Dolar

34,9509

Euro

36,7080

Altın

2.999,43

Bist

10.049,63

Her yıl bir Uludere yaratacaksınız!

Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah yazarı Emre Aköz, Başbakan Erdoğan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a açık mektupla seslendi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-31 10:45:09

Her yıl bir Uludere yaratacaksınız!
İşte Emre Aköz'ün o yazısı: 

ERDOĞAN VE AKDAĞ’A AÇIK MEKTUP

Başbakan Erdoğan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ... Bugüne kadarki hizmetlerinizle sayısız hayat kurtardınız. Lütfen şimdi de vicdanınızın sesini dinleyin...
Mevcut kürtaj yasasına dokunmayın.

Aksi halde bu konuyla ilgili meydana gelecek ölüm, sakatlanma ve yaralanmaların siyasi sorumlusu olacaksınız.

Sizin teşbihinizi kullanayım: Her yıl bir Uludere yaratacaksınız.
Ne demek istediğimi anlatayım...

İstenmeyen gebelikler daima sorun olmuş, toplumun niteliğine (inançlar, eğitim, teknoloji, vs.) göre buna çeşitli çözümler bulunmuştur.

Mevcut yasayı değiştirdiğiniz... Yani kürtajı tamamen yasakladığınız ya da mesela 10 haftalık süreyi 4 haftaya çektiğiniz takdirde... Toplumumuzda olacakları tahmin etmek hiç de zor değil...

Hemen aklıma gelenleri sayayım:

1) Bir talep olağan-meşru yollarla karşılanmadığında, devreye nahoş çözümler girer.
Günümüzde kadınlar, doktor ve hemşire eşliğinde, hijyenik ortamda, uygun fiyata kürtaj olabilmekte.

Yasak, fırsatçılara yarayacaktır. Hiç kuşkunuz olmasın: Hijyenik olmayan şartlarda çalışan, kulaktan dolma bir tıp eğitimi almış kişiler, gizli kapaklı biçimde, kıyıda köşede, fahiş fiyata kürtaj yapmaya başlayacak...

Bunun sonucu olarak ölüm, sakatlanma ve yaralanmalar meydana gelecek. Ve bütün bunların siyasi sorumlusu siz olacaksınız!

’KOCAKARI’ ZEHİRLERİ

2) Normal, meşru, hijyenik yollar tıkandığında insanlar kendi patikalarını yaratır, kendi imkânlarını devreye sokar.

Kürtaj yasağı, kadınları zoraki düşük yapmaya itecektir. Bunun nasıl olduğunu tarihten örneklerle biliyoruz: Mesela tarifini ’kocakarılardan’ öğrendikleri bazı zehirleri içiyorlar. Bunlar bazen ceninin düşmesini sağlıyor. Bezen de kadına zarar veriyor, hatta öldürüyor.Bu tip ölümlerle birlikte anılacaksınız.

3) Bir başka düşük yapma yöntemi, rahme uzun-ince nesneler sokarak, cenini düşürme şeklinde...

Bu uygulama kadınların sakatlanmasına, yaralanmasına yol açıyor. Hatta bazı vakalarda bir daha hamile kalamıyorlar.
Böyle mi olsun istiyorsunuz? Elbette istemezsiniz.

Ama yasak tam da buna yol açacak ve o yasayı çıkardığınız için vicdan azabı çekeceksiniz.

4) Türkiye gelişti. Gelirler arttı. Herkesin başına bir kürtaj polisi dikemeyeceğinize göre... İmkânı olan kadınlar yurt dışına giderek kürtaj olacaktır. Yani çıkardığınız yasa, ancak dar gelirliye kısıtlama getirecektir.

KADINLARI FEDA ETMEYİN

Dikkat ederseniz buraya kadar geçmiş uygulamalara bakarak öngörülerde bulundum.
Gündelik hayatta neler olacağından söz ettim.

"Kadınların kendi bedenlerine sahip olma hakkı" gibi hukuki-ideolojik bir konuya girmedim.

"Erkek siyasetçiler olarak, ne hakla kadın bedeni üzerinde tasarrufta bulunuyorsunuz" şeklinde bir çıkış yapmadım.

"İnsanların özel hayatına karışmayın; siyaseti yatak odasına sokmayın" da demedim.

Benim kürtajla ilgili bir çıkarım yok. Bu hatırlatmaları yaparak, yalnızca bazı genç kadınların hayatlarını kurtarmaya; sakatlanmalarını ve yaralanmalarını engellemeye çalışıyorum.

Bir cenini muhafaza edeyim derken, daha nice ceninlere "yuva olacak" bir kadını, siz de feda etmek istemezsiniz; değil mi?
SON VİDEO HABER

Petrol kuyusundaki yangında itfaiye eri helallik istemiş

Haber Ara