Dolar

34,9485

Euro

36,7943

Altın

2.997,37

Bist

10.020,99

Hak-İş: Toplu İş ilişkileri kanunu acilen yasalaşmalı

Hak-İş/Hizmet-İş Sendikası 2012 yılı 1. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Hak-İş Genel Başkanı ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın başkanlığında toplandı. Kurul, 28 No'lu işkolunun güncel sorunlarının yanı sıra Türkiye'nin siyasal, sosyal ve ek

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-01-26 16:06:14

Hak-İş: Toplu İş ilişkileri kanunu acilen yasalaşmalı
Hak-İş/Hizmet-İş Sendikası 2012 yılı 1. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Hak-İş Genel Başkanı ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın başkanlığında toplandı. Kurul, 28 No'lu işkolunun güncel sorunlarının yanı sıra Türkiye'nin siyasal, sosyal ve ekonomik durumunu değerlendirdi.

Genişletilmiş Başkanlar kurulu toplantısının kamuoyuna duyurulan sonuç bildirgesinde, Fransa Senatosu'nun 1915 olayları ile ilgili 'İnkar Yasası'na geçirmesi kınandı. Uluslararası gelişmelerin ele alındığı bildirgede, 1982 Anayasası'nın kaldırılması vurgulandı. 12 Eylül ürünü olan 2821-2822 sayılı yasalar yerine hazırlanan ve şu anda Bakanlar Kurulunun gündeminde olan yeni 'Toplu İş İlişkileri Kanunu'nun acilen yasalaşma istenilen bildirge de "Hak-İş ve Hizmet-İş olarak belli maddelerine itiraz ve çekincelerimiz olmasına rağmen büyük ölçüde uzlaşma sağlanan kanunun bir an önce çıkarılması gerekmektedir. Aksi halde Çalışma yaşamını içinden çıkılamayacak büyük kaoslar beklemektedir." denildi.

Hak-İş Genel Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, "işkolumuzun en önemli sorunu, kronik hale gelen Özelleştirme ve Taşeronlaştırmadır. Her zaman söylediğimiz gibi; özelleştirme ve taşeronlaştırma hem çalışma hayatı, hem yerel yönetimler, hem de örgütlenmenin önünde ciddi bir blok olarak durmaktadır." dedi.



2012 GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

Hak-İş, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu gündeme dair şu değerlendirmelerde bulundu:

-Başkanlar Kurulumuz öncelikle Fransa Senatosunun 1915 olayları ile ilgili sözde ermeni iddialarının reddedilmesinin suç sayılmasını öngören yasa teklifini kabul etmesini şiddetle kınıyoruz..

-Uluslararası ve bölgesel gelişmelerin yaşandığı tarihî bir dönemden geçmekte olan Türkiye; yüklendiği misyon ile dünya ve bölge barışına katkı olacak rolüyle öne çıkmaktadır. Komşularımızla olan ilişkilerdeki gelişmeler, özellikle Ortadoğu'da yaşananlar dünya ve bölge barışı için ülkemizin önüne önemli fırsatlar çıkarmaktadır.

-Türkiye derin yapılanmaların, darbe planlarının, ülkeyi kaosa götürecek tertiplerin karanlık mihraklarca hazırlanıp fırsat kolladıkları ve kimi siyasetçi, asker ve bürokratların da bu tür yapılanma içerisine girdiği önemli bir hukukî süreçten geçmektedir. Türkiye'yi siyasî, sosyal ve ekonomik olarak istikrarsızlaştırmaya, bölgesinden ve dünyadan izole etmeye yönelik bu yasadışı yapılanmalarla yasal, mücadelenin sonuna kadar sürdürülmesinin gerekliliğinin altını çiziyoruz.

-30 yıldır varlığını sürdüren 12 Eylül anayasasının bütünüyle değiştirilmesine ilişkin oluşan konsensüsü önemsiyoruz. Türkiye; katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü, insan haklarına dayalı bir anayasa ile yeni yüzyılda var olmalıdır.

-Yerel kamu hizmetlerinde özelleştirme ve taşeronlaştırma, örgütlenmenin önündeki en büyük engel olma özelliğini sürdürmektedir. Taşeronlaştırma; hizmet kalitesinin düşmesine, sosyal güvencesizliğe, düşük ücrete, hak yoksunluğuna ve mafyalaşmaya yol açmakta, iş barışı, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik tehdit ve ihlaldir. Çalışma hayatımızın diğer sorunlarını da tetikleyici bu kronik sorun, kaynağında çözüme kavuşturulmalıdır.

-Torba yasa ile taşeronlaşma sorunu daha da kronikleşmiştir. Kimi belediye başkanları belediyelerin içinde bulunduğu mali sıkıntıları gidermek için Torba Yasayı kötüye kullanarak, belediyelerdeki kadrolu işçileri zorunlu bir göçe tabi tutmuşlardır. Torba yasa ile daha da yaygınlaşacak olan Taşeronlaşmanın olumsuzluklarının giderilmesi taşeronlarda örgütlenme ile mümkündür. Bu konuda yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyoruz.

-Kamuoyunun gündeminde ve tartışılmakta olan Kıdem Tazminatını, tartışılamaz ve vazgeçilemez bir hak olarak görüyoruz. Hak-İş/Hizmet-İş olarak kıdem tazminatı konusundaki tavrımız açık ve nettir. Kıdem tazminatında mevcut kazanılmış hakların geriye gidişi söz konusu olamaz. Hak-İş/Hizmet-İş mevcut kazanılmış haklardan geriye gidişe neden olacak herhangi bir düzenlemeyi asla kabul edemez, bunu tartışma konusu dahi yapmaz.
SON VİDEO HABER

Suriyeliler gitti, atölyeler boş kaldı!

Haber Ara