UMEM projesi İslam ülkelerine ihraç ediliyor
İslam ülkelerinde genç işsizliğine karşı tedbirlerin alınması ve sorunun çözümü olabilecek program ile projelerin uygulanabilmesini amaçlayan UMEM Beceri 10 Projesi, TOBB'da düzenlenen çalışma ziyareti ile İslam ülkelerine tanıtıldı. Türkiye'de kamu
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-11 14:47:21
TOBB konferans salonunda yapılan bilgilendirme toplantısında, Milli Eğitim Bakanı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Halis Yunus Ersöz, Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanı Müsteşar Vekili Namık Ata, SESRİC Genel Direktörü Savaş Alpay, TOBB yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Yavuz katıldı.TOBB ve SESRİC koordinatörlüğünde yapılan çalışma ziyaretine, Mısır, Fas, Tunus, Filistin ile Senegal, Kamerun, Kırgızistan ve Endonezya'dan ilgili kurumların yöneticileri katıldı.
Toplantı hakkında bilgi veren SESRİC Genel direktörü Savaş Alpay, Savaş Alpay, 1978 yılından bu yanan İslam İşbirliği Teşkilatı'na bağlı olarak çalışmalarını yürüttüklerini ifade etti. SESRİC olarak teknik İşbirliği alanlarında üye ülkelere fayda oluşturmaya çalıştıklarını kaydeden Alpay, bu çerçevede geliştirilen modeller arasında, UMEM projesinin de yer aldığını dile getirdi. Alpay, 2008'den bu yana dünyada ciddi bir ekonomik krizin yaşandığını belirterek; bu krizin etkileri devam edeceğine işaret etti. Krizin getirdiği en önemli sorunlardan birinin de işsizlik olduğuna dikkat çeken Alpay, şöyle konuştu:
"İslam dünyasına baktığımız zaman bizim 57 üyemizin, ortalama işsizlik oranları yüzde 5,2 civarında, dünya ortalaması ise 4.8 civarından ortalamanın biraz daha üzerindeyiz. Diğer gelişmekte olan ülkelere de baktığımız zaman onlardan daha iyi konumda olduğumuzu görüyoruz. Diğer taraftan, gençlerin işsizlik oranlarına baktığımız zaman bu yetişkinlerin işsizlik oranlarına göre daha ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya ortalaması yüzde 12'lerde. İslam ülkelerinde ise yaklaşık 2,5 oranında bir fazlalık söz konusu. Dolayısıyla gençlerin iş temininde karşılaştıkları problemi çözmek tüm ülkeler için sorun. Bu noktada, dünya ortalamalarına baktığımızda gençlerin en fazla olduğu yoğun olduğu ülkeler bizim İslam Dünyasındaki ülkeler. İslam İşbirliği Teşkilatına 57 üye ülkenin 0-14 yaş arasındaki nüfusun oranı yüzde 34, 1. Dünya ortalaması, yüzde 28. Biz de ciddi bir fazlalık söz konusu. Gelişmiş olan ülkelerde bu oran yüzde 17. Durum, hemen hemen yarı yarıya. Bu kadar genç bir nüfusa sahip olmak ciddi avantajlar da getirecektir. Bunları kullanabilmek çok ciddi bir politika ayağını oluşturmaktadır. Bu çerçevede Türkiye'de oluşturulan UMEM projesinin, diğer ülkelerde uygulanması amacıyla İslam Kalkınma Bankası ile birlikte bu projeyi başlatmış bulunmaktayız."
Bu projenin geliştirilmesi için İslam Kalkınma Bankası ile birlikte hareket ettiklerini dile getiren Alpay, projeyle ilgili şu bilgileri aktardı:
"Üye ülkelere yazıları yazdık. Hepsi tarafından olumlu karşılandı. Projenin, 57 ülkede başlatılması uygun olmadığı için bir alt küme, seçildi. Coğrafyayı da temsil edecek şekilde. Toplantıya, Afrika'dan Kamerun, Senegal, Kuzey Afrika'dan Mısır, Fas, Tunus, Filistin, Türk Cumhuriyetlerinden Kırgızistan ve Uzak Doğu Asya'dan Endonezya programa iştirak edecekler. Bunlarla yapacağımız model çerçevesinde ileri adımları atacağız. Şimdi ne olacak ülkeler bu programı görmek istiyorlar. Detaylı olarak bu programı görmek istiyorlar. İkinci gün, yerinde ziyaretler yapılacak. Projenin uyguladığı ülkelere gidilecek. Ülkelerin meslek eğitim genel müdürleri, çalışma bakanlıklarından üst düzey temsilciler ve odalar borsalar birliğinden temsilciler katılacak. Üçüncü gün yol haritası oluşturacak."
UMEM projesini, kurum olarak önemsediklerinin altını çizen Alpay, Türkiye'deki bu projenin uygulanmasında görülen aksaklıkların da yakın zamanda ortadan kalkacağını dile getirdi. Projenin model olarak başarılı olduğu gördüklerini belirten Alpay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Diğer ülkelerin, zaten bu projeden bahsettiğimizde ilgi göstermeleri, üst düzey katılımın olduğunu göstermesi o ülkelerde de potansiyelin de olduğunu göstermektedir. Eğitim kritik. Bu anlamda dünyada önümüzdeki 20 yıl içinde eğitime ciddi anlamda yatırım yapan ülkeler kazanacaklardır. İş gücünün ve eğitim sisteminin uyumlaştırılması önemli bir sorun. Bu gelişmiş ülkelerin de karşılaştığı sorunlardan biri. Bu aradaki boşlukları kapatacak modellerin geliştirilmesi bu açıdan insanlarımıza kendilerine beceri kazandırması açısından potansiyel bir alternatifi sunmaktadır. Gençlerimiz okullarda alamadıkları bir takım teknik bilgileri, bu eğitim programı aracılığı ile kısa sürede alarak iş piyasasına uygun hale getirilmektedirler. Özellikle günümüz de teknik alt yapıların ciddi anlamda ilerlediğini görüyoruz. Zaman içinde iş gücü piyasasındaki boşluklarda kapanacaktır. Ama bu boşlukların kapatılmasına bu tür ara modellerin kullanılması önem arz etmektedir."
"TÜRKİYE'DEKİ DEĞİŞİM VE PAYLAŞIM İSLAM ÜLKELERİ İÇİN YENİ KAPILAR AÇMIŞ OLDU"
Türkiye 2002'den buyana hem ekonomisinde hem diğer alanlarda ciddi gelişmeler kaydettiğini belirten Alpay, dolayısıyla dünyanın Türkiye'yi daha çok konuşur hale geldiğini söyledi. Alpay, şöyle devam etti:
"Bilgiye ihtiyacımız varsa, hemen yüzümüzü Batıya Avrupa'ya çeviriyorduk. Artık bu yavaş yavaş değişmeye başlıyor güney güney dediğimiz modellerde artık ön plana çıkmaya başlıyor. Türkiye'de bu noktada güney güney projesinin daha iyi bir pozisyona gelmesinde itici gücü olan ülkelerden birisi. Türkiye'deki bu değişimin, İslam ülkelerinde 'Türkiye yaptıysa biz de yapabiliriz ama Türkiye'deki bu modeli öğrenelim. Burada neler yapıldı, bunları anlayalım. Sonra kendi ülkemizde uygulayalım.' anlayışını geliştirdi. Türkiye'deki değişim ve paylaşım süreci ülkeler için yeni kapılar açmış oldu. Kendi Kültür ve değerlerimizden gelen uzmanın, bize vereceği faydaların çok daha fazla olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla, daha özveriyle yapılacağını düşünüyoruz, bu katkıların ve oluşturulacak faydaların daha fazla olacağını düşünüyoruz. Bu tür kapıların açılması bizleri memnun ediyor."
Haber Ara