Rusya'nın desteği barış planını kurtarır
Suriye'deki Hula katliamı, bu olayın ardından geleceklerin bir işareti mi? Kesin olan şey, bunun öngörülemez biçimde birdenbire gerçekleşmediği...
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-30 12:27:34
Katliamda ayrım yoktu
Hula dehşeti, insani bir meydan okumadan çok daha fazlası. Kendi haline bırakılan 15 aylık çatışmada, bu katliam, bundan sonra geleceklerin işareti mi? Kesinlikle birdenbire gerçekleşmedi. Humus sakinlerinin terk ettiği 13 semtin çoğu, rejimin belkemiğini oluşturan Alevi cemaatlerinin yakınında. Muhalif milislerin kalesi ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üyelerinin ailelerinin yeni evi haline gelen Hula’dan yükselen isyan tezahüratlarını da bitişikteki Alevi köylüleri aylarca işitti. Belki bu yüzden cuma günü top ateşinin büyük ölçüde durmasının ardından kuşatılmış bölgede üniformalı adamlar boy gösterip erkek, kadın, çocuk, bebek demeden öldürdü. Bir videoya göre kurbanların bazısının bilekleri bağlıydı. Çoğu başlarından vurularak ya da doğranarak öldürülmüştü. İnsan Hakları İzleme Örgütü, olayların nasıl geliştiğini saptamak için hayatta kalanlarla konuşarak, katliamın ayrım gözetmediğini teyit etti.
Rusya, Hula’daki şiddetin Annan’ın ziyaretini sabote etmeye yönelik olduğunu ima etti, Esad rejimi de öldürülen her sivil için yaptığı gibi Kaide’yi suçladı. Bu çatışmada tek bir tarafın top ve tankı olduğuna göre, BM Güvenlik Konseyi’nin bağlayıcılığı olmayan kararında Hula’daki evlere ateş açılmasının eleştirilmesi, bariz biçimde sadece Suriye hükümetinin kınanmasıdır. Lakin Rusya, Suriye politikasında safra atma sürecine girdiğini belli etmemek için, isyancıların kendi saflarındaki insanları yakın mesafeden öldürmüş olabileceğini iddia etmeyi sürdürdü.
Gerçekten de Suriye’de, Irak’ın Anbar vilayetindeki aşiretler ve Libya’daki bağnazlarla yakın ilişkide cihatçılardan oluşan bazı Kaide bağlantılı savaşçılar var. Şam’da bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılar, muhtemelen onların işi. Ama sivil ölümlerinden sadece ‘silahlı terör gruplarının’ ya da Kaidecilerle ’güçlenen’ muhalif grupların sorumlu olduğunu öne sürmek, Esad’ın işini onun yerine görmek anlamına gelir. Hele de giderek mezhepler arası hale gelen bir savaşta... İsyancıların kontrolündeki bölgelere giren gazeteciler, Esad’ın, muhalif grupların aslında yabancı teröristler olduğu iddiasına dair kanıt bulamadı. The Guardian gazetesi, isyancıların kontrolündeki bölgelere son dalışında, ÖSO’da cephaneliğin hiç de gani olmadığını, her kurşunun sayıldığını gözlemledi. Yabancı cihatçı izine de rastlamadı.
Öncü sarsıntılar Lübnan’da
Esad, Libya tarzı müdahaleye direnen Rusya ve Çin’in desteğini kaybetme pahasına Annan planına zarar veriyor. İran Devrim Muhafızları’nın üst düzey bir komutanı, Suriye’de İran güçlerinin varlığını kabul ederken, çatışma sürerse bu işin hangi aşamaya geleceği vahşi biçimde net. Suriye, Lübnan tarzı iç savaşla parçalanacak, şok dalgaları bölgeye yayılacak. Öncü sarsıntıları, şimdiden bizzat Lübnan’da hissediliyor.
Bu hiç kimsenin çıkarına değil, hele Suriye’deki deniz üssünü elinde tutmayı isteyen Rusya’nın hiç değil. Çatışma Hula’daki gibi ne kadar yozlaşırsa, Rusya da Suudi destekli Yemen planının Suriye uyarlamasını değerlendirmeye almaya o kadar çok itilecek. Yemen planında Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih iktidardan ve ülkeden giderken, diğer aile üyeleri yerli yerinde kalmıştı. Rusya açısından Suriye’de iç savaş ve mezhepsel kaos, NATO müdahalesi kadar stratejik çıkarlarını vurmaya muktedir bir tehdit. Rusya’nın, masaya geç kalmış olsa da, Annan’a vereceği destek hâlâ planı kurtarabilir. (Başyazı, 28 Mayıs 2012)
http://www.guardian.co.uk/commentisfree/2012/may/28/syria-horror-of-houla
Radikal
SON VİDEO HABER
Haber Ara