Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, komşusuna çay içmeye gittiği sırada kendisini eve çağırarak döven ve bıçakla tehdit eden kocasını, bıçaklayarak öldüren S.N'nin yargılandığı dava karara bağlandı.
Karar öncesi mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Ömer Taha Onat, öldürülen C.N'nin eşi S.N'yi dövmesinin alışkanlık haline geldiğini belirterek, sanığın kendisini döven eşine karşı savunmada kaldığını kaydetti.
Sanığın olay sırasında tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu, meşru müdafaada ölçüyü kaçırarak eşinin ölümüne sebep olduğunu bildiren Onat, N.S'nin 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, ''kasten öldürme'' suçundan dava açılan sanığa, ''eylemin meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri geldiği'' gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
-S.N'nin avukatı Bayil-
S.N'nin avukatı Halil İbrahim Bayil, AA muhabirine, 17 Kasım 2011'de eşi C.N'yi öldüren S.N'nin ''kasten adam öldürmek'' suçundan Bitlis Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklandığını hatırlattı.
Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmanın ardından, müvekkili hakkında Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'ne kasten öldürme suçundan kamu davası açıldığını anlatan Bayil, yargılama sırasında S.N'nin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını ifade etti.
Bayil, müvekkilinin tutuksuz yargılanmasının bir süre devem ettiğine işaret ederek, şunları söyledi:
''Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Mayıs 2012 tarihinde kararını açıkladı. Mahkeme, müvekkilime herhangi bir ceza vermedi ve hüküm olarak da ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. Mahkemenin somut yönde yaptığı değerlendirmeler vardı. Olayın neticesinde mahkemenin verdiği hüküm, bizce hukuka uygun. Mahkeme, temyiz yolu açık olmak üzere karar verdi.''
Müvekkilinin, Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'nce düzenlenen iddianame doğrultusunda ''kasten adam öldürmek'' suçundan müebbet hapis istemiyle ve aynı zamanda TCK'nın 29. Maddesi ''haksız tahrik'' hükümleriyle yargılandığını anımsatan Bayil, ''TCK 27/2 maddesinde 'meşru savunmada sınırın, korku, telaş, panik halinin aşılmasında' sanığa ceza verilemeyeceği açıkça belirtilmiştir.
Somut olayda müvekkilimin maddedeki şartları taşıdığı yerel mahkeme tarafından dikkate alınarak, böyle bir karar alma cihetine gidildi'' diye konuştu.
Somut olayda müvekkilimin maddedeki şartları taşıdığı yerel mahkeme tarafından dikkate alınarak, böyle bir karar alma cihetine gidildi'' diye konuştu.