Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Dedelerinin oyuncakları torunların elinde hayat buldu

Bursa İnegöl'de eğitim öğretim faaliyetini sürdüren Özel Nilüfer Safvet Koleji, eskiye ait oyun ve oyuncaklara ait değerlerin yaşatılması amacıyla 'Dedemin Zamanındaki Oyuncaklarla Oynuyorum Projesi'ni başlattı. Proje ile eski oyuncaklar, tekrar haya

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-01-19 12:57:39

Dedelerinin oyuncakları torunların elinde hayat buldu
Bursa İnegöl'de eğitim öğretim faaliyetini sürdüren Özel Nilüfer Safvet Koleji, eskiye ait oyun ve oyuncaklara ait değerlerin yaşatılması amacıyla 'Dedemin Zamanındaki Oyuncaklarla Oynuyorum Projesi'ni başlattı. Proje ile eski oyuncaklar, tekrar hayat bulurken, geçmişte oynanan oyuncakların yeni nesiller tarafından tanınması da hedefleniyor.

Okul Müdürü Bayram Yayla, günümüzde geleneksel çocuk oyunlarımızın çoğunun kaybolduğunu söyledi. Yayla, "Topaç gibi en güçlü çocuk oyunlarını günümüz çocukları tanımaz oldu. Kültürel değerlerimizin başında yer alan ve çocukluğumuza şekil veren çocuk oyunları bu projelerle kültürel varlıklarımızın unutulmasının önüne geçmiş olacağız. Yeni yetişen nesiller bilgisayar başında el kabiliyetlerinden yoksun bir şekilde büyüyor. Amacımız havaların soğuk ve yağışlı olduğu şu günlerde öğrencilerimizin kapalı alanlarda oyunlarını oynamaları ve onları evlerinde mevcut elektronik oyuncaklardan uzak tutmak, fiziksel eğitimlerinin gelişimine destek olmaktır." dedi.

Okul Müdür Yardımcısı Recai Uzun ise proje kapsamında ilk olarak çocuklar tarafından çok sevilen oyuncaklardan topaç topladıklarını kaydetti. Uzun, "Topaç oyunu öğrencilerimiz tarafından çok büyük ilgi gördü. Biz de bunu fırsat bilerek öğrencilerimiz arasında Altın Topaç Atma Yarışması düzenledik. Yaklaşık 400 öğrencimiz bu yarışmaya katıldı. Çok güzel bir etkinlik oldu." diye konuştu.

Özel Nilüfer Safvet Koleji Rehber Öğretmeni Harun Çolak, proje ilgili şu bilgileri verdi: "Eskiden çocuklar oyuncaklarını annesi, babası, dedesi, ninesi ve arkadaşlarıyla beraber yaparlardı. Çocuklar bu oyuncakları yaparken eğlenir, öğrenir ve iletişim içinde olurlardı. Şu anda ise teknolojiyle beraber hareket eden, ses çıkartan oyuncaklar, bilgisayar oyunları eski oyuncakların yerini aldı. Bu dönemdeki çocukların doğal olmayan oyun alanlarında, oyuncağını eline almadan, zamanını bilgisayarda sanal olarak sürdürüyor. Bütün bunlar çocukların üretkenliğini, hayal gücünü azaltıyor. Sanal oyunlar çocukları hazırcılığa alıştırıp, mutsuz kişiler olarak yetişmesine neden oluyor. Bizim başlattığımız bu projeyle öğrencilerimizin bedensel, duygusal, sosyal, zihinsel ve dil gelişimlerinde olumlu yönde katkı sağlanması hedeflenmektedir."

Haber Ara