Tatlıses'e saldırı davasında sanıkların örgüt savunması

Bölücü örgüt direktifleri ve kendi husumeti nedeniyle sanatçı İbrahim Tatlıses'i öldürmeye azmettirdiği iddia edilen Abdullah Uçmak ile 11 kişinin yargılandığı davada, sanık savunmaları devam ediyor. Uçmak'ın, örgüt ile irtibatını sağladığı iddia edilen ve örgüt bağlantısı bulunduğu öne sürülen Ruşen Mahmutoğlu ile Nihat Şimşek, Tatlıses'e yönelik saldırı olayıyla bir alakalarının bulunmadığını söylediler.

    İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen İbrahim Tatlıses'e yönelik silahlı saldırı olayına ilişkin davada, bölücü örgüt bağlantısı bulunduğu ileri sürülen Nihat Şimşek ve Ruşen Mahmutoğlu da savunmasını yaptı. Tutuklu sanık Nihat Şimşek, yargılandıkları davadan önce bölücü örgüt propagandası yapmaktan yargılanıp ceza aldığı bilgisini verdi.

    İbrahim Tatlıses'e yönelik saldırı olayıyla hiçbir ilgisinin olmadığını savunan Şimşek, kendisi hakkındaki örgüt suçlamasının, Tatlıses'e saldırı ile ilgili dava dosyasından ayrılmasını ve ayrı yargılanmayı talep etti. Talebinin kabul edilmemesi durumunda ise bundan sonra yapılacak olan duruşmalara katılmak istemediğini söyledi. Sanık Şimşek, "Mevcut deliller ve örgüt ile bağlantıma rağmen örgütün emri doğrultusunda hiçbir kamu görevlisi, eşya ve mala zarar vermedim. Tahliyemi talep ediyorum." dedi.

    Sanatçı İbrahim Tatlıses'e yapılan saldırı olayının azmettiricisi olduğu iddia edilen Abdullah Uçmak ile bölücü örgüt arasındaki irtibatı sağladığı öne sürülen Ruşen Mahmutoğlu da Tatlıses'e yapılan saldırı ile alakası olmadığını söyledi. Mahmutoğlu, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) meclis üyesi olarak yaptığı çalışmaların, örgüt faaliyeti olarak gösterildiğini, örgütsel döküman diye evinden alınan belgelerin ise parti ile alakalı belgeler olduğunu öne sürdü. Hukuk eğitimi aldığını ve yüksek linsans yaptığını belirten Mahmutoğlu, Öcalan ile alakalı kitabın da bu eğitimi nedeniyle kendisinde bulunduğunu söyledi.

    İddianameyi hazırlayan savcıların, sunabildiği inandırıcı delil bulunmadığını savunan sanık Mahmutoğlu, "Telefon tapelerim, mail yazışmalarım da örgütsel görüşme olarak değerlendirilmiş. Bu durumda ben davanın en aptal sanığı durumundayım. Öyle ki kendi kimlik bilgilerimin yer almadığı bir mail adresi ile her zaman kullandığımdan farklı bir telefon hattı alıp da örgütsel görüşmelerimi bu hat ve mail üzerinden yapmayı akıl edemeyecek kadar aptalım. Eğer gerçekten böyle ise burada yargılanmayı hak ediyorum demektir. Benim bu kadar aptal olmadığım noktasında benim böyle gösterilerek kamuoyunu aptal yerine konulması yanlıştır." diye konuştu.

    Kendisinden elde edilen belgelerin örgütsel döküman olarak gösterilmeye çalışıldığını belirten Mahmutoğlu, "Bu belgeler, siyasi çalışmaları olduğuna göre BDP illegal bir örgüt olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Eğer BDP bir örgütse ben bütün suçlamaları kabul ediyorum." ifadesini kullandı.

    İbrahim Tatlıses suikasti sanıklarıyla bir araya gelerek bir bardak çay bile içebilecek bir ortamda bulunmalarının mümkün olmadığını Mahmutoğlu, "Biz farklıyız. Tatlıses suikastini PKK'ye maletmek, gerçi onlar açıklama yapacaktır ama bence yanlıştır. İbrahim Tatlıses PKK ve BDP'ye yakın olan bir insan değildir. Mesafeli bir duruşu vardır. Hatta BDP yöneticisi Sırrı Sakık yaralandığında geçmiş olsun demeye gelmiştir." dedi.

    Bu davada, asıl örgüt yargılaması yapılmak istendiğini belirten Mahmutoğlu, İbrahim Tatlıses'in de iddianame ile ikinci kez mağdur olarak gösterilmeye çalışıldığını söyledi. Sanık Ruşen Mahmutoğlu, "Benim bu davada yargılanmak istenmem BDP üyesi olmam mı? Ya da potansiyel olarak suç işleyecek birisi gibi görülmem mi?" dedi. Kuzey Irak'ın Erbil kentinde BDP temsilciliği yaptığını belirten Mahmutoğlu, görevli olduğu dönemde Erbil'e tam yerleşemediğini, hala da büro kurulması için çalışmaların devam ettiğini söyledi. Saat 18.20'deki duruşma, 26 Ocak 2012 tarihine (yarın) ertelendiği açıklandı.