BDP'den Başbakan'a ilginç soru
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak Başbakan Erdoğan'ın Kürtçe'nin seçmeli ders olacağını açıklamasına sert çıktı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-06-12 14:24:32
Başbakan Erdoğan'ın tekçi zihniyeti savunduğunu söyleyen Kışanak 'Başbakan hala Kürt kökenli vatandaşım diyor.Kürt vatandaşım demiyor. Başbakan tek milletten vazgeçmem diyor. Kökeniniz Kürt oabilir ama siz Türksünüz benim milletim tektir diyor.
Sayın Başbakan'a Türk Kökenli başbakan desem kabul eder mi? Kendisini böyle tanıtsın. Hani millet tek ya. Kendisi içinde böyle sıfatı uygun görür mü soruyorum?' dedi.
Başbakan'a bir de Kürtçe'yi seçmeli ders olarak alması tavsiyesinde de bulunan Kışanak 'Başbakan kendisi seçmeli Kürtçe ders alabilir. Bu demokratik bir şeydir. Güzel bir şeydir. Seçmeli ders olarak koyalım Sayın Başbakan'da gitsin seçmeli dili olarak öğrensin' dedi.
Özel Yetkli Mahkemelerle ilgili de konuşan Kışanak 'Özel yetkili Mahkemeler'in derhal kaldırılması gerekiyor. Kişiye özel uygulama asla olamaz' dedi.
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak grubunun toplantısında konuştu. İşte konuşmasından satır başları;
Türkiye'de her iki çocuktan biri sömürülüyor. Üstelik savunmasız şekilde çalıştıkları alanda her türlü istismara açık yaşamı sürdürmek zorunda kalıyorlar. Türkiye'de çocuk işçiliği denildiği zaman akla ilk gelen tarım işçliği.
Büyüklerin yapmaya tenezül etmeği işlerin tamamı çocukların üzerine yüklenmiş durumda. AKP iktidarında bu durumun çözüldüğünü göremedik.
Partimiz yönelik saldırıları ilişkin değerlendirmeler yapmak istiyorum. Muş Cezaevinde bulunan Aydın Kaya 6 Haziran cezaevinde yaşlamını yitirdi.
Bu ölüm yüreğimizi dağlamıştır. Elbirliği ile cezaevlerindeki ölümlere göz yumuyorlar. Cezaevlerinde tedavi imkanları ortada. 900 kişinin bulunduğu cezaevinde doktor yok, sağlık personeli yok. Arkdaşımızın ölümüyle ilgili soruşturma yapılmasını istiyoruz. Göz göre göre ölüme terk edilmiştir.
HER ŞEY BİR KİŞİNİN İKİ DUDAĞININ ARASINDA
Bu memlekette her şey bir kişinin iki dudağı arasına sıkışırsa orada haktan hukuktan bahsedilemez. Türkiye'de tüm hak arama yollara gasp edilmiş durumdadır. Demokratik yolla hakkınızı arayamıyorsunuz.
Ne yapılır bu ülkede? Başbakan'ın ağzından çıkan söz emir teraki edilerek tüm herkes harekete geçer jet hızıyla çalışırlar. Başından beri KCK operasyonları böyle yürüyor.
AKP VAN'I YANLIZ BIRAKTI
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Diyarnbakır'ı Van'ı istiyorum dedi mahkemeler harekete geçti. Emniyet ellerinde neler varsa Van'a KCK operasyonu yapalım diye talimat olarak algıladır ve harekete geçtiler. Van bu sene deprem yaşadı ancak o afeti bile insan eliyle yaratıcak afetle birlştiren AKP Van'ı yanlız bıraktı.
Van yaralarını saramamıştır. Depremden sonra yaşadığı ayrımcılıkla baş etmeye çalışırken bu kez de halkın iradesiyle seçilmiş insanların tamamını herkesi gözaltına aldılar.Biz buradan söylüyoruz bu operasyonlarla halkın hafızasında derin yaralar açıyorsunuz Bu açtığınız yaralar size pahalıya mal olacak.
JİTEM ZİHNİYETİ AKP'DE YAŞIYOR
Geriye dönüp hesabını sormadan siyaset yapmak kolay. JİTEM'in faaliyetlerini mahkum ediyormuş gibi yapmak kolay. O zaman öldürüyorlardı şimdi tutukluyoruz diyen KCK'yı savunanalar bilsinler ki JİTEM'in zihniyeti AKP'de yaşıyor.
İnsanın onuru, özgürlükleri,hakları var bunların tamamına yönelik saldırılar cinayettir. İnsanlara senin iraden yok, senin kimliğinin kıymeti yok, haklarına saldırabilirim sen ölmediğin için şükret denilemez. Birileri onursuz yaşamı kendileri için kabul edebilirler ama biz kabul etmedik.
Yaşam hakkı önemli bir şeydir ama yaşam insanın kişikliğyle onuruyla bütündür.
KCK OPERASYONLARI PLANLI OPERASYONLARDIR
KCK operasyonları tam bir AKP'li bakanın ifade ettiği gibi planlanmış adım adım hayata geçirilen operasyonlar. Van'daki operasyon da böyle.
Tam tezgahı kurmuşlar. Talimatla yalanla yanlışla Kürt halkının mücadelesini ezmeye çalışoyorlar. Ne zaman Başbakan konuşsa arkasından operasyon geliyor. Açıkca bunlar kendi iktidarlar içinde komisyonlar kurmuşlar onları sen yönet diye.
Hedef gösteriyor düğmeye basıyor zamanı geldi alın diuor polisler harekete geçiyor. Bu kadar açık seçik doğrudan AKP talimatıyla Kürt halkının siyaset yapma hakkını elinden almaya özel operasyon yürütüyorlar. Ama yanılıyorlar Bu belediyeler daha önce AKP hükümetinin elindeydi.
HIRSIZLIK YAPTIKLARI İÇİN HALK ONLARI CEZALANDIRDI
Hırsızlık yaptıkları için halk onları cezalandırdı. Türkiye'de yaşayan ve demokrasi mücadelsi veren herkes ÖYM'lerden çok ceza çekmiştir önemli olan halktan ceza yememektir.
Van Belediyesi'ndeki hırsızlzığın yolsuzluğun haddi var hesabı yok. AKP döneminde bu böyleydi. Ama bu kapatıldı. 53 milyonluk yolsuzluk var bunların üzerine gidilmedi. Şimdi polis zoruyla halkın seçtiği belediye başkanını cezaevine tıkarım belediyeye hırısızları geçiririm diyorlar.
BİZ İDDİALIYIZ
Van'da Erciş belediyesi depremden en büyük zararı görmüş ilçemiz. AKP'li Erciş başkanı hırsızlık yaptı AKP onu milletvekili seçti dokunulmazlık verdi. Çok açık.
Artık şunu AKP iktidarı bilmeliki halkımız ne istediğini biliyor. Kimi nasıl cezalandıracağını biliyor ve asla hiçbir belediyemizi polis zoruyla kelepçeyle elimizden alamayacaklar. İddalıyız ve kararlıyız. Bunu hergün halkla birlikte olan halkıyla yüz yüze olan halkımıza güvenerek bu iddiayı ortaya koyuyoryuz
Şimdiye kadar olduğu gibi devletin güçlerini kullanarak sindirme hareketı yaparak buraları teslim alabilirmiyiz diye hesap yapıyor. Son gittikleri Diyarbakır'da, Hakkaride bağırmaya başladılar. Halkı korkutuyorlar diyor. Açık ve nettir onlar bu halka sırtlarını döndükleri için halkta bunlara sırtına dönüyor. Bunu yalanla kapatamazlar.
AYNAYA BAKIN NE GÖRÜYORSUNUZ?
Bir aynaya bakın kendinizde ne görüyorsunuz? Kendinizi görüp yanlıştan dönersiz. Başka yerlerde bahaneler arayarak, zulmün dozajını arttırarak başarılı olacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Baskı ile halkı teslim alamazsınız. Aklınız varsa bu halkla barışmayı denersiniz.
AKP BİR DE BUNU DENESİN
Başbakan AKP iktidarı bence şunu denese iyi olur artık yalana, acıtasyona, kişisel karizmasına devletin baskısına güvenerek yol alamayacağını bilmesi lazım. Ben ne yaptım acaba?Bu soruyu sorsun? 10 yıldır iktidardayım. Ben ne yaptım sorusunu sorsun eğer cevabını bilmiyorsa biz liste yapıp ona verelim.
3 yıldır bağırıyoruz yasanız halkı terörist ilan eden yasadır. Bir mitinge katıldı diye 27 yıl ceza alan insanlar var. Herkese terörist muamelesi yapan yasa önünüzde duruyor.
Son Van operasyonlarından sonrada birileri yarım ağız konuştu. Halkın yanına çıkacak yüzünüz kalmadı diye ufak açıklamalarda vaziyeti kurtarmak olmaz. Şu KCK operasyonları JİTEM'in faaliyetleri kadar yüreğinde yara açmıştır diyeceksiniz.
KORKMADAN ÇIKIN KONUŞUN
Aysel Tuğluk'a 14 yıl 7 ay ceza verdiler. Açıkça söylüyor örgüt üyesi olmamakla birlikte bu cezayı veriyor. Arkadaşlar düşünce özgürlüğünü tehdit altına alan konuştuk diye hapis cezasını veren bu yasa durduğu sürece AKP'liler başları dik gezemeyecekler. Ben şimdiye kadar şu yasayı savunan tek kişi görmedin. Neden korkuyorsunuz. Çıkın konuşun.
Bu yasalarla bu ülke yönetilemez. Korkuyla kurulan saltanat daim olmaz. Korku duvarını aşmaya cesaret eden birileri çıkar. Sonunda ölüm de olsa, kelepçe de olsa gerçekleri söyleyenler var. Umarım AKP'nin yanında duranlarda korku duvarını aşar ve gerçekleride söylerler.
ÖYM'LER STATÜKONUN BEKÇİSİDİR
ÖYM'ler statükonun bekçisidir. Sıkı yönetim mahkemeleriyle fidanlar idama gönderilmiştir. DGM'lerin verdiği kararların tamamı toplumun vicdanını yaralayan mahkemelerdir. Bunlar mücadeleyle teşhir oldular, dünya bu ne biçim yargılama dedi. AKP DGM'leri ÖYM'ye çevirdi. Cemaatle işbiliği yaparak statükoların bekçiliği ÖYM'lere verdiler.
Biz çok iyi biliyoruz orada yargılanan AKP iktidarına karşı yapılan girişimler AKP ile ordu arasındaki anlaşmazlıklar. Bu zihniyet halka ne yapıyor Bunu soran var mı ?Sivas'ı bile zaman aşımına uğrattılar.
ÖYM'LERİN DERHAL KALDIRILMASI LAZIM
Burada halka karşı işlenen suçlar tarafından kurulmuş ittifak var. ÖYM'lerin derhal kaldırılması gerekiyor. Özel yargılama olmaz.
Ama AKP hangi kapsamda tartışıyor. MİT müşteşarını yargılamaya kalkışmışlar. Bütün mesele bu. Bunu gizlemiyorlar. Açıkça ÖYM'leri savunuyoruz diyorlar. KCK operasyonları devam etmeli ama bize dokunmasın bu kısmını düzeltmek istiyoruz diyorlar.Sen bir memurunu teslim edemediğin yargıya milletvekillerini teslim ediyorsun. Kadınları,sendikacıları,gazetecileri...Bu mahkemelere herkesi teslim ediyorsun.
Sonra memuruma dokunmasın diyorsun. Bu statükonun bekçiliğidir. Bu mahkemelrin hukuğa aykırı olması yetkilerle donatılması AKP'nin umrunda değil. Bunu deteklediği durumdur.
HALA KÜRT VATANDAŞIM DEMİYOR
Belki iç tartışmaları biterse defteri kapatacaklar. Bu statükonun bekçisi bu yargıya karşı mücadele edeceğiz. AKP bunun arkasında duruyor diye yenilmez değildir. İnkar siyaseti kalmadı asimilasyonda yok diye laflar ediyor Başbakan. Bunu söylerken Kürt kökenli vatandaşım diyor. Kürt vatandaşım demiyor.
BAŞBAKAN'A SORUYORUM BEN SİZE...
Başbakan tek milletten vazgeçmem diyor. Kökeniniz Kürt oabilir ama siz Türksünüz benim milleltim tektir diyor.Sayın Başbakan'a Türk Kökenli başbakan desem kabul eder mi? Kendisini böyle tanıtsın. Hani millet tek ya. Kendisi içinde böyle sıfatı uygun görür mü soruyorum?
Bu zihniyet doğru zihniyet değil. Burada kandırarark işin içinden çıkılmaz. Ana dilde eğitim olamaz seçmeli ders olsun diyor. Seçmeli ders ancak yabancı dil statüsünde öğretilir.
BAŞBAKAN SEÇMELİ KÜRTÇE DERSİ ALABİLİR
Başbakan kendisi seçmeli Kürtçe ders alabilir. Bu demokratik bir şeydir. Güzel bir şeydir. Seçmeli ders koyalım Sayın Başbakan'da gitsinler seçmeli dili olarak öğrensinler. Ama Kürtlere bu zulmü nasıl yaparsınız. Üstelikte bunu dördüncü sınıftan sonra uygun görüyorlar.
Önce okula gidin Türkçeyi öğrenin asimile olun sonra kendi dilinizi öğrenin diyor. Bu insanlık suçu AKP aliyle işleniyor. Herkes iyi biliyor ki dil eğitimi 7-8 yaşına kadar tamamlanıyor. Kendi anadilinizi eğitim öğretim dili olarak geliştiremezseniz bir sonraki kuşaklara aktarma şansınız olmaz.
SON VİDEO HABER
Haber Ara