda tuttu. Bu ilke onun dünyaya açılmasını sağladı. Sabri Ülker felsefesinin üzerine inşa edilen Ülker markası, bugün 78 ülkeye ihracatı ve milyar dolarlık cirosuyla Türkiye'nin bisküvi ve çikolata pazarında bir numara olmayı sürdürüyor.
HERKES İÇİN MODEL OLDU
l Rifat Hisarcıklıoğlu (TOBB Başkanı): Cumhuriyetimizin ilk kuşak sanayicilerinden Ülker Grubu'nun kurucusu ve Onursal Başkanı, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker'in değerli babası Sabri Ülker'in vefat haberini büyük bir üzüntü ile öğrendik. Sabri Ülker'in iş dünyasındaki başarısı herkes için bir rol model niteliğindedir. l TBMM Başkanı Cemil Çiçek: İş dünyamızın önemli isimlerinden olan merhum Ülker, ülkemizin ekonomik gelişimine katkıda bulunmanın yanı sıra eğitim altyapısının güçlendirilmesi için de çalışmalarda bulunan bir işadamı olarak her zaman hatırlanacaktır.
l Murat Yalçıntaş (İTO Başkanı): Ülker'in kurucusu olmaktan daha çok, o Türkiye'ye mal olan hayırsever ve sosyal sorumluluk sahibi bir işadamı olarak, daima mütevazılığıyla gönülleri fethetti. Milli sermayenin yüz akı oldu. Sadece ben değil, tüm iş dünyası da onu kendi aile büyüğü gibi sevdi, Türk iş aleminin büyüklerinden biri olduğuna inandı.
Sabri Ülker değerleri
l YURDUNA ve milletine karşı sorumluluğun bilincinde olmak
l DÜRÜST ve güvenilir olmak
l ÇOK çalışmak
l MÜTEVAZI olmak
l KAZANILANI yine işe yatırmak
l BİLHASSA çocukları mutlu edecek, onların ulaşabileceği ürünler üretmek
l ÇALIŞANLARI ve tedarikçileri gözetmek, hak yememek, saygı göstermek
l HERKESİ dinlemek, görüşlerine önem vermek
l ZAMANA kıymet vermek ve boşa harcamamak
l DÜNYADAKİ teknolojik gelişmeleri takip ederek, ülke şartlarına uyarlamak
l YABANCI ortakların ustalık ve tecrübelerinden faydalanmak
Gençlere tavsiyeler
l BENİM yaşımdaki bir insan artık kendisi ve ailesi için çalışmasının çok ötesinde ülkesi için çalışmalıdır. Amacım dünyanın dört bir yanına ulaştırdığımız bayrağımızı daha yükseklere çıkarmaktır.
l ZOR bir dünyada, dünyanın zor bir bölgesinde büyüklüğünün hakkını vermek zorunda olan bir ülkenin vatandaşlarıyız. Bu onuru taşımanın temel şartı, ülkesini, devletini, bayrağını çok sevmek ve ona sımsıkı sarılmaktır. l HİÇBİR siyasi hatta sosyal grup hareketiyle münasebetimiz olmadığı gibi bunu düşünecek vaktimiz bile olmadı. Bir sanayici olarak tüm siyasilerle aynı mesafede bulunuruz.
l REKABET hepimiz için bir fırsattır. Ülker kuruluşundan bu yana rekabeti geliştirici bir unsur olarak değerlendirmiş ve bundan hep yararlı sonuçlar çıkarmıştır. Ülke sanayinin de rekabetin gelişmesinden çok istifade ettiğini düşünüyorum.