Dolar

34,9538

Euro

36,6039

Altın

3.019,62

Bist

10.058,63

İnternet Andıcı davasına Ergenekon'la birleştirme talebi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İnternet Andıcı davasına bakan savcı, davanın ikinci Ergenekon davası ile birleştirilmesi istedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-30 16:50:22

İnternet Andıcı davasına Ergenekon'la birleştirme talebi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanık ve avukatların taleplerine ilişkin alınan kararlar, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından açıklandı.

Buna göre mahkeme heyeti, bu davanın ikinci ''Ergenekon'' davasıyla birleştirilmesi talebinin celse arasında değerlendirilmesine karar verdi.

Mahkeme, bağımsız milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile BDP Milletvekili Hasip Kaplan'ın avukatları tarafından yapılan müdahillik talebi ile avukat Süleyman Küçüksucu'nun müdahillik talebinin de celse arasında incelenerek karara bağlanmasına hükmetti.

Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmayı 30 Nisan 2012'ye erteledi.

DURUŞMADA BUGÜN YAŞANANLAR



eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ iddianamesinde, kendileri ile alakalı kısımlarda yanlışlık olduğunu ileri sürdü.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İnternet Andıcı davasında sanıklar, talepte bulunmak için tek tek söz aldı. Sanıkların, yaptıkları konuşmalarda, davaya yeni dahil edilen İlker Başbuğ hakkındaki iddianamedeki, kendileri ile alakalı bölümlere değindikleri görüldü. Sanıklar, Başbuğ iddianamesinde kendileri ile alakalı bazı anlatımlarda yanlışlıklar olduğunu belirtti.

Tutuklu sanık Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, "Andıcı, tarafıma 16 Şubat tarihinde koordine maksadıyla arz edildiğinde gördüm, sonraki safahasına vakıf değilim. Andıcın, sayın Genelkurmay Başkanı tarafından onaylanıp onaylanmadığını bilmem mümkün değildir." diye konuştu. Otuzbiroğlu, "İnternet andıcının Sayın İlker Başbuğ tarafından görülmüş ve onaylanmış olduğu şeklindeki beyanım, bilgi ve görgüme dayanarak değil, bir başka sanığın ifadesine dayanan beyandan ibarettir. İddianamedeki bu eksikliğin düzeltilmesini talep ederim." dedi.

Dava konusu suçlamanın yapıldığı tarihte, Bilgi Destek Dairesi'nin bağlı olduğu Genelkurmay Harekat Başkanlığı görevini yürüten Korgeneral Mehmet Eröz, "Görev sürem içerisinde internet sitelerine bilgi konulmamıştır." dedi. Evrak imha edilerek delil karartıldığı iddialarına ilişkin ise Eröz, "Bu tarihteki evrak imha işlemi değil, Bilgi Destek Dairesi'nin o zamana kadar tamamlanmamış 2009 yılı arşiv çalışmalarının devamı olduğunu değerlendiriyorum." diye konuştu.

Tutuklu sanık Ziya İlker Göktaş, Ankara'da görev yaptıkları dönemde öğle yemeği için dışarı çıktıklarında Kızılay'a doğru yürüdüklerini belirterek, "Yol boyunda Aydınlık dergisi satan insanlar vardı. Onların yanından geçmemek için yolumuzu değiştirirdik. Gel gör ki şimdi Aydınlık dergisinin Genel Yayın Yönetmeni (Deniz Yıldırım) ile birlikte yargılanıyoruz." şeklinde konuştu. Göktaş, soruşturma aşamasında yapılan aramalara ilişkin, emniyet müdürlüğü tarafından 18 Temmuz 2011 tarihinde savcılığa yazı gönderdiğini, iddianamenin ise 21 Temmuz 2011 tarihinde hazırlandığını anlattı. Göktaş, "Bir de yargının yavaş ilerlediğinden bahsederler. Üç günde iddianame hazırlanmış." dedi. İnternet siteleri ile Ergenekon örgütüne ilişkin yargılamaların itibarsızlaştırıldığının iddia edildiğini belirten Göktaş, "TSK'nın hukuka saygısını görmek için bu duruşmada yargılanan kişilere bakmanız yeterlidir." dedi.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara