Dolar

34,9522

Euro

36,6033

Altın

3.019,59

Bist

10.058,63

Başbuğ'un avukatı: Sürecin hızlı ilerlemesi dikkat çekici

İnternet andıcı soruşturması kapsamında tutuklanan ve hakkındaki iddianame dün tamamlanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un avukatı, müvekkili hakkındaki soruşturma sürecinin hızlı ilerlediğini belirterek bunun dikkat çekici olduğunu savundu.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-02-03 12:33:23

Başbuğ'un avukatı: Sürecin hızlı ilerlemesi dikkat çekici
İnternet andıcı soruşturması kapsamında tutuklanan ve hakkındaki iddianame dün tamamlanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un avukatı, müvekkili hakkındaki soruşturma sürecinin hızlı ilerlediğini belirterek bunun dikkat çekici olduğunu savundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavclığı'ndan dosyayı istemelerini talep ettiklerini hatırlatan Avukat İlkay Sezer, bu talebin sonucu beklenmeden iddianamenin mahkemeye gönderildiğini söyledi.

Başbuğ hakkındaki iddianamenin dün tamamlandığı ve internet andıcı davasıyla birleştirilmesi talebiyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği açıklanmıştı. Bu bilgi üzerine Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer yazılı bir açıklama yaparak müvekkili hakkındaki sürecin hızlı ilerlediğini savundu.

Başbuğ hakkındaki süreci özetleyen Sezer, 6 Ocak 2012 tarihinde müvekkilinin tutuklandığını belirtti. 12 Ocak 2012 tarihinde, Anayasa'nın 148nci maddesi gereğince göreve ve tutuklama kararına itiraz ettiklerini kaydeden Sezer, 17 Ocak 2012 tarihinde göreve ve tutuklama kararına yapılan itirazın İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini hatırlattı.

20 Ocak 2012 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat ederek telafisi mümkün olmayacak zararlara meydan verilmemesi için Anayasa'nın 148. maddesi gereğince soruşturma dosyasının derhal istenmesini talep ettiklerini ifade eden Sezer, 26 Ocak 2012 günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na da yazılı olarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat edildiğini bildirdiklerini kaydetti. Sezer, soruşturma savcılığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilecek karara kadar beklenilmesini talep ettiklerini söyledi.

2 Şubat 2012 günü Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na ayrıca bir hukuki mütalaa sunduklarını aktaran Sezer, "Yukarıda belirtilen süreç devam ederken ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebimize ilişkin bir kararı beklenilmeden, 2 Şubat 2012 günü öğleden sonra, müvekkilim hakkından hazırlanan iddianamenin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği basından öğrenilmiştir. Bu iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesini müteakip tarafımıza verilecektir." dedi.

Sezer, 30 Aralık 2011 tarihinde mahkeme tarafından müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulması, 5 Ocak 2012 tarihinde kısa bir süre içinde ifadeye çağrılması, iddianamenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararını açıklaması beklemeksizin 2 Şubat 2012 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesinin dikkat çekici olduğunu savundu.

Basına yansıdığı kadarıyla iddianamede yer alan suçlamalar ile tutuklama kararında yer alan suçlamaların aynı olduğu belirten Sezer, "Suçlamalardan birisi 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme'dir. Anayasa'nın 117. maddesine göre genelkurmay başkanı, silahlı kuvvetlerin komutanı olup savaşta başkomutanlık görevlerini cumhurbaşkanı namına yerine getirir.

Bir kimseye aynı zamanda, hem Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komutanı hem de silahlı terör örgütünün yöneticisi demenin her şeyden önce Türk Silahlı Kuvvetlerine ve onun komutanına yöneltilebilecek en ağır suçlama olduğu kanaatindeyiz." ifadelerini kullandı.

Bu suçlamanın kişisel sınırda kaldığını iddia etmenin de düşünülemeyeceğini savunan Sezer, "Çünkü suçlamalar müvekkilimizin yalnızca genelkurmay başkanlığı görev süresini kapsamaktadır." dedi.

Diğer suçlamanın da 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' olduğunu ifade eden Sezer, "Bu suçlamanın temel dayanağının internet üzerinden hükümet aleyhine propaganda yapılması iddiası olduğu düşünülmektedir."

İnternet andıcı soruşturması kapsamındaki ilk iddianameyi hatırlatan Sezer, "İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 29 Temmuz 2011 tarihinde kabul edilen iddianameye bakılır ise, daha önceki yıllarda işletilmeye başlanmış internet sitelerinin ilgili kanuna şekil ve teknik açıdan uyumlu olmadıkları için 2009 Şubat ayı içerisinde kapatılmış oldukları, iddianame eklerinde bulunan tespit raporlarında ise 30 Ağustos 2008 tarihinden kapatıldıkları tarihe kadar da bu sitelerde güncelleme yapılmadığı görülür. Dolayısıyla Şubat 2009'dan 30 Ağustos 2010 tarihine kadar genelkurmay başkanlığının resmi internet sitesi hariç iletmekte olduğu herhangi bir site bulunmamaktadır." iddiasında bulundu.

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara