Erdoğan, Orta Asya’da Özal’ın izinde
Başbakan’ın son Kazakistan ziyaretini değerlendiren Dr. Cutler, “komşularla sıfır politikasının” gözden düşmesiyle Türkiye’nin Orta Asya’ya yöneldiğini söyledi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-31 11:53:06
Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, her 2 ülkede önemli ticaret anlaşmalar imzalayarak, Pakistan ve Kazakistan’ı kapsayan ekonomik-diplomatik turunu tamamladı.
Bu ziyaret, görünüşte Kazak başkentinde yapılan 5’nci Astana Ekonomik Forum’una katılma amacını taşıyordu. Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, 7 bin 500 kişinin katıldığı bu forumla, bir tür Orta Asya Davos’u yaratarak ülkenin itibarını artırmaya amaçlıyor. Buna rağmen bu, Türk dış politikasının gözde düşen komşularla “sıfır politikası” doktrininden uzaklaşarak yeni “Avrasya doğrultusuna” tekrar-yönelim çatısına uygun düşüyor.
Erdoğan’ın Kazakistan yolunda birkaç gün geçirdiği Pakistan durağı da eski Türk lider Turgut Özal’ın son-dönem Sovyet ve ilk-dönem Sovyet-sonrası dönemde ülkesinin bölgesel lider olma vizyonunu oluşturan (alenen hatırlatmadan) aynı jeo-ekonomik çatı içinde yer alıyor. Özal, 1983 ila 1989 arasındaki Türkiye’de başbakanlık ve 1989 ila 1993 arasında Cumhurbaşkanlığı yaptı.
Ekonomiyi dönüştüren önemli kamu kurumlarının özelleştirme sürecini başlatarak, ülkenin şimdiki ekonomik gücünün tohumlarını eken kişi olarak Özal’ı anmak mümkün. Özal’ın laik Anavatan Partisi artık yok ve Türkiye o sözü yerine getirecek insan-kaynağı dinamizmini bulmak için şu anki demografik durumunu beklemek durumundaydı.
Özal, yirmi yıl önce eski Sovyet Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmasının ardından Türkiye’nin diplomatik gücünü Güney Kafkasya ve Orta Asya’ya uzatmaya çalıştı ve bazı kültürel bağlar kurmada da başarılı oldu. Ancak arzulanan ekonomik projeksiyon asla tam anlamıyla başarı olamadı zira ilgili ülkeler o zaman ihtiyaç duydukları büyük uluslararası sermaye yatırımı ile ileri teknolojileri Türkiye’nin sağlayamayacağını kısa sürede keşfettiler.
Buna rağmen Özal’ın dış-politika stratejinin Karadeniz Ekonomik İşbirliği Organizasyonu’nun kurulması, Türkçe Konuşan Ülkeler Zirvesi serileri gibi önemli başarıları oldu. 2009, bu ikincisi merkezi İstanbul’da olan Türkçe Konuşan Devletler İşbirliği Konseyi’ne (Türk Konseyi) dönüştü.
Türk Konseyi, öncesinde özerk olan 2 organizasyonu – Kazakistan’da 1992’de kurulan Türk Akademisi ve onun 1998’te Azerbaycan’da kurulan Meclis’i – kendi bünyesine dâhil etti. Konseyin; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye olmak üzere 4 üyesi var. Hızla Çin diplomatik ve ekonomik etkisine giren Kırgızistan ise Türkiye’nin önemli ekonomik değişim sağlamayı başaramadığı tek ülke.
Kazakistan’daki canlı yayınlanan konuşmasında, Erdoğan 2011’deki toplam 3 milyar dolardan fazla ticaret hacmini (ihracat ve ithalat), “birkaç sene içerisinde” 10 milyar dolara çıkartmayı taahhüt etti. (Reuters) Türkiye’nin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan, hangi şartlar ve durumda olacağını belirtmeden, Eximbank’ın Kazakistan’daki Türk yatırımları için uzun-vadeli kredi vereceğini açıkladı.
Azerbaycan’ın bağımsız Trend haber ajansına göre, 150 Türk işadamından oluşan heyet, düşünülen ortak endüstriyel bölgenin kurulacağı 100 hektarlık araziyi incelemek için Güney Kazakistan’ı ziyaret ediyor. Bu bölge, ülkenin en-hızlı-büyüyen bölgelerinden birini oluşturuyor ve kültürel olarak diğer bölgelerden daha fazla son yıllarda Türk dış ekonomik aktivitesiyle birlikte sürekli gelen İslami parçaya daha uygun düşüyor.
2009’da açılan Türkmenistan-Çin gaz hattının hayata geçmesiyle bağlantılı olarak Çin’in sağladığı yardım sayesinde yeni inşa edilen boru hattı, (Özbekistan ithalatına bağımlılığından kurtararak) Kazakistan’ın kuzeybatısından Güney Kazakistan bölgesine doğal gaz taşıyor.
Pakistan’da Başbakan Yusuf Rıza Gilani, artırmak için Erdoğan’la anlaştı. İki ülkenin 1 milyar doların altındaki ticaret hacmi, bu sene 2 milyar dolara çıkartılacağı taahhüt edildi. Gilani, Türk firmalarını özellikle iletişim ve inşaat alanında yatırım yapmaya davet etti.
Hala 2010 sel felaketlerinden toparlanmaya çalışan bölgeleriyle bu sektörler, Pakistan için kritik önem arz ediyor. Türkiye’nin ilgilendiği diğer ekonomik sektörler; kültür, savunma ve enerji. Anlaşmalar, 2 yıl önce 2 ülke arasında kurulan hükümetler-arası ikili işbirliği konseyinin üst-düzey ikinci toplantısında imzalandı.
Kazakistan ziyareti esnasında Erdoğan, Nazarbayav’le benzer bir ikili hükümetler-arası işbirliği konseyi oluşturdu. Benzeri konseyler, resmi bürokratik sorumluluk sınırları ötesine geçebilen ilgili hükümet bakanlarının katılımıyla genişletilmiş ortak kabine toplantıları olma işlevini görüyor.
Erdoğan, Kazakistan’da Türk yatırımının “enerji santrali, baraj, otoyol, köprü ve liman yapımları” gibi endüstriyel altyapıları başta olmak üzere tarım, savunma, enerji ve madencilik alanlarında çeşitlenmesini istiyor.
Toplantıda iki ülke sekiz anlaşma ve nihai ortak bildiriye ek olarak mutabakat zaptı imzaladı. Buna göre ekonomik işbirliği, uyuşturucu ve terörle mücadele gibi işlevsel güvenlik konularına da genişletilecek.
Dr. Robert M Cutler, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve Michigan Üniversitesi’nde eğitim gördü. Birleşik Devletler, Kanada, Fransa, İsviçre ve Rusya’daki üniversitelerde araştırma yaptı ve eğitim verdi. Şu an Kanada Carleton Üniversitesi, Avrupa, Rus ve Avrasya Araştırmaları Enstitüsü’nde araştırma görevlisi. Aynı zamanda çeşitli alanlarda özel danışmalık yapıyor.
Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara